17 Şubat 2018 Cumartesi

İş-Ev-Telefon.Sırada ki ?

Kasım 2017’nin sonu itibariyle Allah’a şükürler olsun ki yüzüm gülmeye başladı.Kasım sonunda işe girdim.Aralık ayının sonunda ev baktım ve kafama göre bir ev buldum , 5 Ocak 2018’de taşındık. İş bulduktan sonra her zaman önceliğim “ yeni eve taşınmaktı” bunu daha önce postlarımda 1500 kere söylemişimdir herhalde. Sizlerden de bol bol dua istemiştim , hem iş ararken , hem güzel bir eve taşınırken. Sizlerin duası ve Allah’ın izniyle güzel bir eve taşındım , hoş bir önce ki evime göre bütün evler bana güzel geliyor.

Yeni evden biraz bahsedelim birkaç tane de fotoğraf ekleyeyim , bunlar eve ilk taşındığım gün çekildiği için sadece mutfak,salon ve yatak odasının fotoğraflarını paylaşacağım banyo ve küçük oda biraz karışık durumda da 



Isıtma : Alt katım boş olmasına rağmen evin ısıtması şükürler olsun gayet iyi.En kısıkta yakmamıza rağmen ev ısınıyor en azından diğer evde ki gibi kat kat giyinmeye gerek duymuyoruz. Bir ara sulu kar yağdığı zaman kombiyi hiç kapamadık , bir ara dışarda hava iyiyken hiç yakmadık , yakmadığımız gibi hiçte üşümedik . Ben çalışıyorum eve gitmem 18:30 oluyor Serhat’ta evde olmuyor babasına yardıma gidiyor çoğu zaman akşamdan akşama yaktık bu ay 199 TL geldi ama bunun sırf 101 TL’si doğalgaza yeni abonelik için gidiyor. 98 TL geldi gayet iyi. Isınayım da ben 150-200’de vermeye razıyım. Geçen sene ki evde hiç kapamadık full yaktık 230 geldi evet çok değil aslında kışın ortasıydı , kar kış vardı ama ısınamadık, ısınamadığımız için o parayı ödemek zorumuza gitti.
İnanın diğer evde kışın ortasında bana yatarken hiç hararet bastığını bilmem.Hatta ince pijamalarımı hiç giyemezdim . Şimdi diğer evde hep alışmışım ya polarlı pijamalarla yatıyordum , burada da öyle yattım ay gece bir hararet bastı beni anlatamam bir de kombi bile yanmıyordu. Artık polarlı pijamalara veda ettim zaten hiç sevmiyordum kalın kalın giyinmeyi ama bu evde ince pijamalarımla bile üşümeden uyuyabiliyorum 

Nefes almak :Bildiğin yeniden nefes alıyor gibi hissediyorum biliyor musunuz. Eski evde yaşamıyormuşum ben . Rutubet hem insan da yorgunluk hissi yaratıyordu yataktan çıkamıyordum hem de rahat nefes alamıyordum.Gece tıkanıyordum ,burun spreyi sıkıyordum ki ben bir dönem hatta ne bir dönem uzun yıllar o burun spreyi olmadan yaşayamıyordum hem evde olurdu hem çantam da. Bir yerde kalmam gerekiyor ya yanımda spreyim yoksa kalmazdım cidden öyle bağımlıydım. Sonra doktora gittim o da bundan bir 5 sene önce falan. Doktor bana (özele gitmeme rağmen) ameliyatı önermedi “önce bırakacaksın sonra ki duruma göre bakacağız” dedi hatta adam kamerayla burnumun içine bile giremedi , o kadar şişmiş ki “canın yanar” dedi bende güç bela , ağlaya sızlaya bıraktım , hastalanmadığım sürece sıkmıyordum , çok nadir sıktığım zamanlar oluyordu hafta sonuysa , çok tıkandıysam ve uykumu kaçıracaksa çok az bir fıs fıs yapıyordum… Düşünün eski evde yeniden başlamıştım , kendimi çok zorluyordum sıkmamak için ama olmuyordu bu sefer başıma ağrı giriyordu burnumu çekmekten. Hadi ben kendimi geçtim , Serhat’ta sıkmaya başlayınca bu iş çığırından çıkmaya başlamıştı. Serhat çünkü hastalanmadığı sürece sıkmazdı , hatta hastalandığında bile kolay kolay sıkmazdı bir baktım her gün her gün sıkmaya başlayınca “kesin biz de astım çıkacak “ dedim neyse ki ben çalışmaya başladım , bu arada Serhat işsiz kaldı ama yine de taşındık.Çokta güzel oldu diğer yerden 200 tl fazla veriyoruz kira ama bu eve değiyor inanın.



Rutubetten tuzum bile nemleniyordu. İnanın kışa girmeden başlıyordu nem , yaza kadar. Sürekli tuz alıyordum eve. Artık tuzu , tuzluklara bile koymamaya başlamıştım.. Tuzluğa pirinç koysam da bir faydası olmuyordu yarısından fazla pirinç koyuyordum bana mısın demiyordu.Burada pirinç koymamama rağmen bir sıkıntı yaşamıyorum çok şükür.

Çamaşırlarım 3. günde bilemedin 4. Günde kurumuş oluyor. Çarşamba ve Perşembe çamaşır çalıştırıyorum , asıyorum . Pazar gününe ise çamaşırları alıp ütülüyorum peteklerin üstüne bile koymama gerek kalmıyor ki evin içinde kuruyor şu anda . Öbür evde bir hafta da peteklerin üstüne koymama rağmen anca kuruyordu.

Temizlik : Diğer evde 2.30-3 saatimi alıyordu temizlik. Ee mutfağı cifle , dolapları sil , lavaboları çamaşır suyuya temizle , banyoya da aynı o şekil.. Ev de büyük , bir de o zaman kuşlarımız salondaydı onların pisliklerini temizle  (şimdi ki evde küçük oda da , daha büyük bir masanın üstüne koyduk) bayağı uğraştırıyordu şimdi ise en fazla 1.30 saatimi alıyor ev hem diğer eve göre daha küçük , hem de temizlenmesi kolay. Mutfağım diğer eve göre daha küçük ama daha düzenli. Adam akıllı pislenmiyor bile.
 




Eski salon takımım sığmadı yani kaba durdu fotoğrafta pek belli olmuyor ama hareket edecek yer alanını daraltıyordu ve masayı çekmek zor oluyordu. Anneciğim de sağolsun bize hediye olarak köşe koltuk takımı aldı☺
Bu arada yerde ki halıda geçiciydi kendi salon halımı serdim ☺



Sonunda telefonumu da aldım hadi gözümüz aydın olsun ☺Eski telefonun son zamanlar da ekranı gidiyordu , birini aramak veya birine mesaj atmak için 4-5 dakika ekranın gelmesini bekliyordum. Ekran artık yerinden çıkmıştı ve temassızlık yapıyordu ama bitti bütün bu dertler , kendime sevgililer günü hediyesi aldım ☺

İstediğim telefon oldu İphone 6S Rose Gold. Artık birini aramak için beklemek yok , hopörlere almak veya kulaklık takmak yok , mesaj atarken donmasını beklemek yok. Allah utandırmasın. Güle güle kullanayım ve duam uzun uzun yıllar boyunca bozulmadan kullanayım 

Sırada ki ne olacak bende bilmiyorum. Bu arada pantolon , ayakkabı ne bileyim ıvır zıvır şeyler zaten aldım ve alacağım da , onları pek yazmıyorum belki toplu olarak alışveriş başlığı altında yazarım.Hani işe giripte yapmayı veya almayı çok istediğim listelerin başında yeni eve taşınmak sonra telefon sonrada saçıma ombre yaptırmak vardı ☺ Sırada ki ombre olur mu dersiniz ? Ama onun için hem çok iyi bir karar almam lazım , hem de saçımın biraz daha uzaması lazım. Öyle bir ombre yaptırmalıyım ki yani ne sarı olacak ne koyu bir şey olacak aralarda ışıltı gibi durmalı. Zaten ilk gittiğimde büyük olasılık birkaç tane uçlarına ve aralarına attırırım baktım güzel beğendim sonra gider daha da sıklaştırırım ☺

İyi hafta sonları ,
Saygılar..

14 Şubat 2018 Çarşamba

14 Şubat Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun..!


Biz tam 3 yıl önce bugün nişanlandık 😊 şaka maka zaman geçiyor , Nisan’da evleneli bile 2 sene olacak . 
Gün içinde zaman geçmiyor gibi geliyor , size de öyle oluyor mu ? Ama sonra bir bakmışım ki haftalar , aylar hatta yıllar geçmiş . 

Ben bu işe başlayalı bile 27 ‘ sinde 3 ay olacak . Ne ara başladım , ne ara bir şeyleri öğrendim , ne ara bi kaç arkadaşım da olsa oldu hiç hatırlamıyorum biliyor musunuz . Sanki şu 2.5 ay rüya. Ama maalesef her rüya sabahın 6’sında kalkmakla bitiyor. Haftanın ilk iki günü biraz daha dinç kalkıyorum ama Çarşamba’dan itibaren yataktan çıkasım gelmiyor ya 😔

Şu an telefondan yazıyorum , alışık değilim telefondan yazmaya da :)
Ama bu güzel günü kutlamadan olmazdı.

Hepimizin sevgililer günü kutlu olsun.
Sevgiyle kalın.


11 Şubat 2018 Pazar

Bu aralar ben..!

Yine uzun zamandır yoktum değil mi ? Valla benim bir suçum yok , evde internet yoktu (daha bu hafta salı günü bağlandı) bir ara iş yerinde blog sayfasına erişim sağladım lakin sevincim kısa sürdü , bir gün geldim baktım ki yine iş yerinden erişim sağlayamıyorum :( IT, bilgi işlem gibi yerlerde tanıdığın olacak ki senin internetini bir üst seviyeye çıkarsın , kimseye de söylemesin değil mi ya ? Ben zaten kimseyi tanımıyorum benim bilgi işlemden tanıdığım arkadaşım ise e-ticaret'te o da benim işime yaramıyor maalesef :)
Blog yazmayı da özlüyorum , zaten çalışmaya başladığımdan beri pek içli dışlı olamıyorum blog'la , bir de iş yeri blog'a girmemi engelleyince , iyicene uzak kalıyorum. Evde internet olsa bile işlerden güçlerden pek yazacak durumda olamıyorum anca arada sırada böyle vakit bulduğumda yazabiliyorum..

Ahh ahh çalışan bayan olmak zor , hem çalışan bayan olup hem çocuğunun olması iki katı daha zor (ki daha ortada çocuk olmamasına rağmen bunu söyleyebiliyorum) valla imreniyorum onlara. Bekarken evli olanlara imrenirdim hem iş hem ev nasıl bir arada gidiyor derdim , şimdi aynı durumdayım fakat bu sefer çocuk olayını düşünüyorum hem iş hem ev hem çocuk , bence boşuna dememişler " Cennet Annelerin ayakları altındadır" diye. Gerçekten Annelik zor bir görev bir de özellikle çalışıyorsan. 

Ben ne yazacaktım konu nereye geldi 
Bu aralar bitmeyen doğum günü yapmışlar.


28 Ocak Pazar günü Serhat’ın dayısının ikizleri Elif ve Ela’nın doğum günü partisindeydik. Giderken LCW’dan iki tane bu şirin ponponlu şapkadan aldık , kızlarımız biraz kokoş da 



4 yaşına girdiler . Gülay yenge yine döktürmüştü. Çok güzel yemekler hazırlamış ve çocuklar için çok tatlı şeyler hazırlatmış. Patlamış mısır, şeker, balon ..

Çoluk çocuk vardı hep. Daha bir kaç aylık bebek mi dersiniz , 2 yaşında küçük tatlış kızlar mı dersiniz onları görünce çocuk hayallerim bir fazla artıyor.Orada bir bayan bana “kaç yıllık evlisin , çocuk falan var mı “ diye soru sordu.Bende “biraz daha zamanı var çalışıyorum “ dedim kadın da “ boşver çalıyorsun diye yapmamazlık yapma yaşın geçiyor olmaz sonra “ dedi. Bende bir an düşündüm tamam 2 yıl olacak evleneli , evet yaş da 28 okey , ama kadın anladığım kadarıyla “kariyer yapma uğruna çocuk istemediğimi” düşündü.Ben sonradan fark ettim bu durumu 

Çocuk elbet olacak yalnız öncelikle çalışmam lazım , kariyer falan değil , çalışmam gerekiyor , eşim hala bir iş bulamadı , yani benimkisi ihtiyaçtan çalışmak , kariyerden değil . Santral’de ne kariyer yapabilirim ki 

Zaten şu an gelecekle ilgili planım (ki Allah izin verirse) çocuk olana kadar çalışmak sonrasını zaman gösterecek ben diyemem , çocuk olduktan sonra kesin çalışırım veya çalışmam diye, çalışırsam karşıya gidip gelmek zor olacak , çocuğa kim bakacak ? Biz de ki en büyük dert bu biliyor musunuz daha ortada çocuk yokken , çocuğa kimin bakacağı dert oldu. Annem ben bakarım diyor , ama her gün her gün gidip gelemez ve bende de kalmaz biliyorum dedi de kalmam diye , bu durumda anneme yakın oturmak lazım ama bu eve zaten yeni taşındık ve Serhat'ın işi nerede nasıl olacak , pek Ümraniye'den ayrılmaya da niyetli değil. Kayınvalidem daha biz evlenmeden başladı ben çocuk bakamam , ben çocuk bakmam diye :) en son Serhat'ın yanında da söyledi de içim rahatladı hep benim yanımda söylerdi veya misafirliğe gittiğimiz de , konu komşusunun yanında ama Serhat'ın yanında da söyleyince cidden içime su serpildi yanlış anlaşılmasın benim kayınvalidemle bir problemim yok ama bana ve tanıdık tanımadık kim varsa onların yanında” ben bakmam” diyordu sanki ben ona sen bakacaksın demişim de onun ayağını yapıyor , ki ben hiçbir zaman kayınvalideme baktırmayı bile düşünmedim çocuğumu.Ee bu durumda sizce benim bakmam daha mantıklı değil mi?

Kreşe versem sabahın 6’sında hangi kreşe vereceğim çocuğu , hani çalıştığım yere yakın bir kreşe versem her gün benimle birlikte karşıya mı gidip gelecek.Alacağım para kreşe gittikten sonra ne anlamı var o çocuğa da o kadar eziyet çektirmenin.Diyorum ya planım çocuk olana kadar sonrasında ya Anneme yakın taşınacağım , ya da çocuğuma ben bakacağım en azından şöyle 3 yaşına gelene kadar sonrasında bana yakın en azından Anadolu yakasında bir iş bulup sabah kreşe beraber gidip akşam onu alıp eve döneceğim . Şimdiden 4-5 sene sonrasını düşünüyorum . Bu yüzden çocuğum orada burada sürüneceğine en azından ben bakarım büyütürüm daha mantıklı. Tabii ki herşeyi gören bilen Allah , ben ne kadar plan yaparsam yapayım kaderim böyle değilse bu böyle olmayacak zaten . Ama Allah böyle bir durumda gönlüme göre versin diyorum. Serhat güzel bir iş bulursa zaten çalışmamı bile istemez onun alacağı maaş çok önemli . Bakalım kısmetiyle gelir derler , bakmayın böyle konuştuğuma daha ortada bir şey yok :)



 Normalde Annem’in doğum günü 4 şubat fakat biz 3 Şubat Cumartesi yaptık. Aslında bu doğum günü Annem için de yeni bir başlangıç olacak çünkü emekli oluyor Pazartesi başvurusunu da yaptı. Aslında çok daha önceden emekli oluyordu ama maalesef yaş vurduğu için bir 7 sene bekledi. Hayırlısı olsun sonunda kavuşuyor emekliliğine Hoş hala çalışmaya devam edecek ama en azından yıllarca çalışmanın vermiş olduğu emeğinin karşılığını alacak.. Darısı tüm bekleyenlerin başına.

 

29 Ocak Pazartesi günü , ofise geldim bir baktım ki masam da Zeytinyağ var. Bizim şirket sahibinin kendi adası varmış , oradan gelmiş , bütün şirkete dağıtmışlar. Benim şansıma olmuş çünkü burada uzun uzun yıllar çalışmış insanlar var daha yeni böyle bir şey görmüşler Hoş benim pek zeytinyağ ile aram yok ama salatalara kullanıyorum. Hatta ilk yaptığım salataya biraz fazla mı ne koymuşum bir keskin geldi , anlatamam , hararet bastı beni. Ee alışık değilim , şimdi daha az atıyorum ama tadı nefis geçen gün zeytinin içine de koydum. Hani gerçekten has zeytinyağ budur diyorum 

Saygılar..

Share