26 Şubat 2014 Çarşamba

Volkan - Ananı Niyolay


     Bu şarkıyı duymalı yıllar yıllar olmuştu taa ki Beyaz Show Şarkılarla Yaşayan Adam skecini çıkarana kadar.
Eminim ki bir çok kişi ilk olarak Beyaz Show'da duymuştur ama ben bu şarkının ilk çıktığı zamanı , hatta " Nasıl yani ananı yiyorlarmı" diye tartışmalar yaşandığı anları bile hayal meyal hatırlıyorum..Eee bende o zamanlar küçüktüm belki 9 belki 10 yaşındayım ama hatırlıyorum...Sevgilim askere gitmeden önce o kadar çok durduk yere söylemeye başlamıştım ki bu şarkıyı " ayyy yeter aşkım ya yeter " dedi çocuk :) Öyle ki askerde bile hala daha konuşurken "bak ananı niyolay " diyorum sanki küfür ediyorum..Sevgilimde"yine mi ya off " diyor :)

Bu şarkı şu anda çıksaydı anamm sormayın çıkacak cümbüşü ama o zamanlar tabii ki nerde facebook, twitter..Nerde internet ? İnterneti bırakın kimsede doğru düzgün bilgisayar bile yok..Zaten bilgisayarda da en fazla resim yapar Mario oynardın :)  ahh zaman ne kadar çabuk geçiyor , teknoloji nasıl bu kadar çabuk ilerliyor anlamıyorum..Bundan 50 yıl 100 yıl sonra nasıl bir telefon olur ne gibi işlevleri olur..Telefon havada mı uçar veya telefonu daha mı küçültürler daha mı büyütürler artık bizim torunlarımıza görmek nasip olur inşaallah :) En azından bizde teknolojinin en geliştiği çağlardan birini yaşıyoruz akıllı telefonumuz var , ipadimiz var, lap top'umuz var..Benim Blogger'ımdan başka herhangi bir üyeliğim olmasada şu anda ki tüm gençliğin facebook , twitter , line v.s. bir çok sosyal medyada üyeliği var..Eh bu sosyal medya iyi hoş güzel de insanların birbirleriyle sadece sosyal medyadan iletişime geçmesine karşıyım arkadaş.. Doğumgünlerini bile facebooktan kutluyorlar..Çok şükür samimi olduğum ve beklediğim tüm insanlar 2 senedir Facebook kullanmadığım halde yinede bana mesaj atarlar beni ararlar en azından bu şekilde akılda kalmak daha iyi ya :) Neyse sosyal medyayı kötülüyormuş gibi olmayım..Gayette güzel ama dozunda :)Bir çok insanın hayatını bu tür sosyal medyanın üzerine kurulu olmasından şikayetçiyim.

     Şarkımıza dönelim.. Ne anlama geldiği bilinmez ama en azından Ananı yiyorlar değil Ananı Nıyolay deniyor şarkı da :) Ayrıca Bendeniz'in de arkada sesi mevcuttur " aaa aaa " kısmını Bendeniz söylemektedir..

İyi dinlemeler :)





25 Şubat 2014 Salı

Askerimin Çarşı Günü / 2

           Askerimin çarşı günü 2 dedim ama aslında 2 ve 3 bir arada :) Nasıl oluyor anlatalım.
           22.o2.2o14 Cumartesi..Ben bir gün öncesinden Beyaz Show'u izlemişim ve uyumam gece 01.30'u bulmuş üzerine haftanın yorgunluğu var tabii, ee haliyle haftasonu izninde insan uyumak istiyor..Mışıl mışıl yatağımda uyuyordum saat 09.20 telefonum titriyor bir anda sıçradım baktım " Aşkların en güzeli " arıyor. "Efendim hayatım " dedim " Aşkım ben çarşıya çıktım da Skype'dan konuşalım birazdan girerim " dedi bende " tamam girmeden mesaj at " dedim kapattım. Tekrar yattım ama uyuyamıyorum benimde öyle bir huyum var ki bir kere kalktım mı tekrar asla uyuyamam..dönüyorum duruyorum uyuyamıyorum.Bir de uykum bölündüğü için çok sinirli oluyorum çatıcak yer arıyorum..Bunuda Sevdiceğim bilir.O yüzden bazı sabahlar askerde olmasına rağmen beni alttan alır :)
       Kalktım yataktan ama gözümü açamıyorum . Elimi yüzümü yıkamama rağmen yok arkadaş uyanamıyordum.. Salona gidene kadar duvarlara çarpa çarpa gittim. Aklımdan da o sırada bir şarkı geçiyor .. Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum , ağlaya ağlaya yosun tuttum.Neyse damara bağlamadan Lap top'un başına geçtim Serdaroğlunu bekledim.. Sağolsun Sevgilim 40 dk ile 50 dk arasında beni bekletti..! Bu sırada ben çayı koydum , kahvaltıyı hazırladım , domatesleri kestim , masayı hazırladım .. Ama adam anca gelebilirdi.. Ben tabii sinir ..! "Şükür kavuşturana sonunda gelebildin "dedim.. Sonra gönlümü almayı başardı.. Öylede özlemişim ki aşkitoşkomu zaten onu görünce tıss balon gibi söndüm, sinirim geçti bile.. Baktım doya doya sevgilime , biraz kilomu almış ne :)  Bir de benim ona sevgililer gününde aldığım hırkayı giymiş anamm pekte yakışmış.. Normalde çarşı iznine çıkamıyordu Mart'ın ortasına kadar ama Sevgilim Askerde tiyatro oynadığı için onlara iki gün ödül vermişler bu yüzden iki gün üst üste çarşıya çıktı.
                                               

            Ertesi gün yani pazar günü sevgilim beni aramıyor sadece mesaj atıyor  " Günaydın aşkım sürekli mesaj atıp uyandırmak istemiyorum sonra sinirli oluyorsun uyanınca mesaj at " yazmış :) bende mesajından biraz sonra uyandım ama bu sefer en azında uykumu almış oldum saat 10.00' a geliyordu ama en azından dinç kalktım.. Kalkar kalkmaz da mesajını okudum ve güldüm. Asker olan ben miyim yoksa Serhat mı ? dedim kendi kendime ben onu alttan alacağıma  o beni alttan alıyor dedim.. Kıyamam kuzuma ben :) Sevgilisini tanıdığı için sadece kısaca bir mesaj atmakla yetindi.. Allahtan mesajına cevabım gecikmedi de. "Tamam ben skype'a girer beklerim sen ne zaman gelirsin hayatım " dedim " kahvaltı yapıyorum bitsin gelirim aşkım " dedi... Bende yine kalktım Lap top'u açtım , kahvaltı hazırladım derken " Aşkım ben giriyorum " dedi hemen bilgisayar başına geçtim ve gül yüzlü Sevgilimi gördüm..



          Bir Çarşı izinleri daha böyle sona erdi.. Önümüzde ki günlere bakacaz artık..
          Allah nasip ederse Mart'ın ortasında Sevdiceğimin yanına gideceğim.. Ogün gelsin bir an önce ...!
          Çok özledim Meleğimi..
          Şafak :  105 güncük :(

                            Özledim teninin kokusunu özledim ,
                      Özledim sımsıcak nefesini özledim,
                      Özledim sohbetinin o sesini özledim..!
              

Askerimin Çarşı Günü / 1

         Askerimin aslında bu ikinci kez çarşı iznine çıkışı ama ilkinde sadece yarım saat durabildiği için resim çekmek aklıma gelmemişti.
        İlk seferinde 26 ocak pazar günü beni aramıştı " Aşkım nerdesin çarşıya çıktım internet cafeye geçiyorum gel skype dan konuşalım" dedi bende apar topar bilgisayarı açtım Skype 'a  girdim Serhatımı bekledim. Bir baktım Serhat Serdaroğlu çevrimiçi bir heyecan bastı beni 1 hafta olmuştu aslında görmeyeli ama çok özlemiştim..Hemen kamera isteği gönderdi sevdiğim bir baktım ay ay yanakları hafif tombişleşmiş,birde sakalsız bıyıksız olunca iyice küçük gözükmüş.Çıtır Sevgilim benim..Çok konuşamadık yarım saat durdu zaten bende hazırlık yapamamıştım.Saçımı taramaya bile fırsatım olmamıştı açıkcası.. Birbirimizi sevdiğimizi ve çok özlediğimizi sürekli tekrarladık daha sonrasında ise minik sevgilim çıktı gitti =( Hafta içi arkadaşından bana mesaj atıyor ben arıyorum 15 dk , 20 dk , 30 dk konuşuruz veya ben askeriyeyi arıyorum ama Başbakana bağlansak daha kolay bağlanırız Serdaroğluma kolay kolay bağlanılmıyor çünkü." Hizmet Bölüğü " diyorum "tabi aktarıyorum" diyorlar.Hizmet bölüğü ya cevap vermiyor yada açtığımda bir süre Serhat Serdaroğlu diye bağırıyorlar ama benim adamım ortada yok.Mesela dün beni saat 11.00 gibi aradı normal aradı konuştuk " Beni akşam saat 22.30 da ararmısın aşkım " dedi " tamam hayatım " dedim.. Akşam 22.30 da aradım " Merhaba , Hizmet bölüğü lütfen " dedim..Bir yere bağlandı " Serhat Serdaroğlu " dedim " Hanımefendi yanlış bağlandınız galiba burası... " dedi üç nokta koyduğum yeri anlamadığım için bu şekilde yazdım :) neyse kapattım tekrar aradım " Hizmet bölüğü " dedim direk çaldı,çaldı,çaldı açan yok " Hanımefendi şu an hizmet bölüğü cevap vermiyor " dedi bende " peki teşekkür ederim " deyip kapattım. Yapacak birşey yoktu saatte geç olmuştu.. Bakalım Serhat Paşam bugün beni aradığında " neden aramadın " diye bana kızacak mı :) ? bende " aradım ama napıım bağlamadılar ki " dicem oda " tamam ee napıosun "dicek :) ee malum askerdeyken insanlar iki katı daha alıngan , iki katı daha özlem , iki katı daha sinirli oluyorlar bu yüzden ALTTAN almanın faydası var .. Asker dönüşünde konuşursunuz :)
         Cumartesi günü (1 şubat) mışıl mışıl , sıcacık yatağımda uyurken telefonumun çalmasına uyandım tanımadığım bir numaraydı acaba şirketten mi arıyorlar dedim bir an sesimide düzelttim yarı uykulu yarı dinç sesimle " Efendim " dedim " Aşkım ben şimdi Çarşıya çıktım. Arkadaşlarla önce kahvaltı yapacağız sonra İnternet Cafeye geçicez sana mesaj attığımda sende internet başına geç olurmu " dedi bende " tamam sen bana mesaj at hayatım " dedim.. Kapattık..Tekrar yattım ama uyuyamadım :( bende böyleyim bir kere uyandın mı asla bir daha uyuyamam..Yapacak birşey yoktu sevdiceğimi görmek için uykumdan feragatlık etmem lazımdı. Kalktım, önce saçımı başımı taradım,bir güzel makyaj yaptım ama gözlerimin altında ki şişlik hala devam ediyordu :( napalım artık dedim. Evdekilerde uyuyordu bende kalktım çayı koydum , güzelce kahvaltıyı hazırladım (malum anneciğim herzaman yaptığı için bari kalktığında hazır masaya otursun) internet başına geçtim.İş'le ilgili bazı maillere bakmam gerekiyordu onlarada baktım..Sevdiceğim yaklaşık 50 dk sonra Skype başına gelmiş oldu..! Şükür kavuşturana.Hemen bir kamera isteği ama ne göreyim benim ki açıldı Serhatımın açılmadı..! Hayda..Serhat ordakilere söylüyor bir yandan da duyuyorum " Kardeşim benim kamera çalışmıyor bir bakarmısın " dedi. Neyse büyük uğraşlar sonunda kavuştuk birbirimize.. Sürekli " Seni seviyorum " , " Seni çok özledim " diye aşk sözcükleri söylüyoruz .. Bir yandan da çaktırmadan fotoğraflarını çekmeye çalışıyorum bana bir anda " Napıyosun sen telefonla ..! " dedi bende " Ya aşkım fotoğrafını çekiyordum poz ver bari" dedim.. 

       Canım aşkım benim az kaldı.. Hala daha şafak sayma konusunda ileri mi geriye mi gidiyoruz belli değil :) ama sanırım bu son bugün 126 :)

                    Hadi kalk gel bul bi bahane 

                    Birazcık heves biraz cesaret. 
                    İlk günki gibi duruyor hâlâ. 
                    Kalbin ömürlük bende emanet..!

19 Şubat 2014 Çarşamba

Hassta Etme Adamı Tiyatrosu





Merhaba ,

Geçen sene gitmiş olduğum ve gerçekten gülmekten gözlerimden yaş aktığı Tiyatro :  "Hassta Etme Adamı"..Bir çok internet sitesine üyeyim hatta öyle ki bir çok demiyim neredeyse internet sitelerinin %75 'ine kesin üyeliğim vardır :) 

Yine internet sitesinden tık bir mail geldi ve Hassta Etme Adam'ı tekrar gösterimdeydi.. Geçen sene farklı bir blog da paylaşmıştım o gün ki yaşananları.. Şimdi tekrar buraya kopyalayıp yapıştırıyorum :) Bu kadar da açık sözlüyüm,vicdanım sağolsun :)

Tiyatro severlerin muhakkak bu tiyatroyada gitmesini şiddetle öneririm..

Gidicek olanlara şimdiden İyi Seyirler.


30.03.2013 tarihinde Atacan Eğitim Kurumlarında oynanan Süheyl&Behzat Uygur'un oynadığı " Hassta Etme Adamı " tiyatrosuna gittim.

Toplam 6 skeçten oluşuyor ve Doktorlarımızın hastalarla yaşadığı diyalogları abartı bir şekilde anlatıyor.

Doktor olmak gerçekten çok zor bir meslek,biz hep kendi açımızdan " hasta " rolünü oynarız ama karşı tarafı hiç düşünmeyiz ve şunu belirteyim ki gerçekten çok iyi anlatmışlar.

Tiyatrodan çıktığım zaman artık ağzımı hissetmiyordum o derece diyebilirim (=

Hele bir skeç vardı " Aile Hekimi " olayı gerçekten çok fazla güldüm diyebilirim.

Sizlere önemle ve şiddetle önerebileceğim bir tiyatrodur.
Muhakkak gitmenizi tavsiye ederim.



Bu yıl ki gösterim tarihi ve saatleri aşağıdaki gibidir.

22 Şubat 2014 Saat: 20.30 Kozyatağı Atacan Sanat Merkezi

25 Şubat 2014 Saat: 20.30 Yunus Emre Kültür Merkezi

6 Mart 2014 Saat: 20.30 Caddebostan Kültür Merkezi


1. Yıl Dönümümüz Kutlu Olsun Canım Aşkım Seni Seviyorum Sevgilim :)

                  Bu aralar sevgilimin bloguyla çok içli dışlıyım.. Sürekli onun eski yazdıklarını okuyorum ve mutlu oluyorum :) 1.yıl dönümümüzü o kadar güzel yazmış ki tekrar aşık olmamak elde değil..Bir de çok özledim bu yüzden sürekli onun yazdıklarına bakıyorum galiba =(
  
                                   Sevgilimin kaleminden İşte 1.Yıldönümü yayını..
                            
                                                      15.o6.2o12 Cuma 



" BIRINE AŞIK OLUYORSUN VE ŞEHRIN NÜFUSU 1'E İNIYOR ! " 

YAĞMUR & SERHAT 

( 15.06.2011 -  ) 

Acı tatlı bir yıl.. Bazen 1 dakika gibi yaşandı her şey bazen 1.000 yıl.. Savaştım.. Seni kaybetmemek için savaştım. Kendimi kaybetmemek için savaştım. Aşk ısrarcı olmaktır. Israrcı oldun. Israrcı oldum. 

Bir Erkeğin Hayatında İstedikleri ve Bir Bayandan Beklentileri Nedir? diye soru sorsalar "O"na sorun derim.. Çünkü her kelimenin, her cümlenin sonuna seni koyuyorum. ( Nokta ) Böyle süslü cümleler kurmayı severim bilirsin sevgilim ama aşkımız için süslü olan iki şey var sen ve ben..



Geçirdiğimiz o kadar çok anımız oldu ki hangi resimleri paylaşıyım hangilerini paylaşmayayım bilemedim :) Sen sütlü kahveye bayılırsın aşkım.. Hadi afiyet olsun :))



Biz Bu Kadar Çok Yakışıyoruz...

Kar Kış Kıyamet Demedik Gezdik Tozduk...





Boğaz'da 
Hayaller Kurduk..







Romantizm Tavan Yaptı :) Bana bu masayı hazırlayınca gerçekten çok gururlandım..


Tavla'da yenilince üzülmemeyi yenince de fazla sevinmemeyi öğrendim :)


Bu Sene Düğünlere Gitme Rekorumu Kırdım Sayende :)


Arkadaşlarımızla kahvaltılara mı gitmedik ?



...Düğüne Gittik Herkes Bizi Nişanlandı Zannetti!


Helalim'sin...


Allah yolumuzu açık etsin.. 
1.Yilimiz kutlu olsun sevgilim.Allah nice yildonumleri gostersin bize.Iyiki seninleyim, iyiki benimlesin..
Seni cok seviyorum ♥

18 Şubat 2014 Salı

Milk & Sugar feat. Maria Marquez - Canto Del Pilon (Promo Video)


3 aya yakındır aradığım şarkıyı sonunda buldum :) Hazine bulsam bu kadar sevinmezdim..
Sevdiceğim askere gitmeden önce ona da söylemiştim oda " biliyorum şarkıyı ama kim olduğunu bilmiyorum " demişti. Şarkının bir kısmında " i yo i yo " diyor google'a da bu şekilde yazıyorum.Kendi kendime de gülüyorum " google bunu da bulursa artık dicek sözüm yok " diyorum..Ama baktım bulamadım..Bir çok kez iyo iyo yazdım yine bulamadım.. Sonra " Amannn " dedim bıraktım..
Bugün sabah arabanın içinde duydum şarkıyı ama kısa bir geçişti sadece .. Hemen ardından Daft Punk -  İnstant crush çıktı .. Bu şarkıdan sonra çıkacak sanırım dedim ama biz Şirkete çoktan gelmiştik.
İnternette hemen Power FM 'nin listesine girdim baktım ama bütün şarkılarına teker teker bakmam çok zordu. Şansımı deniyim yine google' a " iyo iyo" yazdım ve bu sefer buldum Valla da billaha da buldum :)


İşte o şarkı :)
İyi dinlemeler.



17 Şubat 2014 Pazartesi

İstanbul Boğaz Turu !

          Sevdiceğimin blog'unda gezinirken 10.ayımızda yapmış olduğumuz BOĞAZ TUR'u yazısına rastladım.Sonra düşündüm de zaman ne çabuk geçiyor. O zaman 10. ayımızdaydık şimdi ise 32.ayımızda :) 

                            Evet İşte Sevgilimin kaleminden Boğaz Tur'u maceramız.
                                                 15.o4.2o12 Pazar


15.o4.2o12 Pazar Bugün günlerden 15 Nisan 2012 Pazar, 10.cu ayımızı "İstanbul'da Boğaz Turu" ile kutlamak istedim ve bi heyecanla telefona sarıldım.. Ok yanıtı gecikmedi haliyle..  15.04.2012 resmi olarak 10. ayımız.. Fakat tam 1 yıldır seninleyim ve bundan çok memnun ve mutluyum canım sevgilim.. İyi ki varsın, iyi ki seninleyim.. Allahım benden alsın, ömrüne katsın. Bu garip canımdan daha da cansın ! Bende sonradan değil doğuştan varsın ! :) O güzel mesajıyla uyandım bugün.. Bu sene ki ilk turumuzu yapmaya ve Üsküdar'da buluşmaya karar verdik. Erken gelip boğaz turunun saat kaçta olduğunu öğrendim. 15.25 kalkış saati. Eminönü-Beşiktaş iskelesi önünde kocaman bir sarılmadan sonra banka işlemlerimizi hallettik. Hatun maşallah bütün bankalara ödeme yaptı "Uçan kuşa borcun var aşkım hayırdır ?" tepkisi aşkımı da pek şaşırtmışa benzemiyordu. Vapurun kalkmasına 30 dakika var. Küçük bi dondurma tartışmasının ardından reklama girer mi bilmiyorum ama ünlü fast food zincirinden Bkool aldık. Ben drajeli Yağmur Hanım ise çikolatalı sever.. ( İşin gücü çikolata, sütlü kahve ahh aşkm ahh )   Hatıra olsun diye aşağıdaki fotografları çekip eğlendik :) "Yaa sen çekemiyorsun aşkım ya","Anlamıyorsun sen fotograf çekmekten! Hıh!" Evet anlamıyorum aşkım en yukarıda olduğu gibi(bize göre aşağıdaki ilk resim) :) Vapurun olduğu iskeleye doğru yola çıktık ve bankta oturup dondurmalarımızı yiyip tatlı bir muhabbete dalmışken : " Abi be bi dondurma alda yiyim be abi nolurrrrrrrrrrrr" Sakin bir ses tonu ile ; "  Gel istersen bu dondurmamı veriyim sana hemde bonibonlu bak! " Cevap: " Yok abi ben başka istiyorum " , "Yok kusura bakma o zaman paşa gönlün bilir abisi" O esnada başka bir çocuk geldi ve yine dondurma talebinde bulundu. Haydaaa sayıyla mı veriyorlar lan sizi bana :) Neyse ki diğer çocuk gibi bu teklifimi kabul etti dondurmaları aldı ve gitti. Dondurmanın üzerine birer sigara yakmıştık ki saatin geldiğini farkettik. Sigaralarımızı yarıda söndürüp hemen biletlerimizi aldık. Bilet fiyatları o kadar da pahalı değil. Kişi başı 10 TL.. Ortalama 1 saat sürüyor ido'nun turları.. İkinci boğaz köprüsünden karşıya geçiş yapıp tekrar Üsküdar'a geri dönüyor. Evet bekleme salonunda biraz bekledikten sonra vapurumuz geldi ve yolculuğumuz başlamış oldu...

                   

                                           



                                 


                                  

Turumuz başlıyor ve ilk fotoğraf ile karşınızdayız :)

                                 

Vapur hareket eder etmez flaşlar patlamaya başlıyor deklanşör'e basmadan duramıyorum :) 

                                 

Üsküdar paşa limanındaki özel bir firmaya ait binanın yapısı dikkat çekiyor...

                                 

Paşalimanı'ndan Beylerbeyine giderken ahşap evlerin tarihi dokusu makinama yakalanıyor :)

                                 

Araya beni sıkıştırmadan olmaz :)

                                 

Mont ağzıma girmiş :D Hava o kadar esiyordu ki çarpılmak yerine montlarımızı yanımıza almak zorunda olduğumuzu biliyorduk...

                                

Arkamıza bakmamak olmaz :)

                                

Beylerbeyi balıkçıların olduğu mevki...

                                

Sahildeki insanlar havanın güzel olduğunu fırsat bilip akın etmişler :) 

                                

Vee köprüye yaklaştık.. 

                                

Uzaklara dalıyorum yine :P

                                

Aynı pozun laciverti :D

                                      

Canım aşkımmm :) 

                               

Aynı pozun laciverti :)

                                

Manken Manken oy ağzını yerim :D
                                           

Boğaziçi köprüsünün tam ortası hedef 12 :)

                               

Beylerbeyi Sarayı'nın çeşitli pozlardan görünümü...

                               
                               
                               
                               

İşte budur :)

                               
                               

"Aşkım bende böyle bir evde oturmak istiyorum! Havuzlu, önünde teknesi olan!" Cevap: " Önemli olan para değil aşkım :) "

                              
                             

Zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış amcamdaki keyife bak be! Bana bakarak pis bir atış yaptı onu yakalayamasam da muadili bir resimdir.

                              

Kuleli Askeri Lisesi çeşitli açılardan pozları.. :)

                             
                              
                              
                              
                              

Boğaz turu olur da çaysız olur mu =) Her ne kadar çay içmiş gibi gözüksekte rüzgarla birlikte iyi bir kombinasyon oldu :)

                                           

Bu evler bizim olsun :) Çok çalışmam lazım çooooooook :)

                               
                                
                                
                                
                                
                               

Aşkım uzaklara dalıyor :) 

                               

Hava o kadar soğuk ki şalımı aşkımın başına bağladık üşümesin bi tanem..

                                       

Boğaz turu olur da kağıt helvasız olur mu ? 
Olmaz...
Buyrun kağıt helva pozlarımız :)

                           
                           
                                    

Ne zaman Anadolu Hisar'ından yada Rumeli Hisarı'ndan geçsem gözümün önünde canlanır İstanbul'un Fethi hayal ederim..

                              
                             

Anadolu Hisar'ının önündeki bu inşaat görüntü kirliliğine sebep olsa da insan o tarihi kokuyor resmen...

                            

Fsm Kprüsü vapurdan görünümü :)

                             
                            

Veee sonunda karşıya geçtik :) 

                            

Bu gençler balkonda sigara keyfi yapıyorlar biz de onları yakalayıp basına dağatacağız :P 

                            
                            

Hoş bir mekan.. Anadolu yakasında muadilleri var ama buraya daha önce hiç gitmedim..

                            

Evettt Rumeli Hisarına geldik.. Aklıma hemen Fetih 1453 geldi.. 

                             
                             
                               


Kim bilir o dönemlerde nasıldı burası çok merak ediyorum. İçim gıdıklanıyor!

                               
                               

Yeşil ve Mavinin buluştuğu hoş bi manzara..

                               

Galatasaray Adası Su Ada..

                              
                              
                              
                              

Sortie'nin haline bakın :)

                              

Kabataş Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi

                             
                              
                              

Sanırım RadisonBlu burası..

                             
                             
                             
                             
                             
                             

Vee son fotoğrafım :)

                              


İlgi ve alakanız için çok teşekkür ederim.. Çok güzel bir gün geçirdik umarım siz de benimle birlikte bi nebze de olsa o anı tatmışsınızdır..

Saygılarımla...
Esen kalın...
Serhat serdaroğlu...

Share