Doğa Restaurant/Subaşı Et & Mangal Restaurant - Yakacık

Canım arkadaşımın Düğün'ünden sonra Serkan , havva , didem , ben , pınar yemeğe gitmek için yola koyulduk. Serhat'ın işi olduğundan o gelemedi ama ben de bu özel günde kardeşimi yalnız bırakamazdım.Serkanlarla birlikte gidip onlarla birlikte geri dönecektim.

Biz gelin ve damadımızdan önce gitmiştik. Gider gitmez garsonlar masamızı gösterdi ve hemen oturduk.Garsonlar bir o yana bir bu yana masayı hazırlamak için koşturuyorlardı.

Doğa Restaurant / Subaşı ; İstanbul'un Balkonu olarak da bilinir..Adalar manzarası, boydan boya sıralanmış ağaçlarıyla sizi eşsiz bir huzura davet ediyordu. Güneşte yavaş yavaş batmaktaydı.. Ah bir an o kadar huzurlu oldum ki "keşke Serhatta olsaydı" dedim.  

Garsonlar gerçekten çok hızlıydı hemen masaya mezeleri koydular.Acılı ezme, mantar, semiz otu,barbunya pilaki daha neler neler vardı.

Karınlarımız acıkmıştı. Gelen giden de yoktu oruçlu gibi ben mezelere mezeler bana bakıyordu.

Kara gözüktü bizimkiler gelmişti. Şimdi Mehtap'ın ayrıca Kırıkkalede de düğünü olacaktı. Kırıkkalede ki düğünden sonra balayına gidecek oradan da artık tamamiyle Ankara da yaşayacaktı. Dış çekim fotoğraflarını da yine Kırıkkale de yaptıracaktı. Doğal olarak burada fotoğraf çektirme gibi bir durumları olmadı .

Ben onların geldiğini görünce masamdan kalktım. Hava kararmadan gidip bir kaç tane fotoğraf çekeyim dedim. 

En çok bu iki fotoğrafı beğendim zaten fotojenik kızdır :) Tabi ben profesyonel olarak çekmiyorum ne denk geliyorsa öyle çekiyorum işte .. Makinayı açıkcası çok net bilmiyorum. Öyle beğendiğim için kullanıyorum bir hevestir ya. Ama çok işime yaradı. Zaten aklımda fotoğrafçılık kursuna gitmek var .. Bakarsınız bende düğün fotoğrafçısı olurum . Olmaz mı ? :)

Ekibimiz burada haydi bulun beni :) Sol'da en sondayım Mehtapcığımla biraz uzaktayım ama olsun arada sırada sohbet muhabbet ettik :)

Yemeğimiz geldi karışık ızgara vardı. Fakat ben nedense hem toktum hemde tavuklar biraz çiğ geldi. Mezelere gömülünce insan ana yemeği yiyemiyor biraz bulgur pilavı bir tane köfte bir de bir tane tavuk yedim valla kaldı ne yapayım yemek bırakmak adetim değildir ama patlayacaktım artık.

Yemekler yenildi hava da karardı ben yine Mehtap'la Emrah'ın fotoğraflarını çekiyordum. Anı olarak kalsın dedim.

Gelinliğini zaten çok beğenmiştim. Çokta yakışmış. Ay acaba benim gelinliğim nasıl olacak ?:)

 Sağolsun Mehtapcım benim olduğum fotoğraflar da hep gözleri kapalı çıkıyor :) Benim de pertim çıkmıştı en sonunda zaten topukluları çıkarıp babetleri giydim. Durum böyle olunca Mehtap gelinliğini tutuyordu ben de elbisemi :) Böyle uzun elbise giymenin de zorluğu var ya.

Biz fotoğraf çekiminden sonra yukarı çıktığımız da semaver de çayımız gelmişti. İyi olmuştu hava soğumuştu , zaten herkes şal alıyordu üstüne. Bende yanıma ceketimi almıştım da üşüme sorununu ortadan kaldırmıştım.

Çay'dan sonra Türk kahvelerimizi de içtik. Bu süre içinde Mehtapla bol bol muhabbet ettik.
Biz kendimiz yemeğe gitmek istediğimiz için hesabı kendimiz ödedik kişi başı 50 TL. Gitmek isterseniz bilginiz olsun..

Gün bitti hepimiz evlere dağıldık ben eve gittiğim de saat 23.00'ı geçiyordu. Yorgundum , ertesi gün iş vardı." Allahtan Bayram var o zaman dinlenirim " diyerek uyudum.

                                                   Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine..

Saygılar..