17 Mart 2014 Pazartesi

Balıkesir ve Sevgiliye Kavuşma :)

         Evet o gün geldi çattı :) Sevgilimin yanına gidiyordum benden daha mutlusu varmıydı?
         Saat 00.50'de yola çıktık malum Dudulluya gidecektik ve yolu bilmiyorduk.. Pamukkale otogarına saat 01.30'da anca vardık o kadar karışık yolları vardı ki aynı yeri 3 kez falan turladık..Hemen bilet işlemlerini hallettim daha da yarım saat vardı ve dışarısı da çok soğuktu biz de içerde beklemeye başladık. İçerisininde dışarıdan pek bir farkı yoktu :) Saat 01.53 oldu otobüs geldi Annemlerle bir kucaklaşma faslından sonra bindim 24 numaralı koltuğa.. Otobüste bayağı doluydu ve yanımda öyle :( 02.00 oldu ve otobüs kalktı.Heyecandan hiçte uykum yoktu oysa ki 07.30 dan beri ayaktaydım ve saat 02.00 olmuştu hala daha uykunun " u " su bile yoktu bende.. Feribota geldik Allahtan beklemedik hemen girdik..bu feribot olayına bayılıyorum yahu..Nasıl hoşuma gidiyor anlatamam..Yanımdaki hanımefendiyi de uyandırmak hiç istemiyordum ama hanımefendi " geçecekmisiniz " dedi bende " Evet kusura bakmayın rahatsız ediyorum sizi ama " dedim. Hanımefendi de " Hiç önemli değil " dedi. İndim bende. Bir yandan da eşşek ölüsü gibi çantamı taşımakla uğraşıyorum..Feribot daha hareket etmemişti bu yüzden soğuk havayı pek hissetmiyordum.. Fotoğraf çekiyordum bol bol.

                                                                                                                                                                                               

                           

        Oh be deniz havası almak kadar güzel birşey varmıydı ? Feribot hareket etti ben hemen otobüsün içine kaçtım o kadar esiyordu ki.. Eee hava da yaz değil ki dışarda da durulmuyor. Bırakın dışarıda durmayı içerde de soğuktan durulmuyor ki tam orta kapının hemen orda olduğum için kapıda açık nasıl püfür püfür esiyor.. Artık boynuma bağladığım Şalı çıkarıp , bacaklarıma örttüm, montumunda fermuarını iyice çektim. Kapşonlu mont olduğu için onuda iyice yüzüme doğru çektim resmen gözükmüyordum :) Feribot yolculuğumuz sona erdi.. Bende hala daha uykudan eser yok :) Bir ara dışarıyı izlerken uyumuşum..Ama sanırım yarım saat veya kırk beş dakika falan .. Kalktığımda Bursadaydık..İnmek istedim ama hem dışarısı soğuktu hemde hanımefendiyi rahatsız etmek istemedim.. Bir de Kestane şekeri yazmaz mı ? :( Dua ettim , Allahım dönerkende bu yoldan gelelim de Kestane Şekeri alayım diye.





            Bu arada , anladığım kadarıyla Muavin bir beyfendiyi uyandıracaktı Bursaya geldik diye. Ama beyfendi yanlış koltuğa oturmuş daha doğrusu Bursada inecek beyfendi  koridorda olması gerekirken cam kenarında oturuyordu. Muavinde beyfendiyi uyandırmak için omzuna doğru dokunuyordu yanında ki adam" Ne rahatsız ediyorsun beni be " dedi. Muavinde gayet sakin bir ses tonuyla " Beyfendi yanlış oturmuşsunuz " dedi. Ama adam " Git başımdan ne duruyorsun burda sabahtan beri tepemdesin " dedi. Ben bir sinirlendim sanki Muavinin suçu varmış gibi.!! Benim hemen yan tarafımda oturuyor olsaydım bir şey derdim de zor tuttum kendimi ve içerde insanlarda uyuyor.Anladım ki ben asla Muavinlik falan yapamazmışım..Çok zor ve gerçekten sabır gerektiriyor Muavinde helal olsun hiçbir şekilde ne sesini yükseltti ne de kendinden ödün verdi..Hatta öyle ki arkamda oturan hanımefendilerin kulaklıkları çalışmıyordu kaç kere kulaklık götürdü " bunu da denermisiniz , bunuda bir denermisiniz " diye. Velhasıl kelam , yarım saat Bursa da durduktan sonra tekrar yola koyulduk.. Ben yine dışarıyı seyrediyordum tekrar uyumuşum sanırım yine bir yarım saat kırk beş dakika olmuştur.Gözümü bir açtım ki Balıkesir İl Sınırı tabelasını gördüm.. Sanki 8-9 saat uyumuşum gibi hemen kalktım..Otobüs içinde makyaj yaptım sevgilime güzel gözükeyim diye ama pekte başarılı olamıyordum .Otobüs sürekli hareket halindeydi...Ve istediğim anonsu duymuştum. Susurluğa gelmiştik ve tost ayran için sabırsızlanıyordum :) Otobüsten bir inişim var anlatamam sanki Tostla Ayran dan bir tane kalmış onu ben kapıyım diye hızlı adımlarla ilerliyordum.Ne yapayım bunun hayaliyle yanıp tutuşuyordum :)                                                

                                     

                                                                       Güneşin doğuşu
                               
                                                                  Yıldız Dinlenme Tesisi

   
Orda küçücük bir yavru köpek suyla oynuyordu..Aman Allahım ne de tatlı ne de tatlı bir de " vik vik vik" sürekli bu modda..Ama çok tatlıydı yerim ya :)


Tostla Ayran bir güzel mideye iniyor bir de üstüne beni tıkıyor :) Beni tıkıyor tıkmasına bir de üstüne otobüste dağıttıkları Nescafeyle birlikte bir güzel Keki de mideme indirince Yağmur'un mideciği artık hiçbirşey yemek istemiyor :)


Artık az bir zaman kalmıştı Sevgilime kavuşuyordum sonunda. Nasıl heyecanlıyım anlatamam. Allaha şükürler olsun ki hava da çok güzeldi.. Sevgilim " Aşkım nerdesin " diye aradı. " Az kaldı aşkım 10-15 dakikaya gelirim " dedim. Sevgilimde " Tamam aşkım ben çıkıyorum karşılıcam seni " dedi ve bir 10 dakika sonra Balıkesir Otobüs Terminaline gelmiştim :)


Kuva-Yi Milliye Şehri Balıkesire Hoşgeldiniz 
yazısı karşılıyor beni bende içimden Hoşbuldum diyorum :) Etrafa bakıyorum Sevdiceğim geliyormu diye ama gelen giden yoktu..Dışarı çıktım tekrar içeri girdim. Nerde bu adam dedim bir baktım tam karşıda ki kapıdan koşarak etrafına bakarak geliyor.. Hemen bende koşmaya başladım kısa bir sarılma bir kucaklaşma faslı yaşandı " Hadi aşkım taksi bekliyor " dedi çıktık bindik taksiye.Eleleydik.Birbirimizi sürekli özlediğimizi söyledik . Kiloda almış benim aldığım kazağı giymiş. Ay nasıl özlemişim anlatamam o kadar çok özlemiştim ki o kadar saat uykusuz kalmama çok fazlasıyla değdi.

               Balıkesir Çarşısında indik. Başladık yürümeye saatte daha 8 bile olmadı o kadar erken ki. Havada da güneş var ama sabah saati olduğu için ısıtmıyordu.Sevgilimle elele tutuşmuş Balıkesirin sokaklarında yürüyorduk.



Sevgilim " aşkım ne yemek istersin serpme kahvaltı yapan bir yere gidelim mi " dedi. "Yok aşkım ben aç değilim sen ne istersen onu yemeye gidelim" dedim.Malum tostla ayran üzerine bir de kek yiyince tıka basa doluydum. Sevgilimin canı menemen istedi beni Hazarbey fast foodcuya götürdü. Bir an Fast Food diyince burada menemenin ne işi var dedim ama görüldüğü gibi ortaya güzel bir Menemen geldi.Ben pek sevmiyorum ama yinede sevgilime biraz eşlik ettim.

Menemeni de bir güzel mideye indirdikten sonra başladık biraz gezinmeye malum Balıkesir küçük bir yer ve dönüp dolaşıp hep aynı yere çıkıyorsun . İstanbul'un Kadıköyü gibi. Çok benzettim ben :) Saat daha erken olduğu için ne mağazalar açık ne de cafeler :) Bizde hem hasret giderdik , hem sohbet muhabbet ettik , hemde bol bol fotoğraf çektik..









Burda da önümüzde küçük bir havuz vardı onun başında oturup Sevgilimle birlikte gazete okuduk. Balıkesir'in en kötü yanıda İlçelerinde (Akçay , Altınoluk , Ayvalık v.s) deniz var ama Merkezinde deniz yok.Yapacak birşey de yok küçücük yerde. En azından Deniz olsa bir sahil havası alırız gider sahilde otururuz. İlla ki sahilde cafeler olur oralarda takılırız ama nerdeeee :( Bu yüzden bizde böyle küçük yerlerde oturmayı tercih ettik.
      
Saat 10.00 oldu ama hala daha doğru düzgün dükkanlar açık değildi.Biz yine turladık sonra Sevgili "Yaylada Alışveriş Merkezine gidelim mi " dedi " Tamam olur " dedim bindik otobüse bir 10 dakika sonra ordaydık. Çok büyük bir alışveriş merkezi değil ama bir çok markayı bulabilirsiniz . Koton , Boyner , Kiğılı v.s.





    
Tam da Sinemanın olduğu bölümdeydik Aşkıma " Gitsek mi Sinemaya " dedim. " Gel bir saatlere bakalım " dedi. Saatlere baktığımızda bize en yakın Recep İvedik 4 ' dü. 11.00 seansına girdik. Buranın sinemasına bayıldım ya hem çok büyük hemde en arkada oturmamıza rağmen çok rahat görebiliyordum. Bir de çiftlere özel ikili deri koltuklar vardı.. Hemde çok rahattı ya :) Zaten çok uykum vardı her an uyuyabilirdim.Filmi açıkcası ne bileyim evet komik yanları vardı ama ben sanki diğerlerinde daha çok gülmüştüm daha çok zevk almıştım izlediğimden diye hatırlıyorum.. Belkide yorgunluk ve uykusuzluk olduğu için bana öyle gelmişte olabilir.


Film bittikten sonra "Hadi aşkım yemek yiyelim " dedim . Sevgilim , "pizza mı burger mı pizza mı burger mı " derken kararımızı Burger Kingten yana kullandık.Uzun zamandır da yemiyordum he iyi oldu :) Sevgilim tavukçu bende tam bir etçi olduğum için.Ben Whooper JR. sevgilim ise Tavuk Burger Menü yedi..


Alışveriş merkezini turladık. Bir çok mağazaya girdik. Sevgilim komutanına hediye bakıyordu.. Kiğılıye girdik o sırada ne görelim kol düğmesinin baş harfleri S ve Y :)  Serhat & Yağmur. İstesek denk getiremezdik valla hemen onu da fotoğrafladık.

Koton mağazına girdik bizde komutanının eşine hediye aldık. Kolye ve küpe. Çok güzeldi bir an aşkıma baktım" bende istiyorum" gibisinden aşkım "alalım mı sana da aşkım" dedi "yok yok aşkım alırsın şimdi takmam boşver " dedim.. Artık yorulmuştuk sürekli mağazalara gir çık. Sevgilime " Bak Aşkım Mado varmış gidelim birer çay içelim " dedim gittik. Birer çay mı ? İkişer tane içtik bide hayret ettim kendime Nescafe içmedim diye :) Sonra da düşündüm tabii sabah otobüste içmiştim ..



          Benim artık gözümden uyku akıyor .. Gözlerim şişmiş betim benzim atmış resmen ama yine de " Diren Yağmur " diyordum.. Bu fırsatı bir daha ne zaman bulabilirdim ki =( Hatta öyle ki uykum gelince ben saçmalamaya başlarım direk " Bak aşkım kızdırma beni acıkınca kafam Adidasa gider " dedim :) Adidas ? Başladık biz gülmeye " O dominos olmasın " dedi Sevgilim :)
                                             

   Otobüsün kalkmasına neredeyse 1 saat 15 dakika vardı :( O kadar mutsuzdum ki . Keşke zaman dursa da oracıkta kalıverseydim diyordum şimdi ise çabucak zaman geçsin de gelsin Sevgilim diyorum.Bir zengin kalkışı yaptık..Hüzünlü bir şekilde minibüse bindik ve otogara gittik.Bilet işlemlerini hallettikten sonra beklemeye geçtik. İkimizde hüzünlüydük ve ben gitmek hiç istemiyordum..






                 
  


                       Bir ara Sevgilim çantamın ön cebine doğru bakıyordu . " noldu aşkım bana birşey mi aldın yoksa " dedim "Yok aşkım açıktı da kapattım " dedi. Bende ne de olsa Otobüse binince bakarım diye üzerinde durmadım..Saat 16.05 de otobüs geldi bir yandan da korkuyordum Sevgilimin 17.00'a kadar teslim olması gerekiyordu bende " hadi sen daha fazla bekleme beni bırak git " dedim. Aslında içimden hiç öyle geçmiyordu :( dur burda hatta benimle birlikte dön İstanbula diyordum ama el mahkum burda kalmak zorundaydı.. Beni otobüse bindirdi 10 dakika vardı kalkmasına Sevgilim " hadi gideyim ben " dedi. Sarıldık sıkı sıkı başladım ben ağlamaya " Ağlama aşkım " dedi bir buse kondurdu alnıma .. Ve indi otobüsten cam kenarındaydım ve bu sefer tek koltuk almıştım 18 numara. Bir baktım Sevgilim aşağıdan el sallıyor bende el sallıyorum bir yandan da ağlıyorum..Sonra gözden kaybolup gitti..Baktım öylece .. Otobüs kalktı ben öylece bakakaldım Güle Güle Balıkesir Sevgilim sana emanet dedim..Öyle baktım yola.. Boş boş baktım daha 3 ayımız var .. Ama ben bir daha giderim.. Çünkü özlerim..
                     





Sevgilim beni aradı " Gördün mü sürprizimi " diye " yoo aşkım aklımdaydı da unuttum " dedim. Bir baktım Mektup.Kapattıktan sonra okudum mektubumu.Ağla ağla susmadım ya.O kadar güzel şeyler yazmış ki tekrar tekrar aşık oldum Sevgilime.Zaten afili şeyler yazmaya bayılır ve kalemi de güçlüdür. Benim de o konuda kalemim sıfır..Güzel başlarım sonra klasik cümlelerle bitiririm, klasik cümlelerle başlayıp afilli cümlelerle bitiririm falan filan. Ama Sevgilimin öyle değil her cümlesinin altında o kadar gizli anlamlar taşıyor o kadar süslüyor ki yazıyı anlatamam..

Tekrar Yıldız Dinlenme Tesisine geldik bu sefer sadece Ayran içtim.


Ahaa da aynı yere geldik..Hemen indim Kestane şekerlerini aldım :) Valla gözüm o kadar açmış ki her ikisinide birden aldım. Eve gelip tattığımda her ikisinin lezzeti de süper :) çokta pahalı değil her ikisi için sadece 20 TL verdim. Yolunuz düşerse muhakkak uğramadan gitmeyin derim.

Bursadan çıktık Yalovaya doğru ilerken bir an içim geçmiş ve uyumuşum o sırada yanımda bir beyfendi telefonundan artık ilahi mi farklı birşey mi ne açtı bir an da bir ses yükseldi yemin ederim uykumdan kalktım ters ters baktım.Hiç oralı olmadı. Bide eşiyle birlikte orta yaşlı insanlar birşey de demiyim dedim. Bir sakız çiğneyişleri vardı inanın kulaklığı taktım ve müzik dinlemeye başladım yok öyle bir sakız çiğneme..Otobüsten gayet memnundum rahat gidip geldim bu yüzden Pamukkale 'ye teşekkürler. Ama bende bir gudubetlik vardı Balıkesire giderken Adamın biri Muavine bağırır " Beni rahatsız etme " diye İstanbula dönerken yanımda ki telefonundan bangır bangır birşeyler çalar bir de sesini hiç kısmaz. Zaten bir " Tövbe estafurullah ya sabır " dedim duysun diye..!


             Bu da son fotoğrafım..Yine Feribotta..Arkama baktım..Bulunduğum nokta Yalova , karşı taraf ise Gebze.. Ne çabuk geçti zaman diyorum.. Özledim.. Daha şimdiden özledim Sevgilimi dedim..8.5 saat vakit geçirdik ama yine de doyamadım .. Değil 8.5 saat 18.5 saatte geçirmiş olsak yine doyamazdım..Çünkü o benim canımdan bir parça..Canımın parçası bir başka yerdeyken ben nasıl onsuz nefes alabilirim ki ?

     Seni canımdan çok seviyorum Sevgilim.
Herşey için teşekkürler.
Tekrar sana kavuşmak dileğiyle...

Şafak : 85

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Share