8 Eylül 2014 Pazartesi

Arsuz Tatili Part 2

                                    Arsuz tatilimize kaldığımız yerden devam edelim :)

20 Ağustos Çarşamba günü yine güzel bir uyku ve misler gibi bir kahvaltı dan sonra deniz yolunu tuttuk.Bu arada sabahları fix'dir önce kahvaltı yapılır hemen ardından güzel bir Türk Kahvesi içilir ve soğumaya bırakılır , sonrasında Falcı Bacı'ya kahve falları gönderilir , bir güzel bikinilerimizi , mayolarımızı giyer deniz çantamıza şnorkellerimiz , havlularımız ve deniz kenarında yiyecekler konulur deniz yolu tutulur :) Her günümüz hemen hemen bu şekilde geçerdi. 12.00'dan önce kolay kolay kimse uyanmazdı. ( Elif Teyzem ve Fatoş Teyzem hariç. Hele Fatoş Teyzem sabah kalkar bütün işleri bitirirdi. Arı gibi görmeniz lazım .Herkesin dilinde onun hızlılığı , onun temizliği ..Bir bakmışsınız mutfakta bir bakmışsınız odalarda.. Nitekim Elif Teyzemin Kayınpederi Ahmet Amca bile " Tüm dünya gelse de bir Fatoş etmez"demiş :) )


Bugün deniz bir önce ki gün ki dalgalı denize göre daha iyiydi daha doğrusu orta halliydi işte :) Allahtan pis değildi de rahatça yüzebiliyorduk ..


Sevgili nasıl da deniz yatağının keyfini çıkarıyor bakar mısınız ?

Denizin keyfini bazen yüzerek , bazen bol bol dalarak , bazense suyun içinde dinlerenek çıkarıyorduk.Yüzmek insanı gerçekten çok rahatlatıyor.Hem kasların çalışması açısından hem de kalori harcama konusunda birebir diyorum.Akşamları bazen dışarıdan yedik , çoğu zaman cips , asitli içecekler, çikolata , dondurma yedik ona rağmen gittiğim kilo neyse döndüğüm kilo da o :) Bir de düşünün Hatay Mutfağındasınız yemeğin has yerlerinden birisinde. Biberli Ekmekleri ayrı , Nar ekşili Dolmaları ayrı , Dönerleri ayrı..Buraya gelipte kilo almayan nadir insan olur :)Bir de zaten çok misafirperver insanlar..Bir keresinde 7-8 yıl öncesinde Sibel abla (Teyzemin görümcesi ) ve eşi Birol abi beni Havaalanından almaya gelmişlerdi. Sibel Abla , Birol Abinin akrabalarına ziyarete gitmek durumundaydı, yemeğe davet etmişler. (o zamanlar evli değillerdi) Beni de yanlarında götürmüşlerdi.Çok sıcak bir karşılama yaşadım sonrasında hemen sofraya geçtik.Mükellef bir sofra hazırlanmıştı. Ben sadece küçük bir parça lahmacun aldım bir tane de turşu.Aman Allah'ım.Anlatamam.Birol abinin kayınvalidesi,birol abinin kardeşi,dıdısının dıdısı derken tabağımın en altında kalanları göremiyordum tabak dolup taşmıştı :)


Deniz dönüşü Sevgiliyle birlikte alışveriş yaptık ve benim Meşhur Mantar Kurabiyeden yaptık. Yaptık diyorum çünkü hamurunu ben hazırladım Ada'yla Emre'de yuvarlama işini ve kakao işini yaptılar.Sonuç : bizim minnoşlar kakaoyu fena halde buladıklarından yediğiniz de bildiğiniz kakao yiyor gibi oluyordunuz ama yine de bu kurabiyenin lezzetini bozmamıştı.Ada,Serhat çok beğendi. Ece ve onun kuzenleri de güzel olduğunu söylediler :) Demek ki pekte fark edilmedi..

Bu akşam ki menümüz yine Sem Ustadan Köfte Tava , Kanat, Salata , Közlenmiş domates , Biber , Soğan ve Maydonuzlu, hafif acımsı lavaş ekmeği. ( Bunun bir adı vardır ama ben bilmiyorum sormakta hiç aklıma gelmedi :))
Lezzetine gelirsek ; Köfte Tavası olağanüstü bir şey diyebilirim :) Çok lezzetli , tadına gerçekten doyum olmuyor. Yedikçe de yiyesi geliyor insanın.. Maydonuzlu Lavaş ekmeğinin tadına da doyum olmuyor hani, tabi zevk meselesi ben maydonuz sevmiyorum ayıklayarak yedim ama yine de tadı fevkaladenin fevkinde diyebilirim. Özellikle köfteyi arasına koyup yerseniz,ımmm, valla yazarken canım çekti..Artık seneye bu güzelliklerin tadına varabilicem oda ölmez sağ kalırsak,seneye gidebilirsek :)


Yemekler yenildi ve akşam hazırlığı başladı. Bu akşam Ben, Serhat, Fatoş Teyzem ve Emre Cafe Pera'da Meto'yu dinlemeye gidecektik.

Ailecek evden çıktık(Elif Teyzem ve Ada'da dahil).Cafe Pera , Leydi dondurmacısının hemen arkasındaydı. Meto'nun kaçta çıktığını öğrendik saat 22.30 'da olduğunu öğrenince daha vakit var diye hep beraber dondurma yedik.


Saat 22.30'du mekana giriş yaptık.
Bu mekan'a daha önceden ben gelmiştim yaklaşık  4-5 yıl önce. O zamanlar ki ismi farklıydı şu anda hatırlamıyorum :) Mekan gece kulübüne benziyor. Mekana gidenlerin çoğu memnun.Eh bana görede fena sayılmaz :) Bu tarz yerlere çok gitmediğim için net bir yorum yapamıyorum..Ortamda alkollü ve alkolsüz içecekler var. Mekan ,ne çok büyük ne çok küçük. Biz arka tarafları seçtik.Hemen kapıdan girdiğimizde sol da sıralanmış masalara 4 kişi oturduk.. 2 Sprite,1 Kola,1 tane de Soda siparişi verdik ve beklemeye başladık.
Meto 'nun çıkması 23.00'ı buldu..Buralarda çok meşhurmuş Meto.Eskiden adını çok duyduğum için gitmek istiyordum ama bir türlü fırsat bulamamıştım.Kısmet bu seneyeymiş...O kadar meşhur ki genci , yaşlısı onu dinlemeye gelmiş.Genci diyorum ciddiyim 12-13 yaşlarında da gelenler vardı 50-60 yaşlarında da gelen vardı..Görmeniz lazım hafta içi olmasına rağmen tıklım tıkışıktı.
Meto şarkılarına başladı bir hareketler bir konuşmalar görmeniz lazım.Sadece erkeklere ne yapıyorsa yapıyor.Kimisine gül aldırttı,kimisine öpücük attı. Nitekim Sarı Kuzum Emre'nin burnunu sıktı, Serhat'ımın da bıyıklarını elledi. Serhat'ımın surat ifadesini görmeniz lazımdı.Hele Emre çocuk bir süre öylece donuk bir şekilde kaldı =D
Ya açıkcası ,  Meto'nun sadece kendisi çok komik ne bileyim işveli cilveli hareketleri,öpücük dağıtması, söylediği sözler falan güldürdü beni onun haricinde şarkı söylerken beni böyle yerimden kaldırıcak kadar coşturmadı.Belki de o günün yorgunluğundandır bilemedim ama bana göre durum böyle :) Gidip görüpte farklı yorum yapmak isteyenler buyrun beklerim :)

Meto'nun bize maliyeti : 50 TL :) 
Artık giriş ücreti ne kadar alıyorlar bilmiyorum içtiklerimizi 5 TL 'den hesaplayınca bile 20 TL tutuyor. Hani gidecekseniz ona göre hazırlıklı olun. Bir de Alkol alıyorsanız cebinizde en az 100 TL bulundurun benden söylemesi :)


21 Ağustos Perşembe günü klasik şeyler yaptığımız için oraları es geçerekten 22 Ağustos Cuma günü akşam gittiğimiz Rhosus Beach Cafe'den bahsetmek istiyorum.
Akşam Ece " Yağmur Abla bizimle gelecek misiniz " dedi. Bizde evdeydik ve bir gün öncede evde takıldığımızdan bari bugün gençlere ayak uyduralım dedik.
Daha önceden Rhosus Cafe'ye gitmiştik bu sefer ki Rhosus Beach Cafe ama ikisi de ayrı yerlermiş.Çok ilginç :) Burası Arsuz Çarşısına giderken iki yol ayrımı var biz daha çok soldan gidiyorduk orası hem daha canlı hem de gittiğimiz yerlerin bir çoğu oradaydı , bu sefer sağ tarafa doğru ilerledik burası da daha sessiz sakin bir sokak daha çok evlerin bulunduğu yerler olduğu için bu kadar sessizlik normaldir.Biraz ilerledikten sonra sağ tarafa döndük ve sahile geldik. İlk önce öyle bir karanlığa girince " Kızlar siz nerelerde takılıyorsunuz böyle. Ne kadar karanlık ve sessiz " dedi Serhat :) Eee abilik yapıyor onlara.Bir an için ben bile " Nereye geldik" dedim..Deniz kenarına masa ve sandalyeler konmuş karanlık bir cafe'ye geldik :) Tavsiyem kum da ilerlediğiniz için sandalet giyerseniz ayaklarınız kum içinde kalıyor haberiniz olsun. Bizzat kendim şahit olduğum için..
Sipariş olarak Nescafe ve soğuk içecekler verildi.Masaya da özellikle mum istedik.Çünkü birbirimizi göremiyorduk :)
Sohbet muhabbet ilerlerken denizin içinde kahkaha sesleri yükseliyor.Bir baktım gecenin o saatinde bir kaç kişi denize girmiş hatta sahile de çadır kurmuşlar :) Benim de hayalimdir gece denize girmek ama bir türlü cesaret edemedim. Daha doğrusu cesaret etmek için denize uzakta olmamamız lazım..Çıktığında üşüyeceğin için (ki bazı günler saat 17.00'da bile deniz kenarı esiyordu)koştur koştur eve gidene kadar soğuğu yersin.Bir de ben hemen hasta olduğumdan tatil bana zehir olur :)

Mekan ; güzel fakat karanlık oraya ufak çaplı bir ışıklandırma sistemi lazım :) deniz kenarı olduğu için hafif bir ürpertide oluyor hırka almakta fayda var.Sırf zaten bulunduğunuz konumdan dolayı oturursunuz orada.İnceden hafif dalgalı bir deniz sesi, etrafta ki cafelerin yansıttığı ışıklar ve o ışıkların denize vurması,yıldızların net görünümü güzel..Resimde pek belli olmasa da insana huzur veren yerlerden biri..Dediğim gibi tek sıkıntı biraz ışıksız olması o kadar :)

Diğer yazılarım da görüşmek üzere..

Saygılar.

8 yorum:

  1. Arsuz sahili....denizle ilk tanıştığım yer, çocukluğumun en güzel günlerinin geçtiği yer...
    tepsi kebabının kokusu da geldi burnuma :))
    ne güzel oldu :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yaklaşık 10 yıldır gidiyorum ve İstanbul'a döndüğümde çok özlüyorum.Oranın sahilini,yediğimiz yemekleri ve dondurmaları..küçük ama şirin bir yer insan huzur buluyor..
      Yemekler zaten çok iştah açıcı,şu anda tok olmama rağmen gelse yerim :)
      Saygılar..

      Sil
  2. Nişanlanmayı düşünüyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki.. Bu sene Allahın izniyle olacak.Seneye de bir aksilik çıkmazsa düğünü yapmayı düşünüyoruz..

      Sil
  3. Arsuz hakkında pek bilgim yok, çevreyi fotoğraflayan bir yayın hazırlarsanız bilgilendirmiş olursunuz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette elimden geldiğince yayınlamaya çalışacağım.
      Sevgiler..

      Sil
  4. hemen geldim gezindim bakındım ve devam ediyorum (: çok tatlı bir çiftsiniz blogunada bayıldım tatlımmm (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin canım.
      Teşekkür ederim o senin tatlılığın :)

      Sil

Share