13 Ekim 2015 Salı

Salon Royal Düğün Salonu

20 Eylül Pazar günü erken kalkmıştım bir gün önce Kına vardı eve gelmem uzun sürmüştü yorgundum bıraksalar uyurdum ama su uyur düşman uyumazdı. Ne alakaysa :) Neyse ben hazırlandım Nişanım da giydiğim siyah elbisemi giymiştim saçlarımı da bir gün önceden bigudiyle sarmıştım. Gündüz düğünü olacağı için kuaföre gidip gelmem uzun sürecekti ee malum nikah şahididi olacak-tım ve saat 13.30 'da orada olmamız gerekiyordu.


Nişanlıcığım beni aldığında saat 13.00'dı ee nikah şahidi olacaktım yarım saatte yetişemezdik yetişsek bile nüfus cüzdanları önceden alındığı için şahit olamıcaktım. Nitekim şahit olamadım ! Çocukluk hayalimizdi " birbirimizin nikah şahidi olacağız " diye söz vermiştik ama olmadı. Nişanlım bir 15 dk önce gelseydi hiçbir problem kalmayacaktı.Hala düşününce varya oturup ağlayasım geliyor. Öyle birşey ki tam içeri girdik Mehtap o sırada çıktı ben onu öyle görünce başladım mı ağlamaya. Susmuyorum bildiğiniz hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. 


Herkes oturdu yerine " evet"ler denildi özellikle Mehtap'ın " e-vett" deyişi vardı görmeniz lazımdı.Yani o kadar komikti ki tarif edemiyorum bile. Düşünün bir yandan ağlıyorum ama bir yandan da gülüyordum ve o anları üzüntüden hayal meyal hatırlamıyorum. Bir yandan Serhat'a kızıyorum bir yandan kendime..


Serkanla Havva geldi yanımıza. Havva " sakin ol Mehtap için kendini tut " diyor.Ama tutamıyordum. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi gözlerim bütün gün böyle şiş geldi. Nikah şahidi olamadığıma mı yanayım , makyajımın akmasına mı , gözlerimin şiş olmasına mı neye yanacağımı şaşırdım.


 O gönülsüz alkışlayan da benim :(

Çıkışlarını benimde istediğim Valse müziğiyle yaptılar zaten o saatten sonra ben o şarkıyla çıkmam aklıma başka bir çıkış parçası geldi. Eskilerden çokta eğlenceli onu düşünüyorum ama şimdilik içimde saklıyorum :) Dans müzikleri Nilüfer'in " Ta uzak yollardan " ben söylemiştim Mehtap'a "bu şarkıyla çık tam size göre "diye gerçekten de o şarkıyla çıktılar :) 2.dans müziğini hatırlamıyorum bizimkiler beni zorla kaldırdı ben hala ağlıyordum Mehtapla göz göze gelmemeye çalışıyordum.Dans edildikten sonra Mehtap , Gelin odasına gitti bende havvayla peşinden gittim Mehtapla sarıldık ağladık :( İnanın 1 saat boyunca ağlamışımdır.

Takı kuyruğuna biz erken girdik. Çok kalabalıkta kalmak istemedik.Fotoğraf kalitesini pek beğenmedim ya. Makyajım gri ve siyah tonlarındayken mavi çıkmış.O da bilerek öyle yaptım gözlerim benim kısık çıkıyor . Kısık çıkacağını bildiğim için beyaz, gri rengi özellikle kullandım . Siyahla sadece hafif dağıttım.Neyse anı anıdır ne yapalım.


Biraz düğün salonu hakkında bilgi vereyim ; İçerenköy'de olan düğün salonu , yıllar içinde kendini bayağı bir geliştirmiş. Benim Teyzem de burada evlenmişti ama o zaman burada sadece nikah yapılıyordu tabi ben çok hatırlamıyorum teyzemle konuşurken fark ettik. Düğün salonu basık değil , geniş çaplı , ferah , hatta öyle bir ferah ki üşüdüm bile :) Oyun alanı geniş. Rahatça oynayabiliyorsun sıkıntı olmuyor. Ama tek kötü yanı canlı müzik vardı ve sürekli Ankara'ya yönelik şarkılar çalıyordu.Yani bir nevi damat beye yönelik şarkılar..Bir de aynı şarkıları iki üç kere söyledi adam. Ya anam , biraz bekle motorun soğusun çık bir mola al araya pop müziği koy. Bu tarz müziklerde dans etmeyi sevmediğimden daha doğrusu beceremediğim için elim ağrıyordu artık. 


Canım arkadaşım ne kadar güzel olmuştu şimdi benden çook uzakta. Çok uzakta dediğim Ankara'da ama özlüyorum ya fotoğraflarına bakınca falan duygulanıyorum , ağlıyorum.. 

Düğün salonun da çok fazla fotoğraf çekemedim malum hem makineyle çekmek yasak hem de ağlamaktan kendimi odaklayamıyordum. Nişanlım ve arkadaşlarımın çektiklerinden aldım bazı fotoğrafları da. En azından anı kaldı bende..


Evet çiçek atma merasimi geldi :) Mehtap ilk başta çiçeği attı pat diye önüme düştü bende aldım seviniyordum ki  müzikci adam da dedi ki " olmaz ama yukarı doğru atmadı " dedi bende " ama banane ya ben tuttum " dedim . Neyse bir daha verdim çiçeği mehtap'a bu sefer mehtap attı, çiçek havalandı Emrah'ın kardeşi Erdem'in eline çarptı yere düştü yine ben kaptım . Kaptıktan sonra da sımsıkı sarıldık arkadaşımla :)


Herkes " ee sen evlilik yolundasın niye kaptın çiçeği " diyor " olsun ben anı olarak saklamak istiyordum benim kısmetimmiş " diyorum :)
Canım arkadaşım , dostum , kardeşim daha ayrılalı ne kadar ki ben çok özledim..
Emrah'la birlikte çok ama çok mutlu ol emi..!

Saygılar..

Düğün sonrası yemeğe gittik onu da ayrıca bir postta yazacağım..

6 yorum:

  1. ahahah senin blogta evlilikli düğünlü paylaşımları gördükçe aaa evlendiler yoksa oluyorum her defasında :)
    bu arada senden gelen ama benim hala cevaplayamadığım bir mim var ne yazık ki lütfen kusuruma bakmmaaaa :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok be canım nerdeeee öyle bir durum olduğunda direk koca başlıkla atıcam " EVLENİYORUZ" diye :)
      Önemli değil canım istediğin zaman yazarsın..

      Sil
  2. Ben de evlendin de , öncesinde bize haber vermeyi unuttun zannettim :)
    Darısı başınıza o halde ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla canım ağzınızdan bal damlıyor ama maalesef daha net bir tarih belli değil. Araştırma yapıyoruz yer bulma bir dert , tarih bir dert ne yapcaz bilmiyorum beklemedeyiz şu anda umarım bir an önce o güzel haberleri de vermeyi Allah nasip eder :)

      Sil
  3. Ben de bir arkadşaımın istanbul trafiği yüzünden nikahını kaçırdım, n,kah şahidi olacaktım. ÇOk ağladım ama sağlık olsun dedim. Ne kadar sıkıntılı bi durumdur anlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı durumları yaşamışız o gün ki ruh halim hala gözümün önünden gitmiyor :( Çocukluk arkadaşımın en mutlu gününde ben hüngür hüngür ağlıyordum sağlık olsun diyorum artık . İstanbul'un herşeyi güzel de şu trafiği mahvediyor :(

      Sil

Share