31 Ocak 2014 Cuma

Ben Varım - Cem Adrian



İşte bizim hikayemiz , işte bizim şarkımız..!
Seni Çok Seviyorum..!
Ayrılmam istersen hiç yanından , çağırsan gelirim çok uzaklardan , eskiden korkardım yalnızlıktan , korkmam artık SEN VARSIN..!

Biz Birbirimizi İşte Bu Kadar Çok Seviyoruz..!

         Ben şimdi nereden başlasam bilemiyorum.. Gözümden uzaksın ama gönlüme çok yakın.Bugün ne düşündüm biliyormusun Sevgilim..? Daha hiç çıkmaya başlamadan önce ki zamanlarımızı..Aynı şirkette olmamız ama birbirimizle hiç konuşmamamız daha doğrusu benim seni gördüğüm yerde kaçmam,seninle konuşmak istememem,senin ısrarların ve sonunda Aşık etmen :)
Hatırlıyorum 3o Nisan 2o11 ..Bir cumartesi günüydü .. O gün sanırım sistemin mi çalışmıyordu tam hatırlamıyorum ama bana yakın bir yerde oturmuştum.. Bana mail atmıştın "05.... senin numaran mı " diye bende "hayır benim numaram değil numaramı istemek için bu kadar bahane üretmene gerek yok istesen numaramı verirdim " demiştim ..Sonra da içimden " Hay Allahım çattık " diyordum..Numaramı vermiştim , sen bana mesajlar atıyordun ama ben kafama göre cevap veriyordum..Çünkü konuşmak gelmiyordu içimden seninle, hatta öyle ki "neden verdim numaramı ya" diyordum..Velhasıl kelam aynı şirkette olduğumuz için hatta öyle ki aynı bölümde olduğumuzdan senden kaçış yoktu.. Bana sürekli mesajlar atıyor,görüşmek istediğini söylüyordun bende sana " gençsin gez toz benden sana hayır gelmez " diyordum sense " arkadaş olalım Caddebostana gidip birşeyler içelim ,sahilde oturalım veya Çengelköyde birer çay içeriz " diyordun bense " benim çok arkadaşım var bu aralar yoğunum programım çok dolu 4 ay sonra görüşürüz" diyordum :) Sakın yanlış anlaşılmasın.Prensiplerim vardı benim. beni isteyen biriyle değil ben kendi istediğimle birlikte olmayı tercih ediyordum,benden küçük biriyle asla olmaz derdim,aynı şirketten asla biriyle birlikte olmam derdim..Ama büyük konuşmuşum..Ve Serhatada imkansız olan daha cazip geliyordu ya bu sefer o daha çok hırs yapıyordu.Yanlış anlaşılmasın dediğim konu sanki ona karşı birşeyler hissediyordum ama burnu sürtsün daha çok uğraşsın diye yaptığım düşünülsün istemem.Öyle birşey yoktu aklımda, sadece umut vermek istemiyordum.Bu yüzden her seferinde " İstemiyorum " diyordum bir sonra ki gün masamda çok sevdiğim DAMAK çikolata buluyordum.. Ben " İstemiyorum " dedikçe Serhat'ın masama not kağıdı bıraktığını görüyordum altınada imza olarak CEM ADRİAN yazıyordu. Cem Adrianı çok sevdiğim için Serhatıda biraz benzettiğim için beni derin noktamdan yakalıyordu..Sonra konuşmama kararı almıştık..Birgün dışarıda Yağmur yağıyordu baktım Serhattan bana mesaj var. " Cem adrian çalıyor Yağmur şarkısı. Cem Adrianın Yağmur diye bir şarkısı varmış " diye bende " evet hatta Hayatımın şarkısı diyebilirim " dedim . Yine konuşmaya başladık.Sonra birgün yine telefonda konuşuyorduk " sana umut veriyorsam konuşmayalım " dedim " evet umutlanıyorum " dedi yine konuşmadık. Yine bir bahaneden dolayı konuşmuyoruz sonra yine bir sebep oluyor  ve biz yine konuşmaya başlıyoruz sürekli bu modda ilerliyorduk.. En sonunda 1 aylık bir süreçten sonra beni dışarı çıkarmaya ikna etti. Bu arada iş yerinde de molalarda yanyana geldiğimiz zaman malum şirketteki insanların ağzı torba değil ki büzesin..Hemen dedikodu yapmaya başlıyorlardı..Kulak asmamaya çalıştım sonuçta öyle birşey yoktu..
3o.o5.2o11 günü şirketten çıktım" Çengelköyde buluşuruz ama ben önce eve gidip hazırlanıyım "dedin benden 1 saat önce çıkmıştın ogün işyerinden.Ben 18.30 da işten çıktım.Bir de ne göreyim bizim iş yerinden iki sevgilide Çengelköye iniyor.Bana sorular soruyorlar bende kısa cevaplar veriyordum "Kimle buluşuyorsun , bizim şirketten mi , hangi takımdan " v.s. derken sonunda Serhatla görüşeceğim anlaşıldı :) Çengelköy Çınaraltının girişinde bekliyordum.


        Bir baktım  vınn vınn vınnn sesiyle motor tepesinde Serhat geliyor.Bir an için aklımdan " eve dönüşte ben bu motora nasıl binicem daha önce motora binmiştim ama şimdi daha tanımadığım birinin motoruna binmek nasıl olur.offf offf " diyordum..Motorunu bir şekil park etti Çınaraltına gidip birer çay içtik bu sırada birbirimizi tanımaya çalışıyorduk öyle ki bir sevgili gibi değil bir arkadaş gibiydik.Oradan sıkılınca hemen arkasında Kahverengi cafeye gittik.



Yine birşeyler içtik konuştuk şirketten , önce ki hayatımızdan v.s derken " artık kalkalım " dedim.Kalktık.Motorun yanına geldiğimde " şey ben otobüse binip gitsem olmaz mı " dedim " olmaz ben bırakırım " dedi. Zaten iki tane kask vardı :) Motora bir güç kuvvet bindim. Sonra bir kalkış yaptık ben bir an "aaaaa" diye bağırdım.."bağırma bağırma " dedi bende " tamam tamam o ilk anda bir an tırstım " dedim.. Sonra gayet rahat rahat 40 yıldır sanki motora biniyor gibiydim.. Beylerbeyini geçtik , kuzguncuk ışıkların orada bekliyorduk ki yanımızda bir motorcu kız var. Bir değil iki kız .. Şimdi olsa o kızların saçını başını yolardım ama o zaman o kadar kaaleye almadım. Kız " Merhaba " dedi gülerek Serhatta " Merhaba " dedi sonra da " Kız arkadaşım yokken niye karşıma çıkmıyorsunuz ki " dedi pişkin pişkin gülerek .. ben kafasına bir vurdum Serhatın " yürüü " dedim . Düşünün bu kaaleye almamış halim :) Daha doğrusu yanımda ki kim olursa olsun ister erkek kuzenim , ister kardeşim dediğim arkadaşım kim olursa olsun benim yanımda öyle birşey kimse yapamazdı o kadar .! Bir de geçmiş " kız arkadaşım varken " diyor..Ben nereden senin kız arkadaşın oluyorum ki ..! sonunda eve gidebildim.. Sonrasında normal bir mesajlaşma geçiyor , arada konuşuyor , daha çok buluşuyor , şirket molalarında beraber oluyorduk.. Ama hala daha bende tık yok ! ZANNEDİYORDUM.ki taa ki o güne kadar..Bir cumartesi günü yani tarihlerden 4 haziran 2o11 (Bak Bak Serdaroğlu unutmuyorum :)) işten çıktım Serhatada "akşam arkadaşlarla Caddebostanda olcam" dedim."bende geleyim ya senide alıp gideriz " dedi. Ben arkadaşlara söyledim zaten arkadaştan biri bizim şirkette olduğu için sıkıntı olmadı :) Ben evde hazırlandım Serhat geldi aldı beni Caddebostana geçtik. Önce Havelkaya gittik arkadaşlar ordaydı . Toplam 4 kişiydik tabu oynayalım dedik. Sonra benim Liseden Gizem diye bir arkadaşım var onlara denk geldik onlarda bayağı kalabalık bir grup gelmişlerdi hep beraber tabu oynadık ve oradan çıktık.Caddebostan Yer Fıstığına gidip birşeyler içelim dedik bu arada arkadaştan biri videoya çekiyor beni.Ben oynuyorum ,dans ediyorum bol bol, Serhat oynuyor , zıplıyor hiç unutmam " Zaten Aşklar hep yalan dolan çalıyor " ben Serhata bakarak söylüyorum..falan derken gün bitip eve dönüyoruz.. Ertesi gün bir baktım ki video ya Serhata böyle işveli cilveli böyle bir tuhaf bakmışım "Haydaa ben bu çocuğa nasıl böyle bakmışım. Ne anlamam lazım bu bakışlardan " diye düşünüp duruyordum..Ama bir anlam veremiyordum.Ben yinede susayım diyordum..Serhata eskisinden daha iyi davranıyordum her görüşmek istediğinde " tamam "diyordum son zamanlarda bana karşı böyle uzaklaşmaya başlamıştı bir gün ben buna gece vardiyasındaydı o,mesaj attım cevap vermedi aradım " Çengelköye iniyorum " dedi " Bu saatte ne işin var ki " dedim ".... birlikte " dedi.Kızın ismini belirtmek istemiyorum.Ama bir kızdı..! Bende " Tamam peki " dedim. İçim içimi biraz yemeye başladı kendi kendime de "ne alaka bu kız ya " , "hem bana noluyor ki " diyordum hem kızı da tanıyorum hemde kendi kendime " boşver naparsa yapsın " diyordum..O gün ve o günden sonra pek yanyana gelmedik zaten ben öyleyimdir asla ve asla konuşmazdım bu sayede Serhatla konuşmama kararı almış olmuştuk.. hatta öyle ki " bak o kızla birlikte olurum diyorsan benimle görüşmeyi sil ben yapamam öyle birşey .Biliyorsun onu tanıyorum ben bu tür şeylere gelemem prensiplerime aykırı " dedim.. Bu sözler ağzımdan nasıl çıktı onuda anlamadım :) Serhat birşey diyemedi zaten o kıza karşı birşey hissettiği yoktu sadece kızın ilgisi vardı.Benim vermediğim değeri veriyordu,ben görüşmek istemiyorken o kız görüşebiliyordu,ben mesaj atmadıkça o kızla sürekli konuşabiliyordu sadece o kızın ilgisi vardı Serhat'ın yoktu... Biz konuşmama kararı aldığımız için o saatten sonra hiç yanyana gelmemeye özen gösteriyordum o da aynı o şekildeydi ne mesaj atıyor ne de arıyordu  ama içimden de diyordum " beni birgün arayacaksın " diye..  bir gün yatmışım yatağıma telefonum çalıyor . Serhatta beni arayınca " Cem adrian-Yağmur" çaldığı için yüzümde direk olarak " ya ben sana demiştim " ifadesi oluştu :) AŞK TESADÜFLERİ SEVER'i izlemişte" Moralim bozuldu ya " dedi öyle konuştuk sonrasında bir baktık ki biz bayağı konuşmaya başladık,hergün birlikte dışarı çıkıyor,sürekli konuşuyor,mesajlaşıyor bu yetmezmiş gibi işyerinde de mailleşiyor,molalara,yemeklere birlikte çıkıyorduk..Yine bir gün 15 Haziran 2o11 de bizim evin önünde taşlara oturmuşuz konuşuyoruz havadan sudan artık ciddiyete binsin istiyorum bir yandan , bir yandanda bunu Serhata belli etsem mi etmesem mi diye düşünüyorken o teklif geldi " Benim sevgilim olurmusun ? " dedi.Ogün bugündür arada pürüzler oldu,ayrılık oldu,küslük oldu,dargınlık oldu ama yinede birbirimizden kopmadık..Biraz uzun oldu sanki hikaye gibi ama bizim aşkımızda bir hikaye bazen derim ki " Beni Seviyormusun " Serhatım "İlk günden daha fazla " der. Çünkü biz ilk günler sadece birbirimizden hoşlanıyorduk zamanla sevdik şimdi aşığız hatta sırılsıklam aşık..! Bazen diyorum ki " Seni Çok Seviyorum " Serhatım " Ben daha çok " ben " Hayır ben daha daha çok " derim...İşte böyle sevdik biz birbirimizi , benim istememem , Serhatın ısrarları.. İyi ki de ısrar etmiş , iyi ki de vazgeçmemiş..İyi ki hayatıma girmiş , iyi ki benimle .. Seni Çok Seviyorum..

        Bir zamanlar birbirimizin hiçbirşeyiydik ama şimdi HERŞEY'i olduk ..! 



Yıl 2o11
                                 
                                                            Yıl 2o13

29 Ocak 2014 Çarşamba

Nişan / Salon Princess Ümraniye

25.o1.2o14 tarihinde çok yakın hatta en iyi arkadaşlarımdan Havva'nın nişanı için Ümraniye Princess de buluştuk.Normal şartlarda Nişan olaylarına pek katılmam hatta düğün olaylarına da :) sadece aynı şirkette bulunan arkadaşlarım oda çok samimi isem..Bazen aile de kimler evlendi kimler nişanlandı hiç haberim bile olmuyor :) ama bu olay farklıydı çok sevdiğim bir arkadaşım olduğu için dünden razı bir şekilde haber verdiği günden bu yana ( yaklaşık 1 ay ) heyecan dorukta bir şekilde beklemeye başladım..Kolay mıydı..Bu anı bekliyorduk yıllardır..
      Havvayla Lise yıllarından bu yana arkadaşız.. En yakın diğer arkadaşım ise Mehtap..Mehtapla o derece ki çocukluğumuzdan beri hep beraberdik,çocukluk bile dememek lazım bebeklik diyelim :) aynı mahallede oturduk aynı okullarda okuduk ve Liseyide aynı okulda aynı sınıfta bitirdik :) 2oo5 yılında Havva aramıza katıldı Lise 2 ve Lise 3 de aynı sınıftaydık ama samimiyetimiz Lise 3 de başladı..Tabii o zamanlar evlerimiz yakındı birbirine Mehtapla 3 dk Havvayla 15 dk :)  taşınma durumum oldu benim.. sonra iş güç derken görüşmelerimiz azaldı ama yinede birbirimizden kopmadık.. hep derdik acaba hangimiz daha önce evlencek diye.. son yıllarda önce benim evlenceğime kanaat getirdiler , bende" önce mehtap" derdim ama havva bizi sollayarak ilk sıraya yerleşti :) ee kolay mıydı 8 yıllık ilişkileri vardı Enişte Serkanla :)  İkiside benim gözümde çok iyi bir çift olmuşlardı Allah nazarlardan saklasın ..Serkan bize " Baldızlar " derdi . Görüştüğümüzde Havvasına çikolata getirse bizi unutmaz bizede getirirdi. Beraber gittiğimiz cafe'lerde,lokantalarda v.s. asla elimizi cebimize attırmazdı " Ben varken size düşmez Baldızlar " derdi.Serkan çok romantik çocuk görüştüklerinde çiçek alır , sürekli küçük sürprizler yapar hatta öyle ki Evlenme teklifini bile 2o13 Avrasya Maratonunda Köprü üzerinde yaptı.. Ne yazık ki ben katılamadım ama onları arayarak tebrik ettim..Zaten biliyordukta Avrasya Maratonunda evlilik teklifi edeceğini :) Dönüp bakıyorum da zaman ne çabuk geçiyor durdurabilene aşk olsun.Bundan 9 yıl önce neredeydik şimdi nerede..Eski günlerde birbirimize gelip gitmeler mi , hep beraber sahile inmeler mi , birbirimizde kalmalar mı..Hiç unutmam Elif diye bir arkadaşımız vardı onsuz doğumgünü kutlamıştık :) evden herkes Elif'in doğumgününe diye çıkmıştı ama Elif yoktu bizde onsuz kutlama yapmıştık , Havva bana 9 yıl önce geçip kumpir bile yapmıştı :) yani 16 yaşında falandık..Bırakın o yaşlarda kumpir yapmayı şimdi bile bana yap deseniz yapamam o derece yani .. Havva o zamandan belliydi zaten çok güzel yemekler yapacağı.. Evde börekler,çörekler,dolmalar yapar dışarı çıkınca bir Anne gibi yanınada alır aç olan varsa aramızda doyurur :) O kadar çok anımız var ki yazsam sığmaz.. Bu derece samimiydik hala daha öyleyiz ama yazın evlenecek biliyorum ki hiç bir zaman eskisi gibi olamıcaz.. Aslında şu anda da pek görüşemiyoruz belki de artık evli bir arkadaşımız olcak bundan sonra ben -serhat , mehtap-emrah gidip onlarda takılacağız hep beraber kızlara erkekler tabu oynayacağız :) Belli mi olur.. Artık büyüdük herşey eskiden daha bir masummuş..Daha bir safmışız bizde :) Zaman seni olgunlaştırmaya başlıyor.Okul bitse de kurtulsak derken bir bakıyorsun üzerinden koskoca 9 yıl geçmiş anlamamışsın bile..İş hayatı  ,iş hayatının getirdiği monoton bir hayat,çalışma saatlerimizin birbirine uymaması,  iş arkadaşları , birbirine uzak oturma , hayatımızda olan sevgililerimiz onlarada biraz daha fazla vakit ayırma derken bir bakmışsın birbirini haftada 1 veya 2 haftada 1 arar olmuşsun.. ama yinede bir arada olmayı başarmışsın..hiç kopmamışsın..Bizim çok büyük bir hayalimiz vardı . 3 kız ayrı eve çıkmak . Hatta Havvanın annesi bir keresinde taa ne zaman " Mehtabı da alıp ayrı eve çıkarsınız " demişti biz Havvayla birbirimize şaşkın şaşkın bakmıştık Öyle ki iş planı bile yapmıştık Havva yemekleri yapacak ,mehtapla ben temizlik :) ama olmadı olsun artık evlendikten sonra birbirimize gider oturur,sohbet muhabbet eder,yer içer evlerimize dağılız.. Demek ki bizim için hayırlısı buymuş.. Zaten ayrı eve çıksaydık yapamazdık bizde .. Kavga etmezdik ama biraz geçinmek zor olurdu :)
       Yazarken nedense duygulandım.. Zaten çok duygusal bir insanım..Şimdi ağlarım falan .. Zaten Sevgilim uzakta onu her düşündükçe gözlerim doluyor. Konumuza gelelim biz en iyisi.

         25.o1.2o14 Cumartesi günü sabahtan kalktım havanın bozukluğu saçımı ne yapsam diye beni düşündürürken daha önceden almış olduğum bigudeleri anneme sardırdım..Küçükken saçlarım lüle lüle çok tatlılarmış ama gittikçe düzleşti işin tuhafı eskiden saçıma maşa , bugidi yapsam bayağı tutardı şimdi öyle değil hemen sönüyor :( bigudelerde eski bigulerden değil bu geliştirirmiş hali :) " MAGİC LEVERAGE SAÇ BİGUDİSİ" internet sitelerinde bulabilirsiniz.Ben gittigidiyordan almıştım..Evde maşam da var ama kim uğraşıcak şimdi onu yapmakla dedim..Ben bu tür sıkıntılara gelemiyorum :) neyse saçımı sardık.Elbiseydi takıydı v.s onları ayarladım. Akşam üzeri açtım saçlarımı evet çok cici olmuşlardı ama suratımı bi tuhaf gösteriyordu belki de hep düze alıştığım içindir. :) Anneciğimle 18.30'da evden çıktık gittiğimizde 19.34 dü 1 saat sürmüştü. Bu İstanbul trafiği özellikle Ümraniye trafiğine ne demeli bilinmez..Kendimizi zor attık düğün salonuna.. Girdiğimiz de bir çok misafir gelmişti en önde hemen bir masa kaptık Mehtap sevgilisi Emrahla gelecekti bir de mehtabın anne baba ablası eşi ve yiğeni :) Ailecek birbirimizi tanıdığımız için sorun yoktu :) Annemi masaya oturtturdum ve gelin odasına gittiğim.. Hiii,aaa şok ne göreyim Havvacım kırmızı , kabarık bir elbiseyle karşımda çok ama çok güzel olmuştu gözlerime inanamadım..Hemen bir öpüşüp koklaştık sarıldık birbirimize sımsıkı bayağı uzun zamandır görüşmüyorduk..Serkanla da bir el sıkışma olayına girdikten sonra hemen fotoğraflamaya başladım.



                                 

                     
                                                    
                                            

                                                     Havva & Serkanın çıkış anları
                                                             
                                             

                                                        Havva & Serkanın dansları
                                                   Dans müziği : Mustafa Ceceli-Sevgilim

                                               

                                                  Havva & Serkanın yüzük takma merasimi                               
                                                                                                                                                                                                                                                                                    
                                           
                                                             Havva & Serkanın pasta merasimi

                               

                                                                     Mehtap & Ben                                                       

                             
                                                                     Mehtap & Emrah  

                                   

                                                                 Ben ve Anneciğim.
                                                            Annecim düz bakaydı iyiydi :)


Bir nişan daha böyle sona erdi.. Artık düğünlerinde ki fotoğrafları paylaşmak nasip olur inşallah ..
En yakın arkadaşını böyle nişanlanırken görünce insan duygulanıyor.. Oysa kızımız mutlu , kızımız kendi isteğiyle nişanlanıyor evleniyor :) yada benim mi ağlayasım gelmiş başka insanlarda böylemidir.? Ben çok sevdiğim bir insanı bu şekilde mutlu gördüğüm için mi böyle oldum bilemedim.. Artık kendi Nişanım da bakıcam kimler ağlıyor kimler gülüyor :) ama eminim ki o an hiçbirşey düşünmem düşünemem .. İnsan heyecandan onu mu düşüncek .. İşin tuhafı ağlayan birini görünce bende ağlarım korkuyorum valla :) Hele kına gecesinde kesin ağlarım ben eminim bundan.. Bide sevgilim DJ benim "Kına gecemin DJ liğinide sen yaparsın " dedim sonra " yaa ama ben ağlarsam görmeni istemem banane " dedim :) Ah bakalım o günleri görmek nasip olacak mı. Ne zaman nasip olur o kadar merak ediyorum ki ... Allahın izniyle şu askerlik bi bitsinde ne kaldı ki şurda 130 güncük kaldı :(


Seni çok özledim Serdaroğlu..!

24 Ocak 2014 Cuma

Güneşli Bir Güne Merhaba

      Bugün İstanbul da hava güneşli ama soğuk  :)  
      2 yıl önce sevdiceğimle aklıma Gülhaneye gittiğimiz zaman geldi.. Şakır şakır yağmur yağıyor ama biz yinede gezmeye devam ediyorduk.
     
     Sevdiceğim şu an askerde olduğu için eski fotoğraflara bakıp bir ahh çekiyorum..Çok özledim..Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçsinde bir an önce yaz gelsin , sevgilim de gelsin =(

      Aslında hafızam tarihleri tutma konusunda o kadar iyi değildir. (Yıldönümü,doğumgünü,sevgiler günü v.s hariç)İlerde de bu bana sıkıntı olacak dedim ve 15.o6.2o11 yani Serhatımla çıkmaya başladığımız ilk günden bu yana kadar yaptığımız tüm herşeyi yazdım.. Mesela ilk Çamlıcaya gidişimiz tarih şu , ilk Modaya gidişimiz , ilk arkadaş evinde toplanmamız.. Her sene bunları tekrar tekrar yazıyorum.. Ama sadece yıl içinde ki ilkleri ve daha önce hiç yapmadığımız etkinlikleri.. Benden size tavsiye ilerde çok işe yarıyor. Mesela bugün yazacağım gibi normalde sorsanız 2o12 derdim ama bırakın hangi gün olduğunu , hangi ay olduğunu bile hatırlayamazdım :) Bu yüzden herşeyi yazmakta fayda var arada okuyorum da ne de güzel anılarımız var diyorum :)

     Şimdi 2 yıl önce ki Gülhane anımıza gelelim..

     Tarih : 21.o1.2o12
     Önce Kadıköyde buluştuk daha önceden netleştirmiştik . Vapurun kalkmasına vardı bizde Kadıköy Rıhtım da vapurun kalkmasını bekliyorduk.



                                        Yağmurlu bir günde Kadıköy RIHTIM
                                                           
                                    Aşkım bu şapkanın adı PEPE şapkası olsun dedim :)



 Adım Yağmur ama Yağmur yağmasını hiç sevmiyorum..O havanın kasveti,ıslanmak ne bileyim hiç bana göre değil.. Ama bu fotoğrafta öyle bir gülmüşüm ki " Nolursa olsun bugün çok mutluyum " diyorum resmen :) Eee sevgilim yanımda olduktan sonra kar ,kış,yağmur,dolu,sel,yıldırım,şimşek :P umumda değil..



Sevdiceğim apar topar geldiği için birşey yiyememişti :) Vapur beklerken fırsattan istifade karnını doyurdu :)

 

     O zamanlar saçlarımda pek kısaymış özledim kısa saçı bazen şeytan diyor ki git kestir ama sonra dur düğüne kadar bekle :) düğünden hemen sonra şeytana uyup yine küt kestiricem :)
                                                  
                                             

                                

Neyse vapura bindik maalesef vapurda fotoğrafımız yok :( Beşiktaşa geldik ve Sevgilim Beşiktaşta galiba birine bakınıyor ?

                           Yanına bak aşkım ben burdayım... Höyt..! Kime bakıyorsun sen bakıım ?

Tam bir nescafe hastasıyım ben .. Beşiktaş da  Nescafe dağıtıyorlardı bir güzel onlardan da içtik .. Fotoğrafta sevgilimin elinde var zaten :)  

 Neyse Beşiktaşı biraz turladık Kabataşa kadar geldik.Hava yağmurlu olmasa yürürdükte hava bayağı yağmurluydu .. Bizde tramvaya bindik Gülhaneye geçtik..



        Girişte buram buram kokan mısırın kokusuna dayanamadık bizde aldık mısırlarımızı : )  
                                                     


                                                                                    Gülhane 


 Serhatımdan çok güzel hareketler bunlar :)



Kanımızda muzurluk var bizim :)


Evet fotoğrafı kim  çekiyor ? Malum etrafta doğru düzgün kimse yok bende bir çöp kutusunun üzerine koydum bu yüzden hem uzak olmuş hemde biraz aşağıdan çekilen bir fotoğraf olmuş :) fotoğraf çekme uğruna makinamı feda ettim neyse ki hala çalışıyordu :)

Gülhane faslı sona erdi Yağmur fazlasıyla bastırmıştı.Gülhaneden çıkıp hemen tranvaya binip Kabataşta indik. Vapura giden 2 adımlık yolda resmen ıslandık bir de şemsiye varken ..! Bu sefer dönüşte Üsküdarda indik saat daha geç değildi ne yapsak derken Üsküdar da çok beğendiğim Çimen Pastanesine gittik ben Nescafe Serhatım çay aldı ..

Çimen Pastanesi Üsküdarın göbeğinde diyebilirim..İçerisi ferah ve aydınlık , çalışanlarda hızlı..Lezzetli yemekleri var ama ben en çok buranın Ek'lerini seviyorum yolunuz düşerse muhakkak gitmenizi tavsiye ederim..Sigara içilebilen alanı da mevcut ve sigara içilen alan da ısıtmalarda var..

Üsküdar Ahmediyeye çıkarken sağda Hacıoğlu ,  Burger King var ve biraz ilerisinde Çimen Pastanesini görebilirsiniz...Camininde tam karşısında kalıyor. 




Yorgunluğumuz gözlerimizden okunuyor resmen ama güzel bir gündü..Sevgilimle gittiğimiz her yerden çok memnun ayrılıyorum.. Çünkü Serhatımı çok seviyorum :)

23 Ocak 2014 Perşembe

Şilede Küçük Bir Kış Tatili

     01.02.2013-03.02.2013 tarihleri arasında yapılan küçük bir Şile tatilini anlatmak istiyorum :)


                                     



     Şile dediğimde illa ki bir çok insanın yazın gittiği , denize girdiği günübirlik eğlenebileceği bir yer geliyor.Açıkcası benimde aklıma Şile dendiğinde hep yaz gelir,denize girmek gelir v.s. kışın şilenin bu denli güzel olabileceğini ummazdım..Daha doğrusu hani Şileyi çok severmiydim hayır.Denize girmek için bile 2 kere falan gittim,oda sırf yıllık izin tarihini bekleyene kadar bari bir deniz yüzü görelim diye..Ben Şileyi kışın daha çok sevdim :) Yazın kalabalık ve etrafta nereden geldiği bile belli olmayan insanlarmı ararsın,çoluk çocukların denize hücum etmesini mi izlersin v.s. Kışın sadece yerel halkı var,orada kıyafet satanlar,bakkallar,yemek yerleri gibi esnaflar var.Sokaklar sessiz .Bir de çok şanslıyız ki aşırı soğuk bir hava yoktu tam gezmelik bir hava vardı. 

  01.02.2013 Tarihinde akşam yola koyulduk. Hatırladığım kadarıyla saat 21.00 gibiydi. Şile yoluna girdiğimizde bayağı bir tırstım çünkü yol da tek düz ışık ya var ya yok. Neyseki merkeze gelip otelimize yerleştik. Otelin adını hatırlamıyorum orta dereceli bir oteldi zaten ve çok soğuktu yani radyatörlerden sıcaklık geliyor ama kendine yararı yok. Dışarı çıktığımda dışarısı daha sıcaktı ..! otelin en kötü ve en temelini oluşturan şey bence bu .! Yazın amenna sıcak bir yer olduğu için ihtiyaç duymana gerek yokta kışın buz gibi resmen odanın içi..Ancak kat kat giyinmek veya yorgan altına girmen lazım..! bir de rutubet kokuyordu neyse ki sadece 2 gece kaldık daha fazla kalamazdım herhalde..Aslında böyle şeylere çok takılan biri değilimdir iyi de olsa kötü de olsa bulunduğum ortam neyi gösteriyorsa ona göre davranırım,iyimser olmaya,keyif almaya çalışırım ama insan soğuktan pek keyif alamadığı için sinirleniyor ister istemez :) Gerçi bizde Kışın ortasında Şileye gitmişiz bizde de akıl yok ama neyse :) 

     

         Neyse başlayalım..

         Gittiğimiz gün odalarımıza geçip dinlendik zaten saatte ilerlemişti.
         Ertesi gün arkadaşların bizi aramasıyla uyandık.Kahvaltıya indik.Kahvaltı bittikten sonra balkona çıktık :)

  






Sevdiceğimle uyumumuza ne demeli :)



Evet şimdi gezme tozma zamanı dedik :) 
İstikamet Saklıgöl


Saklıgöl
Ben çok beğendim burayı çok tatlı bir yer :)

Ve herkesin gitmesini tavsiye ederim .. Cafelerde var ama biz gidemedik daha sonra gider birşeyler içeriz önce gezelim dedik ama bir daha burdan çıktığımızda geri dönemedik zaten arkadaştan biri rahatsızlandı öyle kaldı :( 





                                             

                                                                                                                          


                                   Gelin & Damat gibi yavaş yavaş yürüyüşlerimiz çekilmiş :)
                               Hatta buda video hali.. Blogum sağolsun kendi yapmış :)



Burayı biraz turladık hatta ormana gittik ateş falan yaktık :) ama küçük bir ateşti kimseye zararı olmıcak şekildeydi..


Daha sonra bindik yine arabaya Şile / Fener'e gittik :)


Fener
                                         









Ben göğsüne yatarken öyle derin nefes alma,
Bu ara ihtiyacım var sana ,
Ellerimi sakın bırakma,
Bana huzur veren tek yer senin yanın unutma..!

                                         


Sonrasında Şile Sahile indik , sahilde biraz oturduk , şarkılar söyledik , çekirdek yedik :)


Artık  akşam saatleri yaklaşıyordu o kadar gezmekten sonra yemeğe anca fırsat bulabilmiştik.

Şile merkez ' e gittik ismini hatırlayamadım ama yemekler çok lezzetliydi :)




Otelden Şile manzarası :)

Son gün geldi çattı :) Yine arkadaşlar sağolsun kaldırdılar bizi kahvaltıya bu sefer pastaneye gitmiştik.
Yedikten sonrada odalara gidip toparlandık sonra çıktık..
Giderken sahile indik bir kaç kişi vardı ve fena bir rüzgar vuruyordu :)




                                                           
                                 Canım aşkım ya bana yük olmasın diye çantamıda taşıyor :)


 
 Evet suratlarımız çok komik çıkmış olsada bence süper bir fotoğraf  olmuş :)


                                            Bunuda sevdiceğim kendi yapmış :)
                                          Dediği gibi AŞK BAZEN HAVALARA UÇMAKTIR :)



Bir küçük kış tatilinin daha sonuna geldik . Herşey çok güzeldi.Bu sene de gitmek isterdim ama maalesef sevgilim askerde ben artık Balıkesire sevdiceğimin yanına giderim :)

Share