27 Temmuz 2015 Pazartesi

Didim Tatili / Part 1

Kalbim Didim'de kaldı ..

Yıllık iznim ne yazık ki bugün itibariyle bitti tatil sonrası çalışmak pek zor geliyor. Adapte olman zor , cayır cayır yanan İstanbul havasında tatil fotoğraflarına bakınca içinin gitmesi tekrar tatile gidemeyecek olmanın vermiş olduğu huzursuzluk ah ah..

Arefe günü gecesinde Ömer abi bizi aldığında saat 02.00'a geliyordu. Trafik durumunu belirtmeme gerek var mı bilemiyorum ama bildiğiniz tin tin ilerledik..Feribot ayrımında geldiğimiz de yok yani böyle bir kuyruk .. Daha yolun başındasınız o yokuştan aşağı ineceksiniz sıra size gelecek falan filan derken hiç o kuyruğa girmeden Körfez yolunda ilerledik. Evet Topçularda da trafik vardı fakat sonrasında açıldı. Zaten ben o sırada biraz uyumuşum. Evden çıkmadan önce kısa bir mide problemi yaşadım da stres yaptım herhalde :)


Herhalde yolculuktan memnun olan tek insan Ecrin 'di . Siz onu görmüyorsunuz ama o boylu boyunca üzerimizde yatıyor :) Gün de ağarmaya başlamıştı artık. Yolculukta güzel geçiyordu.. Sessizlik olunca Nişanlıcığım hemen müziği değiştirip dans etmeye başlıyordu :) Yol boyunca uykular geldiğinde İsmail Yk'dan " Bas gaza" şarkısını dinledik :) yani o derece düşünün durumları..



Susurlukta mola verdik. Yörsan tesislerine girdik. Tost- Ayran ikilisini pek bir özlemişim. En son Sevgilimin askerlik yaptığı dönemde gitmiştim :) Oda 1.5 sene olmuştur herhalde..Olurda özel araçla gidiyorsanız Yörsan Tesislerine uğrayın derim :) Malum otobüsle gidince kendi tesislerinde duruyorlar.
Tadını söylemeye gerek yok enfesti aslında iki tane yerdim de İzmir'e kahvaltıya gidecektik. Bu yüzden karınları çokta tok tutmamak gerekiyordu.


Balıkesir, Manisa derken hayallerimin şehri dediğim İzmir'e geldik. Saat 11.30'a geliyordu. Hemen bir tanışma faslı ardından kahvaltı :) Tanışma faslı pek kısa sürdü.. Kahvaltı masamızda Boyoz vardı adını duyupta yemek çok istemiştim kısmet bu zamanaymış :)


Kahvaltı yaptık ve salona geçtik. Nuray'ın yeğeni Damla vardı. Allah'ım resmen oyuncak bebek gibi. Aynı gün doğumluyuz oda 16 Ekim bende 16 Ekim :) İsimlerde benziyor Yağmur , Damla. Bende kızım olunca adını Damla koymak istiyorum. Ama bakalım kısmet artıkın :)


Daha 2.5 yaşında ama o kadar komik konuşuyor ki. Heyecanlı heyecanlı. Bir kere cümleye " ama "dan başka birşeyle başlamıyor. " Ama,ama ben", " ama ama " sürekli böyle..Valla her eve lazım bir tane böyle :)

Tekrar yola koyulduk. Fena sıcak basmıştı.Bir an önce denize girmek için sabırsızlanıyordum. Eve gitmeden alışveriş yaptık akşama mangal vardı :) 


Bayram süresince (Fotoğrafı hiç güzel çekememişim o ayrı ) bu şirin yazlıkta kaldık.. Bu şirin yazlığımız üç katlı en üst katta sadece teras var. Giriş katta mutfak artı salon (amerikan tarzı) orta katında da odalar ve banyo var.Gayet güzel ve ferahtı :)

Yol yorgunluğu vardı üzerimiz de eve girince bir oh çektik.Nuray'ın ablası,annesi ve abisiyle tanışma faslı yaşadık.Sonra odalara gidip hemencik hazırlandık :) Bu sırada Nuray'ın Nurcan teyzesi ve eşi Behram abi geldi.Nurcan Teyzesinin pozitif enerjisi görülmeye değer inanın ki.. Allah bozmasın şöyle söyleyeyim; Eşine (ki 18 yıllık evlililer) aşkım, balım , bitanem diye konuşuyor. Beyim diyor. Tamam aşkım diyor.Valla yeni evli çiftler bile onların yanında hiç kalır..


Saat 17.00'a geliyordu. Deniz kenarına geldik. Allahım nasıl özlemişim anlatamam. Nuraylar ve Nurayların sitesinde yaşayanlar buraya " Akvaryum "diyormuş. Bende plajın adı Akvaryum sanıyordum :) Sonradan öğrendim ki Plajın adı ; Kleopatra Plajı'ymış.


Denizi Maldivlerin denizi gibi..(sanki çok maldivler görmüşüm gibi konuşuyorum bende :) ) Daha doğrusu Maldivlerin denizin rengi gibi apaçık.. Belli yerleri koyu oda taş ve yosundan dolayı. Zaten buradakiler deniz ayakkabısıyla giriyormuş denize. " Ben alışığım Altınoluk'ta çok taşlıydı gayet rahat giriyordum denize " desem de ayağımın kesilmesine engel olamadım. Çünkü Altınoluk'un deniz kıyısında (bizim girdiğimiz yerde)taş sonra kum oluyordu.. Belki çok çok ilerlerde yosun oluyordu. Ama burada öyle değil. Burada denize girince minik taşlardan çok yosun tutmuş taşlar vardı (ki ben yosundan tiksinirim) farkına varmadan ilerleyince yosun tutmuş taşa ayağın değiyor ister istemez kesiliyor ama bu durum inanın ki yine de denizinin harika olmasına engel değil.Su çok soğuktu ben alışığım ama Serhat yavrum zar zor giriyordu suya :) Ege'nin suyu zaten soğuk oluyor Altınoluk, Bodrum örneklerinde olduğu gibi..

Önce bir ferahlattık kendimizi sonrasında çıkıp kek börek yedik. Bizim beylerin keyfine bakar mısınız ? Pek bir kıskandım onları..


Zaten dayanamadım Nişanlıcığımla beraber bizde biraz su üstünde vakit geçirdik.Valla böyle yapmanızı öneririm harika bir duygu. Etrafta kimse de yok. Biz Plajın çok daha sonlarına doğru gittiğimiz için burayı bilen çok kişi yoktu anladığım kadarıyla.. İnanılmaz bir huzur.. Bir ara herkes bir yerlere dağılmıştı ben tek başıma o suyun üstünde kaldım..Denizin sesini dinledim. Oh be tatildeyim dedim.!



Selfie çubuğu bazı durumlarda çok işe yaradı diyebilirim. Malum benim kolum yetmiyordu herkesi çekmeye...Ama bazı durumlarda da bulanık çıktı ayarlamak pek zordu. Bir de telefondan çekince o an fark etmiyor insan. Bilgisayara yükleyince fark ettim bazıları pek bulanık :(


Mangalımızda tavuklar gördüğünüz gibi.. Pişmeye yüz tutmuş.. Mis mis kokusu bile harika.. Çok özlemişim mangalı da.. Bu arada saat bayağı ilerlemişti. Neredeyse akşam ezanı okunacaktı ama hava hala daha sıcaktı ve bizden başka kimse yoktu..



Tavuklarımız pişmişti masaya geçmeden önce selfie çekelim dedikte çok net çıkmamış olsun anı anıdır :)
Her ne kadar sadece kanatları yesemde inanın doyamıyordum.. Ben doysam da gözüm doymuyordu bir de deniz kenarı olunca insan kendine engel olamıyor yedikçe yiyordu..


Yemeklerimizi yedik.Denize girme fikri vardı fakat ben riske atamadım anca kurumuştum bir daha kurumam imkansızdı..Zaten kimse de girmedi en sonunda ateş yaktık hatta Ömer abi ateşin üstünden atladı bile :) Yukarıda ki fotoğrafta her ne kadar belli olmasam da ben ve nişanlıcığım yanyanaydık. Malum çok sıcak yaklaşamıyorduk :)


Sol fotoğrafta Ömer abi ve Nuray sağ fotoğrafta Ömer abi ve Serhat :)

Saatin farkına varmaksızın ateşin yanışını izliyorduk. En sonunda ilk gün yorgunuz diyerekten dağıldık. Eve gittikten sonra bile herkes duşunu aldı ve yattı :)

Saygılar..

4 yorum:

  1. didime daha önceden gitme şansım olmuştu çok güzeldi unutulmazdı gerçekten =)) ah ahh

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle.. Tadı damağımda kaldı valla :) Umarım başka bir gün daha uzun gezmeye fırsatım olur..
      Sevgiler..

      Sil
  2. Zaten tatil hep çabuk geçer, damakta kalır tadı.Çok eğlenceli görünüyor Yağmur, ağzınızın tadı hiç bozulmasın^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin.Teşekkür ederim canım benim :)
      Aynen öyle tadı damağında kalıyor insanın valla iki üç ay tatil yapsam yine de doymam herhalde :)

      Sil

Share