24 Şubat 2015 Salı

Sevgili Günlükcüm / 19

                                                              24.o2.2o15  /  Salı

Sevgili Günlükcüm ,

14 Şubat Nişan Törenimizin ardından üzerimden çok büyüüük bir yük kalktı.. Kız isteme , Söz ve Nişan telaşını kimse yaşamadan bilemezmiş onu anladım.. Son günlerde iştahımın kesilmesi , olur olmadık yerlerde ergenüsler gibi sivilcelerimin çıkması,  çabuk sinirleyip parlayan ve hemencecik sönen ben bir sinirlenince bir daha sönmez olmuştum.Daha bir sürü şey.. O gün gelip çattığında ise yapmış olduğum o kadar stres,o kadar heyecan bir anda sönüvermişti.Sanki o anları ben yaşamıyor gibiydim , bir rüyaydı sanki :) Hani derlerdi de inanmazdım ,bitecek gidecek sen anlamayacaksın diye. Valla ne yalan söyleyeyim ne olup bittiğini inanın ki anlamadım. Bir baktım isteniliyorum , bir baktım yüzükler takılıyor , bir baktım pastayı kesmişiz.. Serhatıma yüzükler takılınca döndüm " bu kadar mıydı ben hiçbirşey anlamadım " diyorum :) " Valla bende anlamadım " diyordu.
Ertesi gün ağzım kulaklarında uyanmışım , kahvaltı yapıyordum . Haberleri okuyayım dedim ki Özgecan'ın haberini gördüm. Evet herkes facebook , twitter sosyal medya üzerinden hep paylaşmışlar fakat benim herhangi bir sosyal medya hesabım olmadığı için haberleri çok geç gördüm.Bir de koşturmaca halinde olduğum için inanın telefonu bile elime alamaz olmuştum..Gerçekten çok üzüldüm gencecik bir kız . Kimsenin kaderinde tecavüze uğramak veya ne bileyim öldürülmek yoktur. Allah iyiyi ve kötüyü ayırt etmen için akıl verir ama bazı insanlar (ki hakaret etmek istemiyorum ) bunu kullanamazlar...Buradan tekrardan ailesine başsağlığı diliyor, Allah sabır versin diyorum..Bu kadın cinayetlerinin ardından bir de Çengelköy'de ki şizofren adam'ın karısını öldürmesi , cesetini çöp konteynırlarına atma haberi de gündeme gelmez mi. Çengelköy'ün neresinde diye soruşturuyordum , bizim eve çok yakın bir yerde olduğunu gördüm. O günden sonra oradan her geçtiğimde o kadar korkuyorum ki :( Yemin ederim sokakta yürümeye korkar oldum.Biz çocukken alıp başımızı başka mahallelere giderdik , sahilde bisiklet sürmeye paten kaymaya giderdik şimdi bırakın çocukları dışarda görmeyi , kendim bile hava karardığında , işten çıktığımda yürümeye korkar oldum. Sürekli sağıma soluma dönüyorum arkamdan biri geliyor mu diye bakıyorum..Etrafımızdakilerin korkusundan biz şizofreniye bağlıyoruz..

Neyse biraz güzel şeylerden bahsedelim ..

                               

17 Şubat Salı günü. Haberlerin "kar geliyor " diye bas bas bağırdığı bir güne uyanmıştım. Salondan bir baktım ki ne göreyim hava kar'lı değil tam tersi güneşli :) Shop yaptığım için bu kadar belirgin olduğunu düşünmeyin İstanbulda yaşayanlar bilirler bildiğiniz hava günlük gülistanlıktı :) Neyse bizde arkadaşım Sevdayla haberleştik işe giderken ve dönerken onunla birlikte gidip dönüyorum bizim evin bir alt sokağında oturuyorlar."Canım arabayı alacak mısın hava da güneş var ama " dedim. Sevda ' da " Bende baktım hava güzel gibi arabayla aynı saatte buluşalım " dedi. Okeyleştik. Evden çıktığımda kutuplardaydım sanki "kar soğuğu" dedikleri soğuk resmen vardı. Mesai başladı öyle ki biz arkadaşım Nurayla cam kenarında oturduğumuz için güneşli havalarda perdeyi kapatsak bile ekranımıza çok güneş vurur gözümü kısarak bir sağa bir sola kaya kaya işlerimizi yapmaya çalışırız. 

                                         

Yine ogünlerden biriydi perdeyi kapattık bir anda hava karardı dedim herhalde yağmur yağıyor perdeyi ucundan bir açtım nasıl kar yağıyor anlatamam. Yerlerde kupkuruydu bir anda dolmaya başladı.Bizim bölümdekiler bağırıyor " Yağmur perdeyi aç perdeyi " diye :) Velhasıl kelam romantik romantik kar yağışını seyrettik..Herkeste de bir umut vardı " acaba erken çıkartırlarmı hazır bugün okullarda açık " diye. Normal şartlarda yarım saat veya 1 saatte olsa yerler çok doluysa , okullar açıksa İstanbul'un meşhur trafiğini çekmemek , yollarda kalmamak adına bizi erkenden çıkartıyorlardı ama ne oldu dersiniz :) Kendi mesai bitiş saatimizde çıktık. Bizim evimiz yakın amenna fakat uzakta oturanlar ne yaptı bilemiyorum ki bizim şirkete Sultangazi'den bile gelen var. Ogünün acısını ertesi gün çıkarttılar.Çarşamba günü 14.00'da çıkarttılar perşembe günü çağrı merkezi  ve kalite bölümü dışında kimse gelmedi. Şirket resmi tatile girdi =D



Salı günü annem işten döndüğünde beraber çıkıp kar topu savaşı yaptık. Daha doğrusu yaptığımızı sandık :) İki kişi de pek zevkli olmuyor ki. Bir de annem bana atmaya da kıyamıyor. Ana yüreği işte.. Bir ara ilhan amca balkona çıktı oradaki karlardan kar topu yapıp bize atıyordu o denk getiriyordu bize ama bizim 2. kata denk getirmemiz hiç kolay olmuyordu :)
Çocuklar gibi şendim valla ne yalan söyleyeyim. Kar güzeldir fakat öğrenci olduğunda veya çalışmadığında. Çalışınca insan eve gitme derdine düşüyor " nasıl gidicem , düşer miyim , taksiye binsen gider mi " diye düşünmekten kar'ın keyfini çıkaramıyorsun..Bir 15 dakika da olsa çocukluğuma döndüm :)


21 Şubat Cumartesi günü yoğun kar yağışını geride bırakıp güneşli bir güne merhaba dedik. Daha doğrusu o günü şöyle anlatıyım.Telefonumun alarmını her gün her gün kurmaktansa hafta içi programına ayarlıyorum. Fakat bir gün öncesinden saati kurmayı unutan ben cumartesi günü arkadaşımın mesajıyla uyanıpta evden koştur koştur çıktım.. Gece don olmuş bu yüzden yerlerin jilet gibi kaydığını hiç fark etmedim.. Bir kaç adım kalmıştı anayola çıkmama birden bire elim kolum ayağım ayrı oynayaraktan ahtapot gibi ilginç hareketler yaparak düşüyordum ki son anda durdum :)  Hiç bozuntuya vermeden ilerlemeye devam ettim arkamdan gelenler kahkayı patlatmıştır çünkü sonradan düşününce kendi halime bende çok güldüm :)

                                 

Yarım gün mesainin ardından Sevgiliyle buluştuk.Çengelköy'ün Veliahtları olarak beraber gitmediğimiz yer kalmasın diyerekten Çengelköy Sütiş'e gittik ..Daha önce bununla ilgili post yazmıştım okumak isteyenler için Abdullah Ağa Yalısı Çengelköy Sütiş.

O kadar kalabalıktı ki anlatamam :) Allahtan iki kişiydikte yer bulmakta sıkıntı yaşamadık.
İçeri girdiğiniz an tüm çalışanlar size " hoşgeldiniz " diyor. Hemen kapıda kaç kişi olduğunuzu , içeride mi dışarı da mı oturursunuz diye soruyorlar ona göre yer gösteriyorlar. Biz dışarda oturmak istediğimiz için hemen iki tane (bi tanesi taş gibi) hatunun yanına geçtik. Arada sadece elim kadar mesafe vardı. Neyse ki benim Sevgilim ya bana bakıyordu yada telefona sıkıntı yaşamadık :) Göz ucuyla bile baktığını görsem " bak bak" muhabbetini yapmaya başlıyordum.Ona da diyorum " ya bari sevgiliniz yanındayken bakmayın dışarıda zaten bakıyorsunuz bizde salak değiliz ya 'yapmaz öyle şey'demeyiz ya " diyorum. :) Haksız mıyım yani. Ben bilmem eşim biliride izleyince sürekli bundan yakınanları görüyorum ..

İki sıcak çikolata yanında da kurabiye ikramıyla Sevgiliyle bugünün tadını çıkardık. Havaların ısındığı bir gün kahvaltı için gitmeyi düşünüyoruz.

                                                          Saygılar..

16 Şubat 2015 Pazartesi

Nişan Törenimiz ♥ 14.02.2015 ♥

Hayatımızın en güzel ve en özel Sevgililer Günü oldu ♥

Aksilikler o gün hiç peşimizi bırakmadı diyebilirim. Nereden başlayacağımı bilmiyorum artık bir yerlerden bağlayacağım :) O gün sabah kalkıp temizlikler yapıldı. İşlerimiz bittiği zaman Fatoş teyzemle birlikte kuaför yolunu tuttuk.Çengelköy merkezde annem daha önceden bir kuaföre " Kızım ve Kız kardeşim saat 15.00 gibi gelebilir" diye randevu almış. Daha doğrusu randevu değil öyle bir söylemiş.. Biz Fatoş Teyzemle bize yakın yol üstünde Oğuz Yalçın Kuaföre gittik girmeden önce de konuşuyorduk " kalabalık değilse gireriz kalabalıksa merkeze kadar yürürüz"dedik. İçeriye girdiğimiz de bayağı bir kalabalıktı ve o kadar kişiye 2 kişi nasıl yetişiyor anlamadım.."Topuz ve fön çektirecektik çok beklermiyiz " dedik. "Yok efendim hemen alırız " dediler.Bizde okeyledik. Benim saçım yıkandı kurutuldu yavaştan yapılmaya başladı. Benim işim bitti teyzemin alt tarafı 15 dakikalık küt saçını bir türlü araya sıkıştıramadılar.Bir de french için daha fazla bekleyemedim yani kız amenna çok güzel makyaj yapıyor fakat makyaj yapıyor bir yandan da durup durup birşeyler konuşuyor.(Farklı müşteriyle) Teyzeme "gidelim ben daha fazla dayanamıcam" dedim. Kavga ederek çıktık. Bir de sahibi " ama sizin saçınız oldu " tarzında konuşmaz mı ? Yani parasıyla gidiyoruz bedavadan değil.Zaten istediğim gibi de olmadı...Neyse bir daha asla gitmem gidipte memnun olanlara da hiç birşey demiyorum ama inanın bir bayan randevu almasına rağmen 2.5 saat beklemiş söyleyeyim.Bizim zaten kızgınlığımız hemen alırız demeleriydi deselerdi " hanımefendi çok yoğun 1 saat sonra gelin " diye biz amenna hiçbirşey demeden çıkardık.. Üstüne üstlük bir de Fatoş Teyzemin oğlu Emre arayıp "anneee fırın bozuldu " demez mi . Oturup ağlayacaktım. Hemen aklıma " Söylesene anneme , senin bana çeyizim için aldığın fırını çıkarsın" dedim de. Orayı da öylece kurtarmış olduk..


Eve gelip hemen süslemeleri yaptım. Banner'ı bir gün önceden asmıştım. Fakat temizlik yapıldığı için çıkartıp tekrar yerine yerleştirdim.Balonları astım, balonları kurdeleyle bağlayıp ucuna fotoğrafları yerleştirdim. (eğerki böyle bir süsleme düşünüyorsanız , arkalı önlü yapışkan siyah bir bant var ondan almanızı tavsiye ederim o kadar iyi yapıştırıyor ki ertesi gün balonları çıkarırken boyayı da birlikte çıkardık:)) Evde bir anda karşıma çıkan pembe taşları serpiştirdim. Sağ ve solda duran mumlukların içerisine yapma beyaz ve pembe gül yerleştirip üstüne de fotoğraflarımızı yetleştirdim. Tepsim ve Magnetlerimi de yerleştirdikten sonra herşey hazırdı. (Aksilik bu ya sol da duran pembe balon gecenin sonuna doğru söndü ve düştü. Allahtan misafirlerimiz gittikten sonra oldu.. )


Hemen makyajımı yaptım , elbisemi ve ayakkabı giydim. Ojelerimi kırmızıdan yana kullandım. French yapacak kadar ne becerim var ne de vaktim :) 
İlk misafilerimiz Elif Teyzem ve Anneannemler oldu. Herkes çok beğendi fakat benim hala daha içime sinmeyen noktalar var gibi hissediyordum. Saçım olmamıştı,french sürdürememiştim. Allahtan makyaj konusunda biraz becerim vardı makyajım güzel olmuştu.


Sonrasında Nuray , Ömer abi ve Minik Ecrin geldi.. Biraz arkasından dostlarım Mehtap ve Havva geldiler.
Emine teyzem ve dayımlarda geldi biz tam takır kuru bakır evde beklemeye başladık.
Sevgilim mesaj attı "geldik " diye. Ben ayağa fırladım " gelmişler,gelmişler " diye. Herkes kendine çeki düzen verdi ve kapıya doğru ilerledik.


Heyecanlı bekleyiş başlamıştı. Önce Sevgilimin dedesi ve babası geldiler. Daha sonrasını inanın hatırlamıyorum :) Gelen geçeni öptüm ama kimi öptüm ne yaptım ne dedim bilmiyorum :)

                   

Nişan Çiçeğim ve Çikolatam

Çiçekler çok güzel kokuyordu. Kimileri yapma çiçek alıyor , kimileri gerçek çiçek. Fakat ben ne olursa olsun her zaman gerçek çiçekten yanayım. Onun o kokusu bir başka ya . Ayrıca çikolatalarım da çok lezzetliydi.. Kimisinde akışkan karamel vardı ye ye bayağı bir azalttım diyebilirim :)


Misafirlerimiz salona girdiler. Ben hemen mutfağa geçtim ki arkadaşım Mehtap ve Fatoş Teyzem kahveleri hazırlamaya başlamışlar. Eyvah eyvah kahveler oldu. Ben heyecandan götüremedim. O kadar aksilik yaşadık üzerine bir de kahveleri dökersem eyvah ki ne eyvah dedim. Bismillah diyerek yola koyuldum. Tıkır tıkır ilerledim önce Dedeye sonra Kayınpedere kahveleri verdim.Bayanlar sol köşede kaldılar bu yüzden Anneanneye ve Kayınvalideye geri dönüpte kahveleri veremedim. Baktım geri de dönemicem direkt sırayla Dayısı , Kuzeni ve tekrar Dayısına vererek tamamladım kahve faslını :) Allahtan arkamdan Teyzemler geliyordu da onlar da diğerlerine dağıttılar :)


Sevgilinin Tuzlu Kahvesini bile yapmak bana nasip olmadı ama götürmek elbette bana nasipti :) Sevgilim " sakın tuz koyma rezil ederim "desede ben kızların gazıyla bir kaç tane bakın gerçekten bir kaç tane tuz tanesi koydum. Gittim Sevgiliye kahveyi uzattım. Sevgilim kenarda sehbanın üzerine koydu.


O sırada ben mutfağa gittim geldim ki. Bakıyorum beni istiyorlar. Sevgilimin yanında ayakta durdum. (Zaten toplam salonda durduğum vakit o kadar kısıtlı ki anlatamam size o topuklularla sürekli ayakta durdum) İlhan amca " Vermiyorum " dedi (Bu arada söyleyim Annemin ikinci eşi İlhan amca kim diye düşünmeyin:)) Sevgilim kalktı" İyi akşamlar " dedi. Sonra İlhan amca güzel bir konuşma yaptı " herşeyden önemlisi saygı.." diye şu an sorsanız hatırlamıyorum. O sırada verdiler beni gitti :) El öpme faslı yaşandı...


Ailemizin en küçük kızı Ada olduğu için tepsiyi ona taşıttım.O kadar heyecanlıydı ki ben bile onun yanında öyle heyecanlı değildim :) Sürekli Teyzem'e "Anne bana söyle ne zaman diyeceğimi (makas kesmiyor) "deyip duruyor.







Yüzüklerimizi Serhat'ımın dedesi taktı.Kayınpeder makası eline aldı Ada " Makas kes-mi-yor " dedi.Öyle hoş kesmiyor dedi ki kesik kesik çıktı bir de gülüyordu. Sevgili elini cebine attı parayı çıkarıp tepsiye koydu ne oldu dersiniz Sevgilimin Kurdelesi çıktı. Yani aksilik olacak dedim ya bildiğiniz o kurdele çıktı ve nasıl çıktı anlamadım :) 


Tam yüzüklerimiz kesilirken de havai fişekler patlamaya başladı :) Orası ayrı bir hoştu zaten. Sevgili " Evet evet ben yaptım " diyor :) Ama öyle birşey yok..


Yüzüklerimiz kesildi , el öpme faslı bitti. Takı merasimi başladı.Ben herkesin fotoğraflarını koymadım. Sırf fotoğraf makinesinde 200 tane , oradan buradan topladıklarımla birlikte 500 tane fotoğrafımız oldu diyebilirim :) Bunun yanında videolar da var. Tabi boyutları uzun olduğundan sadece Tuzlu Kahve Merasimi olarak video paylaştım o kadar :)


Kayınvalidem- Nişanlılar-Kayınpeder


Annem- Nişanlılar - İlhan Amca


Nişan Pastamız

Her ne kadar Sevgilimin E'si ile R'si birbirinden ayrılsa da pasta çok lezzetliydi. Şu gördüğünüz Pasta 30 kişilik ama inanın 60 kişi yerdi :)




Pasta keserken fotoğraflarımızın kenarlarında hep birileri çıkmış :( ki en güzel de bunlar olmuş ..Biraz üzüldüm ama ne yapalım buna da şükür hiç fotoğrafımızın olmamasından iyidir :)


Bu fotoğraf bulanıkta olsa benim çok hoşuma gitti. Minik Ecrin çekti o yüzden özellikle koymakta istedim.
Bu saatten sonra ne mi oldu. Yemekler yenildi , sohbet muhabbet edildi ve herkesi uğurlarken magnetleri dağıttım hepsi bu :) 2 saat veya 2.5 saat içinde çok şey yaşadım. Herkes derdi " Hiç birşey anlamayacaksın" diye gerçekten de öyle hiçbirşey anlamadım.. Bir ara yüzüklerimiz takılırken Sevgilime döndüm " Aşkım bu kadar mıydı ben hiçbirşey anlamadım " dedim :) Doğruya doğru inanın anlamıyorsunuz. Gece heyecandan uyuyamadım döndüm durdum Sevgiliye mesaj attım "Biz şimdi nişanlandık mı " diye :) İnsan inanamıyor..

Herşeyiyle çok güzeldi fakat unuttuklarımız oldu. Mesela bir dayımla fotoğraf çektirmeyi unutmuşuz, yüzükler kesilirken milleti öpmekten Sevgiliyle ikimiz birbirimizi öpmeyi unutmuşuz , pastayı kestik birbirimize yedirmeyi unuttuk :) Nişan çikolatamı bile ben dağıtamadım bir baktım dağıtılmış :) İnsan heyecandan herşeyi unutabiliyor. Allahtan bol bol fotoğraf çektirdikte en güzel yanı o oldu:)

Saygılar..

13 Şubat 2015 Cuma

Kız isteme , Söz ve Nişan Hazırlıkları Listesi

 Yarın 14 Şubat Sevgililer günü.. Benim içinse artık evliliğe adım adım yaklaşma günü.Heyecan dorukta , artık hiçbirşey yiyemez oldum diyebilirim üstüne üstlük ergenler gibi sivilce de çıkartmaya başladım :) Tek duam o günün Allahın izniyle çok güzel geçmesi ve herhangi bir aksilik olmaması. Benim için dua edin..

Evde 40 kişi olacağız diye konuşmuştuk fakat biz birkaç file verdikçe Serhat'larımın ailesi çoğalıyor :) Tamamen tesadüf çünkü onlar " şu da " gelecek dediklerinde bende " zaten bizden şu gelmeyecek " diyorum o sayede arada ki fazlalığı kapatıyoruz. Fakat büyük küçük hesaplayınca 42 kişiye kadar çıkabiliyoruz hatta birşey diyeyim mi daha fazlası da olabilir :) Ne yapalım artık önemli olan herşeyin güzel olması..

         Bu güzel ve özel gün için neler aldım , neler yaptım onlara bakalım .

        Kız isteme , Söz ve Nişan Hazırlıkları Listesi ;              


 * Magnet : İş yerinde düşünüyordum , gelen misafirlere ömür boyu saklayabilecek ne verebilirim diye. Fotoğraflı çikolataları düşündüm ama yedikten sonra kabını atarlar, konuşma balonlarına Yağmur& Serhat Nişan Törenimiz yazdırayım eh onu da belki çok yakınların saklar sonra da atarlar veya unutulup gider bir yerlerde dedim.Ne yapsam, ne yapsam derken birden bire aklıma Magnet yaptırmak geldi..İnternetten araştırma yapmaya başladım. Daha önceden arkadaşım Nuray'da Foto Magnet' ten kızının doğum günü için magnet yaptırmıştı.Hemen girdim , sitesini inceledim. Çok güzel magnetler var ama daha çok çocuklar için :) Bende araştırma yaptıktan sonra Nikah Magneti olarak bu yaptırdığım magneti buldum :) Ha Nikah ya Nişan ne olacak yani ..Baktım hem sade duruyor hemde yüzük fotoğrafı var bu olur dedim.

Fiyatı : 50 tanesini 30 TL'ye aldım. Bence gayet uygun fiyatı.Hem misafirlerinde ömür boyu saklayabilecekleri (umarım) bir hediye olacak. Herkes buzdolabının üstüne muhakkak magnet yapıştırır.Bende Nişan faslı bitince , herkesi uğurlarken magnetlerimizi dağıtıcam :) Tabi ilk zamanlar sevgilimin haberi yoktu hemen " neden bu kadar masraf yapıyorsun " derdi ..Gösterdiğim zaman da çok beğendi "aferin aşkıma " dedi.. Umarım sizde beğenmişsinizdir ve umarım size de fikir olmuştur.



*Alyans Yüzüklerimiz : Alyanslarımız ,Nişan için yaptığım veya aldığım şeylerden en çok içime sineni oldu ve tam da benim istediğim gibi oldu :) Serhat'ımın dayısı Tarık abi ve eşi Gülay abla ile Ümraniye'de buluştuk.Tarık abinin tanıdığı olduğu için Gül Kuyumcuya girdik. İşte bir sürü alyans seçenekleri sundular. Benim aklım beyaz altındaydı Sevgiliminde sarı altında. Hemen yukarıda gördüğünüz yüzüğü gösterdiler ben çok beğendim direkt taktım " işte bu " dedim. Fakat Sevgilim bundan 15-20 yıl öncesinden kalmış gibi gidip sarı ince yüzüklere bakmaz mı. Tarık Abi " oğlum biz bile kaç yıllık evliyiz bizim zamanımızda bile bu yüzüklerden yoktu " dedi.. Kuyumcu da " Normalde bayanlar zor beğenir , siz de tam tersi oldu " dedi. Gerçekten de öyle benim içime sindi hatta aşık oldum diyebilirim. Sadece kenarları sarı o kadar da olur dedim. Daha önceden de belirtmiştim sarı rengi hiç sevmem , sarı renkli kıyafetim bile yoktur. Yüzüklerde de beyaz altın olması tercihimdi ve kadının gücü istediğim oldu :) Tarık abi ve Gülay abla'nın da hakkını yemeyelim..

Fiyatı : 900 TL . Normalde 1200 TL fiyat çıktı.. Bize indirim yaptılar. Açıkcası biz indirim oldu mu olmadı mı çok muallakta kaldık ama arkadaşlarıma söylediğim de direkt hepsi " ikisine mi o fiyatı verdiniz " diyorlar. Herkes 1.100 TL'den aşağı yüzük almamış :)


İsimlerimiz yazılırken (bu arada biz Nişan tarihini yazdırmadık . Nikah tarihini yazdırmayı düşünüyoruz .) ben kuyumcuya " Eee 14 Şubat yaklaşıyor hediye de edersiniz bir kolye , bir küpe " dedim. " Çok bir kâr'ım olmuyor istersen tepsi hediye edelim " dediler. Ben kendime tepsi almıştım ama hayır da demedim :) Başka kuyumcuların vitrinlerine baktığımda 600 TL , 800 TL alışverişleriniz de kolye hediye diyordu bende madem hediye etmediler bende tepsim olmasına rağmen hediye mayetinde kabul edeyim bari dedim :) 


Tepsiyi nasıl değerlendiririm diye düşünüyordum. Sonra aklıma magnetleri içine koymak geldi.Tepsinin üzerindeki deniz kabuklarını ( Annemin yardımıyla )çıkarttık.Magnetleri de bu tepsinin içine güzelce yerleştirdim. Fotoğraf çekeceğim zaman biraz yanlamasına kaymış ama idare eder güzel durdu :)


 * Söz/Nişan Kurdelesi : Bu Kurdele olayı çok sıradan , çok basit bir durum. Tuhafiyeciye bile gitmeye gerek kalmadan size kuyumcudan hediye ediyorlar. Fakat ben bu kadar basitliği haz edemedim.Yok arkadaş bir kere yapıcam sonuçta,madem araya Nişan'ı da kattım oldum mu en iyisi olsun diyerekten Yekta Etiket 'ten Sevgilimle birlikte ismimize özel bir kurdele siparişi verdim. Yaklaşık 5 iş günü içerisinde de elimde oldu. Eğer olurda almak isterseniz en az 1 hafta önceden sipariş vermeniz gerektiğini unutmayın.

Fiyatı : 10 TL kargo ücreti de ödedeğim için 17 TL 'ye denk geldi ve öyle bildiğiniz 1 mt değil 5 mt :) Artık geri kalan kısmını saklıcam yada bohça zamanı işime yarayabilir. Bu arada ben üstte gördüğünüz kurdelenin siyah yazılısını istedim hediye olarakta diğer altın rengini de yollamışlar.Ben çok beğendim ve özellikle Yekta Etikette çalışan Tuğba hanım'a da ilgisinden dolayı çok teşekkür ediyorum.. 


Söz/Nişan Tepsisi : Tepsi için çok araştırma yaptım internette bakmadığım site kalmadı diyebilirim. Çok güzel tepsiler var fakat 100 TL-150 TL diyordu o kadar vermeye gerek yok diye düşündüm evet insan bir kere yapıyor ama bir tepsiye de o kadar para veremezdim.Hele bir de kuyumcu hediye ettikten sonra o kadar para verip alsaydım düşer bayılırdım herhalde :) Ben tepsimi Gitti Gidiyor 'dan aldım. Şimdi baktım da satış kapanmış fakat çok memnun kaldım. 


Yağmur & Serhat yazan kısmın sağ üst köşesine uğur böceğini biz yapıştırdık.Kalplerin içine ekleme olarak küçük nazar boncukları ve inciler koyduk. Yağmur Serhat  yazan kurdelemi , yüzüklere bağladık ve bu şekilde güzelce dolaba koyduk. Bizim eklemelerimizle daha bir güzel oldu sanki ?

Fiyatı 35 TL . Kargo dahil bu ücreti ödedim bu yüzden kuyumcunun vermiş olduğu hediyeyi görünce içim hiç acımadı :) Hem bana sorarsanız ki benim ki daha güzel. Ben özellikle isimli olmasını istiyordum. Hatta Yağmur & Serhat yazan kısmın altına tarihte atılıyordu. Fakat o zamanlar ben bu ürünü aldığım da sadece söz yapılacak tarih yazılacaktı(14.02.2015) nişan'ı haziran da yapacağım için orada sadece 14.02.2015 yazacaktı değiştirme gibi bir durumda olmayacağı için tarih attırmadım.Umarım beğenmişsinizdir. 

Söz/ Nişan Pastası :  Fiyatı normalde 350 TL olan pastayı tanıdık vasıtasıyla 250 TL 'ye bizim şirketin karşısında ki Dilim Pastanesi'ne yaptırıyorum.Fotoğrafını koymak çok isterdim ama internetten bulduğum bir pasta olduğu için şimdi emeğe saygı diyerekten eklemiyorum. Artık Nişan'dan sonra eklerim.


* Söz / Nişan Banner Süsü : İnternetten yine pek bir araştırma yaptım. Şu gördüğünüz kapı süsü 17 TL 'den aşağı değil. Fakat biz ne yaptık azmettik ve Nuraycımla birlikte bu işlemi iş yerinde yemek molaları sırasında gerçekleştirdik. Bizim el emeğimiz göz nurumuz oldu :) Hatta daha çok Nuraycığımın el emeği oldu. Bu yüzden ona da buradan sonsuz teşekkürler.
Bu tarz şeyler için Eminönü'ne gitmek lazım fakat hiç vaktim olmadı. Nişanı araya katınca sürekli koşturmaca halinde oldum.Artık Kına gecem için Eminönü'ne geçerim diye düşündüm :)

Fiyatı:  6 TL .Yani herkes yapabilir bunu demek istiyorum :)Renkli karton alacaksınız çalışıyorsanız eğer (ki ben çalıştığım yerden çıktıyı rahatlıkla aldım. Fakat tek sorun çalıştığımız yerde renkli çıktı olmamasıydı ama böyle de güzel oldu ) tek tek çıktı alacaksınız. Boyutu kendinize göre ayarlayacaksınız (biz cetvel yardımıyla yaptık) yalnız Uhu değil Pritt kullanmanızı öneririm. Çünkü uhuyla yapıştırdığınız yerin arkasından uhunun lekesi çıkacaktır bu da kötü bir görünüm sağlayacaktır..En son da tutturmak için kurdele alacaksınız (ince kurdelelerden) hepsini tek tek dizdiniz mi tamamdır :)
                                                      

* Söz / Nişan Balonu :Şu an yazarken aklıma balon almak geldi. Uçan balon almak lazımdı fakat buralarda Uçan Baloncu görmem çok zor anca yarın oda iş işten geçmiş olacak. Aklıma bir kaç fikir geldi. Normal balon alıp , duvara yapıştırıp ucunu da kurdeleyle bağlayıp Sevgiliyle birlikte çektirdiğimiz bir kaç fotoğrafları koyayım diyorum. Bakarsınız güzel olur. Denemeden bilemeyiz.

                           


* Söz/Nişan Hediyesi : Sevgilimin ailesi gelin adaylarına artık bilezik mi takar , set mi takar bilemiyorum ama bizimde saat almamız gerekiyormuş :) Hayatımda kaç kişinin Nişanına gittim hatırlamıyorum fakat saat olayını hiç görmedim. İnternetten araştırma yaptım ve birkaç arkadaştan da bilgi aldıktan sonra Sevgilime "Aşkıım saat almamız gerekiyor gitmemiz lazım bir haftamız kaldı " dedim. Geçen Pazar günü bir kaç saatçi dolaştık fakat Sevgilimin " zor " beğenmesinden dolayı o gün alamadık sonrasın da İnternetten araştırma yaptık.Ümraniye Canpark AVM 'de Konyalı Saat'ten bir model beğendi. Ertesi gün iş çıkışı buluşup o dondurucu soğukta ilerledik ve sonunda Casio'nun bir saatini aldık.Saatin fiyatı kimine göre pahalı , kimine göre uygun bu yüzden ben en iyisi saatin fiyatını söylemiyim :) Beni de yormayacak bir rakamdı. Sevgilim bu konuda çok anlayışlıdır zaten ona kalsa " almaya gerek bile yoktu " ama "olmaz öyle şey "dedim. Bir de Kredi kartım olduğuna pek bir sevindim tabi..Eskiden 3-4 tane kredi kartım vardı hepsini kapattım şimdi sadece bir tane kullanıyorum oda yüksek meblağlı ürünleri taksitleme de :)
 Akşam eve geldim saati bir süsleyeyim dedim ismimizin yazılı olduğu kurdeleyle fiyonk yaptım..Böyle daha bir havalı oldu :)

Nişan'da ne giyeceğimi merak edenler için TIK TIK

Aldıklarım yaptıklarım bu kadar . Gönül isterdi ki çok daha güzel şeyler yapmak internette çok güzel hazırlıklar yapılmış fakat benim hiç vaktim yoktu ama ben bu yaptıklarımızdan da gayet memnunum :)


Bana bol şans dileyin.
Allah izin verirse Nişan yazımda görüşmek üzere.
Saygılar

Share