31 Mart 2015 Salı

Ölmeden önce yapılması gerekenler listesi

Herkese Merhaba ,

Daha önceden blogum'a ölmeden önce yapılacak listesi yazmıştım.Fakat ne olduysa ben o posttu kaybettim :) Nasıl becerdim inanın bende bilmiyorum. Gri Lady'nin ölmeden önce ki listesini okudum hem çok güldüm hemde sayesinde tekrar yazmaya karar verdim ara ara eklemeler yapacağım hatta en başından yazacağım yaptıklarım da var onları da yaptım diye ekleyeceğim :)

Sıralama yapmadan yazıyorum malum hepsini istediğim için hangisine öncelik ayıracağımı bilemiyorum :)

(fotoğraf kaynağı : google)

1 ) Maldivlerde tatil yapmak 
2 ) Sevgiliyle Pierre Loti Tepesine gitmek (Eyüp)
3 ) İstanbul Akvaryuma gitmek
4 ) Sevgilimle Çeşme'de tatil yapmak
5) Sevgiliyle Beşiktaş Maçına gitmek


6 ) Büyükadanın akşam ki halini görmek ( yaptık - 15.06.2014 tarihinde)
7 ) Sevgiliyle Lunaparka gitmek   (yaptık - 02.08.2015  tarihinde/ Çekmeköy)
8 ) Ev sahibi olmak
9 ) Kendime ait bir Cafe açmak
10 ) Araba almak
11 ) Denize nazır bir yalı da oturmak veya bir gün kalmak
12 ) Yurt içi turu yapmak

(fotoğraf kaynağı : google)

13 ) İphone almak  ( aldım - 30.08.2014)
14 ) Annemleri Venedik'e tatile göndermek


15 ) Blogumdan para kazanmak ( kazandım -  Bumerang sayesinde kazandım )
16 ) Boğaziçi Köprüsünü yürüyerek geçmek
17 ) Maddi imkanım el verdiği sürece Lösemili bir çocuğa veya böbrek yetmezliği sorunu yaşayan bir çocuğa yardım eli uzatmak
18 ) Hacca gitmek
19 ) Parasiling yapmak
20 )Sevgilimle müzeleri gezmek
21 ) Bodrum Kefaluka Otel 'de tatil yapmak


22 ) Deniz altında fotoğrafımın olması   ( yaptık - Ağustos tatilimde Arsuz tatilinde yaptım )
23 ) Gece denize girmek
24 ) Sevgilimle Miniatürk' e gitmek

Şimdilik bu kadar sürekli olarak yenilemek üzere..

30 Mart 2015 Pazartesi

Kocan Kadar Konuş Sinema Filmi


29 Mart Pazar günü Sevgilimle birlikte bir gün öncesinden sözleşmiştik. " Kocan Kadar Konuş " filmine gidecektik fakat hangi seansına gideceğimize dair bilgimiz yoktu :) Malum saatlerin ileri alınmasından dolayı saat kaçta kalkacağımızı kestiremedik .


Ben her zaman ki gibi Sevgili den önce uyandım ve ondan haber gelene kadar bekledim. O sırada kahvaltımı yaptım , etrafı topladım , Türk kahvesi içtim , hazırlandım Sevgilim anca uyandı :) Saat'e baktığımda 12.00'a geliyordu 13.45'de ki seansa yetişmemiz zordu. Bizde 16.15'e gideriz diye konuştuk o süre içerisinde de o mağaza benim bu mağaza senin gezeriz dedik.

Sevgilim beni aldı hooop  Meydan AVM'ye gittik.


Önce sinema biletilerimizi aldık. Bu arada söyleyeyim tam 20 TL , öğrenci :16,50 TL :)
Bir de birşeyi fark ettik biz 1 senedir Sevgilimle sinemaya gitmiyormuşuz :) Şaka gibi ya hiçte fark etmemişiz. En son geçen sene askerlik dönemindeyken Balıkesir'e gitmiştim. O zaman Recep İvedik 4'e gitmiştik üzerinden 1 sene geçmiş.Zaman su gibi geçip gidiyor :)


Sevgiliyle o mağaza benim bu mağaza senin gezdik durduk. Media Markt'e gittik televizyon beğendik , İkea'ya gittik Yatak Odası takımı beğendik , YKM'ye gittik bir sürü ıvır zıvır kıyafet beğendim.. Fakat almadım daha doğrusu giyip çıkarmaya üşendim başka zaman artık :)


Gittiğimiz de saat 14.00'dı saate baktık 15.10 olmuş daha vardı bayağı da gezmiştik zaman da geçmiyordu ne yapsak dedik yorulmuştukta birşeyler içmek için Mado'ya gittik. Ben çay Sevgilim Latte içti.

Saatimiz yaklaşmıştı patlamış mısır ve içeceklerimizi alıp sinema salonuna girdik :)
Film tam bir komediydi ya :) Gerçekten uzun süre bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Çok ince espriler vardı ve çokta yerli yerindeydi. Zaten Ezgi Mola'nın oyunculuğunu beğeniyorum her role yakışıyor arkadaş.

Filmden çıktığımda ağzım kulaklarımdaydı. Sevgilim beni eve bıraktı. Aradan 1 saat geçti geçmedi arkadaşım Havva aradı " Canım biz Çamlıcadayız mehtapla buluştuk. Serkan (eşi) karşıya geçecek (Avrupa yakasına ) benim kuzeni bırakacak biz de karşıya geçmeyelim sana gelelim dedik müsait misin " dedi." Aaa istesek denk getiremezdik gelin bekliyorum " dedim :)

Hemen çay koydum, annemde işten çıkıp geldiğinde kurabiyeler getirmişti. 1.5 saat güzel bir sohbet ettik. Gerçekten de istesek denk getiremezdik. En son 14 Şubatta yanımdalardı sonrasında hiç vakit bulamadık iyi oldu. Bugün pek bir mutlu oldum :)

Saygılar..

Hafta Sonu Neler Yapıyorsunuz?



Sevgili blog arkadaşım Gri Lady ' nin " Hafta sonu neler yapıyorsunuz ? " mim'i.

Hafta sonu neler yapıyorum ; Duruma göre değişiyor açıkcası.. Hürriyet'in bir reklamı varya " ne yapalım " diye biz de Sevdiceğimle sürekli " ne yapalım hafta sonu " , " nereye gidelim " "hava soğuk olur mu " diye önce bir düşünüyoruz. Baktık hiç karar veremiyoruz hava da kötü oluyor evde cipsimizle , kolamızla birlikte film izliyoruz.

Havaların iyi olduğu dönem de daha çok geziyoruz. İstanbul'un ara sokaklarına dalıyoruz veya daha önce hiç gitmediğimiz yerlere gidip keşfe çıkıyoruz. Malum İstanbul büyük şehir. 25 yıllık ömrüm de hala daha Anadolu yakasını bitirememiş durumdayım ki Avrupa yakasını hiç sorma :) Daha gitmediğim müzeler bile var..

Şimdi yaz geliyor.. Sahile gidip çekirdek çitleriz , İstanbul'un ara sokaklarına dalarız..Ama yaz vakti. Kışın inan ki benim bile evden çıkasım gelmiyor.. Bu hafta sonu mesela Sinemaya gittik , mağaza mağaza gezdik..Eee bu arada aile ziyaretlerini de unutmayayım. İki hafta da bir Anneannem'e muhakkak yolum düşer :)

Mim için teşekkürler :)

Sevgiler..

27 Mart 2015 Cuma

Dünya Saati Etkinliği / The Lights Off Event

İklim değişikliğiyle mücadele amacıyla her sene 28 Mart’ta yapılan Dünya Saati etkinliğine çalıştığım şirkette katılıyor, 20:30-21:30 saatleri arasında tüm ışıklarımızı kapatıyoruz!
Sizleri de bu mücadeleye katılmaya, yakınlarınızı da bu konuda bilinçlendirmeye davet ediyorum.


Tek yapmanız gereken  28 Mart 2015 Cumartesi akşamı saat 20:30’da ışıklarınızı bir saatliğine kapatmak ve iklim değişikliğiyle mücadelede aktif  rol almaktır.


Dünyada 2 milyar insanın katıldığı ortak mücadelenin bir
parçası olun.

Dünya Saati Nedir?
Dünya Saati etkinliği 2007 yılında Avustralya'da başladı. Ülkedeki tarihi ve anıtsal yapılar, binlerce kurum ve milyonlarca insan ışıklarını bir saatliğine kapatarak, iklim değişikliğiyle mücadele için tüm dünyaya çok önemli bir mesaj verdi.

Avustralya'da 2 milyondan fazla insan ve 2 binden fazla kurumun katılımıyla başlayan Dünya Saati kısa sürede 7 kıtada, 162'den fazla ülkede, 7 binden fazla şehirde binlerce insana ulaşarak bugün dünyanın en büyük çevre hareketinin adı oldu.

Bugün dünyanın anıtsal ve tarihi yapılarından Sidney Liman Köprüsü, Toronto'daki CN Kulesi, San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü, Roma'daki Kolezyum, Çin Seddi ve Boğaziçi Köprüsü gibi küresel öneme sahip birçok anıt yapı ve tarihsel bina, hızla büyüyen kampanyanın umudunu ışıklarını kapatarak tüm dünyaya iletiyor. 

Hepimiz tek evimiz, gezegenimizin karşı karşıya olduğu, başta iklim değişikliği olmak üzere çevre sorunlarıyla mücadele etmek için acilen adım atmalıyız!

2014 etkinliklerini görmek için aşağıdaki linke tıklamanız yeterli.

Sevgili Günlükcüm / 20

                                          27.o3.2o15  / Cuma


Sevgili Günlükcüm ,

İstanbul dün ki günlük gülistanlık havasını geri de bırakmış her ne kadar hava sıcak olsa da Yağmur yağmaya şu an itibariyle başlamıştır...Hatta bir ara Yağmur değil de çamur yağacak diyorlardı  =/ Hadi hayırlısı ..

O kadar özlemişim ki güneşli havaları.. İnsanın içini ısıtmasını , kuşların ötmesini , ağaçların çiçek açmasını hatta dondurmayı ve erik'i  :) Yazın gelmesini her ne kadar tatil planım olmasa pek bir dört gözle bekliyorum.. Şu montlardan, atkılardan , berelerden kurtulmak , tişortlara , sandaletlere , kaprilere kavuşmak istiyorum :) Bu sene İstanbul ciddi anlamda kar kış gördü artık yeter :) Bari Nisan Yağmurlarını da atlatalım da sonra hiç Yağmur da yağmasın yazı yaz da , kışı kışta yaşayalım dimi ya ?


Bu aralar bahar yorgunluğumu ne vurdu bana . Pek bir halsiz pek bir keyifsizim üzerine bir de diş olayım çıkmaz mı :( Allahtan pekte korkulacak bir durum yokmuş. Cumartesi günü Sevgilimle film izleyip bir yandan da cips yiyorduk. Kendimi o kadar kaptırmışım ki bayağı bildiğiniz sesli yemeye başlamışım Sevgilim  " Hayatım düzgün yermisin " dedi " Ay aşkım pek kaptırdım kendimi " dedim ve hemen ardından çok sert bir cips yiyerek sol arka dişimin ağrıdığını hissettim.(Bu arada sağ ve sol alttaki 20 lik dişlerimi çektirmiştim.) " Gitti aşkım kesin dolgu düştü canım çok acıyor " dedim . Yemek yerken sızlama yaşıyordum Allahtan gün içinde işime engel olmuyordu ama doktora gitmekte fayda vardı herkeste ki o diş korkusu bende de var :)


Çarşamba günü yıllık iznimden bir günümü düşürdüm ve bütün gün izinli olmuş oldum. Randevum 17.30'daydı fakat yol biraz uzun süreceğinden saat 16.00 olmadan evden çıktım. Son 15 dk da yetiştim. İstanbul trafiği malum ! Daha önceden de gittiğim doktor olduğu için rahattım " Dişlerin bence gayet güzel , iyi bakmışsın , dolguya gerektirecek bir durum yok sadece temizlik yaptırman ve kesinlikle üstteki iki 20 lik dişini çektirmen gerekiyor " dedi. Ben "şeyyy sonra çektirsem " dedim. " Onu sonra çekeriz temizlik yapalım diş taşların var galiba dişlerini çok sıkıyorsun hep aşınmış " dedi. Ne yalan söyleyeyim o kadar çok dişlerimi sıkıyorum ki bazen başım bile ağrıyor o derece.. Ben diş temizliğini yaptırdım naneli falan birşey sürüyor sonra cızzzzz diye bir ses içim gıcır gıcır oldu ya 20 dk sonunda bitmişti. Fark da ediliyor . Öneririm.! Ben size şöyle diyeyim kuzenlerim olsun veya etrafımda ki arkadaşlarımın çocukları olsun daha 7-8 yaşındayken çürükleri için diş doktoruna gitmeye başlıyorlar. İnanın ben diş doktoruna çürüğüm için gittiğimi bilmem taaa ki diş teli takılana (Ortodonti tedavisi) kadar :) Evet 12 ile 14 yaş arasında 2 sene diş teli taktım iyi ki de taktım diyorum. Diş teli olduğu zaman dişlerinin bakımı çok önemli sürekli dişlerini fırçalaman lazım ve fırçayla çok kıyı köşe giremediğin için dişlerin çürümeye kadar gidebiliyor. Benim diş tellerimden sonra dişim çürüdü o da iki tane falan.Onların dolgusunu yaptırmıştım 10-11 yıl geçmiştir. En son diş doktoruna bile 2009'da 20'likler için gittim :) Hala daha bir sıkıntımın olmamasına sevindim. Ama 20'likleri çektirmekte pek bir sıkıntı ya :( Dişi çektirdikten sonra benim kulağıma fena bir ağrı giriyor ilginç ama gerçek :)


Geldi yine bir hafta sonu :) Şu anlık herhangi bir planımız yok umarım cumartesi günü hiç yağmaz da yine birşeyler yapabiliriz Sevdiceğimle :)
     
                                               İyi haftasonları

                                                 Saygılar..

23 Mart 2015 Pazartesi

Üsküdar Sucuk Festivali ve Küçük Çamlıca

Bu hafta sonu pazar günü Sevgiliyle uykuya pek bir hasret kalmışız ki ikimizde geç uyandık . Blog arkadaşım Aslı'nın düzenlemiş olduğu "kahve bahane" buluşmasına çok gitmek istemiştim.Hep böyle blogger'ların buluşmasına da pek bir imreniyordum fakat daha demin de dediğim gibi biraz geç kalktık ve Sevgilimle buluşmamız neredeyse 14.00 olmuştu. 


Sevgiliyle buluşup Üsküdar'a indik. Üsküdar'dan Beşiktaş'a geçebilirdik fakat kimsenin numarası olmadığından bizde Sevgiliyle Üsküdar'da takıldık..
Üsküdar bugün inanılmaz bir gün yaşıyordu. Şahin sucuklarının desteğiyle" Üsküdar Sucuk Festivali " düzenlenmişti.Güneşi gören herkeste dışarı çıkmış zaten kilit olan Üsküdar sahili daha bir kilit olmuştu :)


Festivalin olduğu yer Üsküdar Evlendirme Dairesinin Kır alanındaydı ve ben burada düğün yapmak istiyordum :) Bir daha bi düşüneyim diyorum ben burada düğün yapmayı..

Elbette ki sucuk almadık. Almamıza da imkan yoktu. Mikrofonun ucunda ki beyefendi " 
Sucuklarımız 15.30'da dağıtılacaktır " diyordu. Saat daha 14.30 'da o kadar izdiham varsa sucukların dağıtıldığı o anları tahmin bile edemiyorum.. İnternetten okudum da 10 bin kişiye yakın sucuk ekmek dağıtılmış. Yiyenlere afiyet olsun :)


Üsküdara gelmişken bir tur atalım dedik. Sahil şeridini boylu boyunca takip ettik ve Salacak'a doğru ilerledik. Kız kulesi parmağımızın ucundaydı :) Bir gün karar verdik Sevgilimle kız kulesinin içini gezeceğiz. Ben yaklaşık 10 yıl önce gidip içini gezmiştim ama Sevgiliyle de gitmek lazım dimi ya :)
Bu arada gitmek isteyenler için Öğrenci 10 TL - Sivil 20 TL


Üsküdardan sonra Motor'umuza atlayıp hoop Küçük Çamlıcaya :)
Küçük Çamlıca ; gerek doğası gerek manzarasıyla harika bir konumda. Tek sorun çok fazla rüzgar alması.. 


Sevgiliyle Küçükçamlıca köşkünün içine girdik. Koru içinde sıralanmış Sofa , Topkapı ve Cihannüma köşkleri bulunmaktadır. 




Biz Sevgiliyle Cihannüma 'da oturduk ben Sıcak çikolata Sevgili ise Latte söyledi 10,50 ödedik.Olurda kahvaltıya gitmek isterseniz açık büfe kahvaltısı 30.50 TL.Neden bu kadar pahalı bende anlamadım :) Tamam deniz manzaralı falan amenna da Çengelköy'de Boğaz Manzarasında bile daha ucuza yiyebiliyorsunuz. Bir de burası Beltur :)


Havanın sürekli esmesinden dolayı hemencik içeceklerimizi içip kalktık. 




Fotoğrafta her ne kadar belli olmasa da manzara Kartal'dan başlıyor  Kadıköy- Üsküdar - Eminönü ve Beşiktaş'ı kapsıyor. Yaz aylarında burada düğün organizasyonları da gerçekleştiriliyor. Ayrıca dış çekim fotoğraf içinde aklınızda bulunsun diyorum :)


O gün zaten saçlarım rüzgarla imtihan ediyordu. O kadar esiyordu ki fotoğraf çekileceğim zaman ya önüme geliyor , ya arkası havalanıyordu pek bir zorluk yaşadım :) Fotoğrafta da görüldüğü gibi :)


Bu fotoğraf artık klasikleşti :)


Sevgiliyle dolanıyorduk bir anda oyun parkının içine daldı" dur aşkım ben bir barfiks çekiyim " dedi. Ben de ondan yana kalır mıyım ?  Kalmam..Ben de zar zor iplere atladım sonra da bir kolum ağrıdı ki sormayın gitsin :) Keşke ondan yana kalsaydım diyorum ..


Rüzgar gibi geçtik Çamlıca'dan :) Güzel bir pazar günü oldu. Havaların yağışlı ve soğuk olmasından sonra böyle (her ne kadar esse de ) güneşli havalar insanı gerçekten mutlu ediyor..

Saygılar..

18 Mart 2015 Çarşamba

Çanakkale 100. YIL / Şehitlerimizi Saygıyla Anıyoruz


Çanakkale içinde vurdular beni ,
Ölmeden mezara koydular beni ,
Of gençliğime eyvah ..!

Çanakkale içinde aynalı çarşı ,
Ana ben gidiyom düşmana karşı ,
Of gençliğim eyvah ..!

Çanakkale içinde bir uzun selvi ,
Kimimiz nişanlı kimimiz evli ,
Of gençliğim eyvah ..!

Çanakkale üstünü duman bürüdü ,
On üçüncü fırka harbe yürüdü ,
Of gençliğim eyvah ..!

Çanakkale içinde toplar kuruldu ,
Vay bizim uşaklar orda vuruldu ,
Of gençliğim eyvah ..!

Çanakkale içinde bir dolu testi ,
Analar babalar umudu kesti  ,
Of gençliğim eyvah..!

17 Mart 2015 Salı

Diyet için faydalı bilgiler 2 / Yoğurt - Limon - Pul Biber Kürü

Evet daha önceden yazdığım Maydanoz - Limon Kürü umarım birçoğunuzun işine yaramıştır.

Bugün ki kürümüz ; Yoğurt-Limon-Pul Biber Kürü


Malzemeler ; 

3 yemek kaşığı yarım yağlı Yoğurt
- Yarım kesilmiş Limon
- Damak zevkinize göre (acı eşiğinize göre ) Pul Biber
 ( Eğer Pul Biberi sevmiyorsanız ya çok az atın yada hiç atmayabilirsiniz. )




3 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurdumuzu bir kaseye alıyoruz. Üzerine sıktığımız yarım limonun suyunu ekliyoruz.


Fotoğrafta gördüğünüz gibi sanki sulanmış yoğurt gibi bir görünüme kavuşuyor.


Yoğurt ve Limon'umuzun üstüne Pul Biberimizi ekliyoruz.


Pul biberimizi ekledikten sonra kaşıkla iyice karıştırıyoruz ve kürümüz hazır hale geliyor .

Afiyet olsun.

Çok basit değil mi ?

Bu kürümüzü gece yatmadan yarım saat öncesinden yiyoruz.
Göbek eriten bir kür olduğu için en az 2 ile 3 hafta sürekli kullanılması öneriliyor.

Dip Not : Kürümüzün içinde Limon olduğu için tansiyon hastalarının dikkatli tüketmesi gerekmektedir.

Saygılar..

16 Mart 2015 Pazartesi

Arkadaşlarımıza Ev Ziyareti


İki hafta öncesinden Sevgilimin arkadaşı Mustafa ve Eşi Hilal'in evine gitmek için sözleşmiştik.Düğünlerine gitmek nasip olmamıştı daha doğrusu biz bir arkadaşın gazabına uğramıştık. Düğün gündüzmüş bize bu gazabı uğratan arkadaş akşam dediği gibi bizde geniş geniş o gün takılmıştık. Gündüz olduğunu öğrenince yetişemeyiz ama en kısa sürede evlerine gideriz demiştik.Kısmet bu zamanaymış..


Ev hediyesi olarak çok araştırma yaptık. Şimdi ben hiç tanımıyordum tanısam en azından bir yorumda bulunurdum. Bu yüzden klasik şeylerden ilerledik ;  kahve fincanı , nevresim takımı , saat.
İnternette duvara yapıştırmalı , kalpli çok güzel saatler gördüm Sevgilim " basit kaçar " dedi. Aynı şekilde Taç'tan , Madame Coco'dan Nevresim takımlarına baktık Sevgili yine " basit kaçar " dedi.En son Ümraniye'de bir mağazaya girdik. "Aşkım yani sevdikleri birşey var mı varsa ona göre ilerleyelim " dedim Sevgilim " Mustafa Osmanlı turalarını çok sever o tarz birşey bakalım " dedi. Yukarı da gördüğünüz çay fincanlarının , kahve fincanı olanlarına bakıyorduk. Beğendik , alacaksak böyle birşey alalım dedik. O sırada mağazada ki yetkili bayan " bunların çay fincanları da var bakmak ister misiniz " dedi.Baktım çay fincanları daha hoş duruyor Sevgilim " bunu alalım hayatım sabahları çay içip çin çin yaparlar" dedi. O kadar tatlı söyledi ki çocuk gibi :) Sonunda çay fincanlı olan takımı aldık. 

Pazar günü (15.o3) Sevgilim beni aldı ve biz gittiğimizde saat 17.30 olmuştu. Zaten bizim eve yakındı yollarda sürünmedik ..Güzel bir karşılama yaşadık. Tanışma faslı yaşandı, salona geçtik. Evlerini çok beğendik. Hem ferah , hem sıcak (sıcak derken mecazi anlamda), hem çok güzel renkler seçilmiş..Kısa bir sohbet muhabbetten sonra yemek faslına geçtik. Fotoğrafını çekmeye utandım ama menümüz güzeldi ; Mercimek çorbası , Yeşil Fasülye, Pilav , Fırında Tavuk ve Patates ve Salata. Biz çok aç değildik az az yedik yemekler gayet güzeldi.Sunum da harikaydı. Masadaki bardaklar bile rengarekti çok hoşuma gitti. Acaba ilerde bende böyle hamarat olur muyum dedim biraz sesli düşünmüşüm ki  Hilal " olursun , bende evlenmeden önce hiçbirşey yapmıyordum ben yapabiliyorsam sende yaparsın " dedi. İçimi ferahlattı açıkcası :)


Beyler oturma odasına gitti.Bende Hilal'e yardım ettim. Yine kendi elleriyle ıslak kek yapmış tadı da pek hoş olmuştu , ekler , kuruyemiş ve de çay da masada ki yerlerini aldılar.


Sohbetimiz tam anlamıyla koyulaştı diyebilirim.İşten güçten , evlilikten , sevgililikten bir sürü şey konuştuk :) saat 21.30'du kalktığımızda. 


Sevgiliyle gayet mutlu kalktık. Hem tanıştığıma çok memnun oldum , hemde çok iyi arkadaş olduk.

Bu arada hediyemizi gerçekten çok beğendiler bu da bizi pek bir memnun etti :)

Saygılar..


14 Mart 2015 Cumartesi

Blog'umun Doğum günü !


Görünür de 2 yıl fakat sık kullanıma göre 1 yaşında benim blogum :)

Sevgilim 2012 yılından beri blog yazar beni de bir hayli zorlardı zorlamaktan ziyade " Aşkım sende yaz, gezdiğimiz yerleri gittiğimiz cafelerin tanıtımını yapmış olursun " derdi. Benimde bir kulağımdan girer diğerinden çıkarırdı " Aşkım ya ben uğraşamam sıkılırım " derdim. Sevgilim o zamanlar bana blog adresi olarak http://yagmur-serhat.blogspot.com.tr/ adresini almıştı. Oraya arada sırada yazıyor çiziyordum ama gerçekten arada sırada yılda 1 veya 2 diyebilirim :) Sevgilim kendi bloguna yazdıklarını benim blogumu da kopyalıyor o sayede blogum güncel kalıyordu. Sonra bir gün  Sevgilim , kendi blogunda bana özel bir post yazmıştı bende ona güzel bir cevaplama yapayım dedim ve yanlışıkla şu an kullandığım http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/ adresini açtım ve tarih olarak kontrol ettiğimde de 14.03.2013'de yazmışım. (Okumak isterseniz TIK TIK) . Bu yüzden böyle isim yaptım sonradan değiştirebilirim diye. Fakat değiştirdikten sonra sanırım google'ın indexlemesi biraz zaman alıyormuş falan filan gerek yok dedim bu blogu bu isimle kullanmaya devam ettim :) Velhasıl kelam ( biliyorum çok karışık oldu ama nedense anlatma ihtiyacı hissediyorum ) ben şu an kullandığım blogu unuttum ve sevgilim açtığı blog üzerinden devam ettim.Artık hemen hemen bir fiil yazmaya başlamıştım 2013'ün sonlarına doğru ve Sevgilim 2013'ün Aralığında askere gittikten sonra benim dert ortağım can yoldaşım olmuştu blogum... Şans eseri şimdi ki kullandığım bloguma rastladım ve artık bunun üzerinden devam ettim. Tarihine baktığımda 1 yıl 2 ay olmuş. Sevgilimin açtığı o ilk blogu da kullanıyorum. Daha doğrusu burada yazılanları oraya kopyalıyorum . Asıl önemli olan şimdi ki blogum. Burada arkadaşlarım var, burada tüm yorumlarım , burada yaptığım tüm yorumlar..

Çok güzel blog isimleri görüyorum özeniyorum da ama ilerleyen zamanlarda birşeyler yapmayı planlıyorum şu anlık rafa kaldırdım :)

Blogger'ı kullanmam hayatıma büyük bir renk kattı diyebilirim.Hem çok güzel arkadaşlıklar kurdum ve belli başlı blogların tutkunu oldum. Onların blog yazmasını hep zevkle bekledim. Yazdıklarında da çok mutlu oldum.. Çoğu blog sayesinde hem yeni yerler keşfettim hem yeni kitaplar okudum hem yeni filmler izledim.. Bazı bloglarda bende o blogger'la birlikle gezdim ve hep bir yerlere not ettim " gidersem bunu yerim burada kalırım " diye.. Seyahat bloglarına , gezi bloglarına hayranım zaten :)

Blog Keşif Etkinlikleri oluyor elimden geldiğince onlara da katılıyorum. Yeni yeni yazılarla , yeni yeni insanlarla da bu sayede tanışmış oluyorum.

Blogum daha çok Sevgiliyle gezip gördüğüm yerleri yazmayı amaçlamıştır fakat ailemle yeni bir mekana giderim onun tanıtımını yapabilirim, arkadaşlarımla yeni bir yere gitmişizdir onun tanıtımını yapabilirim veya şirket'le bir organizasyon yapmışızdır bununla ilgili tanıtım yapabilirim.. Arkadaşlarımın nişan'ı,kınası, düğünü olur bunlarla ilgili post'ta yazabilirim..Kısacası benim blog'um Yağmur'la her telden gibi birşey :) Tanıtım var, Seyahat var, Gezi var, Yaşama ve Hayata dair birşeyler var , Eğlence var :) 

Bu blog nelere şahit oldu .. Asker yolu beklememe mi , Sevgiliyle tatillerimize mi , Doğumgünlerine mi, İftarlara mı , Evlenme teklifine mi , Söz ve Nişan'ıma mı ve Allah nasip ederse , Kına gecesine , Düğüne ve Balayına belki çok sonrasına çocuğumuza.. Umarım hiç bıkmadan sıkılmadan blog yazmaya devam ederim..İnanın bazen yazacak ya çok post'um oluyor zaman ayıramıyorum yoğun oluyorum bazen de hiç yazacak birşey bulamıyorum bu sefer de yoğunluğumun "y" si olmuyor :)

Beni takip eden , bloguma renk katan tüm arkadaşlarıma buradan sonsuz teşekkürler :)

Saygılar..

13 Mart 2015 Cuma

Diyet için faydalı bilgiler 1 / Maydanoz - Limon Kürü

Yaz geliyor biz hanımlar hatta beyler, zayıflamak için karış karış internet sitelerini , gazeteleri , dergileri karıştırmaya başlamışızdır..

 Nişanıma 1-1.5 ay kala tartının üstüne bir çıktım ne göreyim 53 kiloya çıkmışım. Anaamm ! En fazla 50 kilo olmam lazım dedim.Diyet yapmaya başlayacaktım ki Nişan stresinden farkına varmadan 49 kiloya kadar düşmüştüm..Şu an tekrar kilo aldıysam da gene en fazla 1 kilo falan almışımdır.
Gerçi Normal zamanda da " senin diyete mi ihtiyacın var ya yürü git " dese de arkadaşlarım, ben kendim için daha fit , giydiklerim daha güzel dursun diye ideal kiloma kadar düşüyorum :) Eh bununla ilgili " çokta sıkı " bir diyet yapmıyorum yediklerime dikkat ediyorum o kadar .Geçen sene yazdığım hatta çok hit aldığım post'umu okumak için : Kilo verme ve Diyet Arkadaşım TIK TIK

Evet eminim ki bir çoğumuz bu Kürü biliyordur. Benim maydanozla aram iyi değildir. Sevgili Arkadaşım Nuray'ın diyet yapmasından ve faydasını görmesinden dolayı sizinle de bu bilgiyi paylaşmak istedim.

Gerekli Malzemeler ;

- 10 / 15 dal taze Maydanoz
- 1 adet Limon
-  Yarım bardak Su

,

Öncelikle maydanozları yıkayıp (dalları da dahil ) temiz bir kaba koyuyoruz.


1 adet limonu sıkıp su bardağına koyuyoruz,


Sıktığımız limonun üzerine su bardağını tamamlayacak şekilde Su ile dolduruyoruz.


Limonlu suyu , daha önceden kaba aldığımız maydanozların üzerine döküyoruz.Sonrasında ise blender'dan geçiriyoruz..Blender'dan geçirdiğimiz kürü , süzgeçten süzerek bardağa boşaltıyoruz.
Maydanoz -Limon Kürümüz hazır hale geliyor.

Afiyet olsun 

Bu kürü 15 gün boyunca sabah aç karnına içiyoruz. 15 gün sonunda 1 hafta bırakıp tekrardan 15 gün içmeye devam ediyoruz.15 gün bittiğinde kendinizde değişiklik fark edeceksiniz.

Nuray çok işe yaradığını söyledi benden söylemesi :)


Maydonoz- Limon Kürü'nün faydaları ;

1) Yağ yakıcı özelliği vardır.
2) Karaciğer yağlanmasına ve deri altı yağlanmasına karşı yok edici özelliği vardır..
3) Cilde parlaklık verir ve genç görünmenizi sağlar.


Dip not : Düşük tansiyon problemi olanlarda ve hamile bayanlarda kullanılmaması öngörülmüştür..

Saygılar..

Share