30 Mart 2016 Çarşamba

Nikah Davetiyesi - Nikah Şekerleri

      Bazı şeyleri sona bırakmamak lazım ben size söyleyeyim :) Hele de şu düğün sezonunda asla sona bırakmayın nedenlerini konuşalım..

Ucuzdavetiyecim.com

Nikah davetiyesi artık eskisi gibi saklanmıyor biliyorum. Ben bile bu tarz şeylere önem verirken çok samimi olduklarımı saklıyorum sadece. Bu yüzden bir kağıt parçası için 400-500 TL verme niyetinde değildim. Bundan iki ay önce bir tane davetiye bulmuştum online düzenlerim sanmıştım ama olmamıştı. Aradan iki gün geçti karşı taraf bana mail attı düzenlenmesi yapılmıştır onay verip hesaba havale yaptığınız zaman basım işlemi yapılacaktır diye.Anam şaşırdım ben nereden bileyim ön sipariş verdiğimi :) Neyse güzel bir mail attım,elinize sağlık çok güzel olmuş deneme yapmıştım şu an için daha erken daha sonrasında tekrar sizinle iletişime geçeceğim diye..Damatlık,avizeler,halılar derken Serhatla daha bu hafta içi vakit bulupta davetiyelere bakabildik. Aslında klasik tercih edecektik ama fiyatlar bayağı uçarıydı.Sonra bu yukarıdaki modeli gördük.Çocukça gelse de gayet uygun fiyatlıydı. Bu ilk online düzenlediğim davetiye yerine mail attık cevap gelmedi herhalde pazar dedik. Pazartesi günü de bekledik öğle saatine kadar cevap gelmedi Serhat aramış " işte yoğunluk var hemen dönemeyiz hatta dönemeyebiliriz "demişler.Ben sinirlendim.Sonuçta bedavaya almayacaktık.Başka bir siteye baktım Ucuzdavetiyecim.com diye 1000 tanesi 75 TL diyordu.Neyse onlara da mail attım ama cevap gelmedi Serhat aramış. Hesaba havale yapmanız gerekiyor denmiş. Neyse bu sefer hesaba havale yaptık onlar düzenleyip göndermişler. Bir iki hata olmuş ( benden kaynaklı çünkü acele ettim yazarken) birkaç kez mailleşmeden sonra okeylendi.Davetiyemiz hazır daha elimize gelmesini bekliyoruz.

Fiyat : 1000 tane 75 TL + biz 300 tane zarf istedik + 18 TL + 10 TL kargo ücreti = 103 TL'ye denk geldi. İyi de oldu sadece aile büyüklerine zarflı vereceğiz konu komşuya artık zarfsız yapacak birşey yok :)

Kısacası evleneceğiz tarih belliyse son 1 aya bırakmayın 2 ay öncesinden araştırın mail atın olmadı arayın bizim gibi son 1 ay içerisine bırakmayın. Evet hallettik ama inanın "yeterrrr" diyorsunuz..


Bihizli.com

Nikah şekerlerimiz bu yukarı da gördüğünüz Motorda gelin damat olacak :) 

Serhat'ın arkadaşının çalıştığı Bihizli.com'da ben nikah şekerlerine bakıyordum sonra buna denk geldim çok hoşuma gitti. Bizimde motorumuz var (her ne kadar bizimki beyaz olsada) görür görmez bu olsun dedim. Nişanlıcığıma söyledim" bana fark etmez sen beğendin mi" dedi."Ben çok beğendim aşkım "dedim. Sonra arkadaşı Nuriyle buluştuk..Ben bu modeli gösterdim."Şekerli mi Lavantalı mı istiyorsunuz " dedi. Ben şekerli olması taraftarıydım." Şekerli olursa şekerini yerler bozulur pek anlamı kalmaz Lavanta koyalım"dedi.Tamam dedim. Doğru aslında hep o badem şekerleri yeniyor sonra da bozuluyor. 

Fiyat : 300 tanesini 370 TL'ye yaptırıyoruz. Normalde 570 TL ye denk geliyormuş.Artı 90 TL 'de işçilik alınacaktı. Biz de malzemeleri bize vermesini söyledik biz evdeyken yaparız ne olacak.Bir örnek gösterirse bir kaç kişi 4 koldan saldırır 300 tanesinin lavantasını ıvırını zıvırını koyarız.Aslında ben tek başıma da yaparım evdeyim ne de olsa böyle şeylerle uğraşarak kafa da dağıtırım günü de öldürüm :) Ama çok çabuk sıkılan bir yapım var bu yüzden birkaç kişi olursak daha iyi olur diye düşünüyorum :)

Bu arada Serhat'a diyorum ki " Davetiyemiz arabalı , nikah şekerimiz motorlu havamızdan da ödün vermiyoruz " diye :)

Saygılar..

28 Mart 2016 Pazartesi

Kına ve Nikah/Düğün Günü yanımızda bulunması/olması gerekenler

Öncelikle mutlu,güzel,sağlıklı bir hafta diliyorum size.. Beni sorarsanız grip oldum :) Aynı ay içinde ikinci kez ağır bir grip vakası yaşıyorum düğün öncesinde olmayayım da şimdi olmasına razıyım.Hayırlısı buymuş diyorum.

Açıkcası kafama takılan bir kaç şey var. Biliyorsunuz söz,kına,nişan,nikah,düğün günleri kime sorarsam " ağzım kulaklarımda olduğu için o güne dair pek birşey hatırlamıyorum " diyorlar. Doğru.Söz ve nişanım benim bir arada olmuştu bende kesit kesit bazı şeyleri hatırlıyorum hatta bazen biri ogünle ilgili birşey söylediğinde " aa gerçekten mi hiç farkında değilim" diyorum:)

Siz değerli arkadaşlarımın yorumları sayesinde bana bu konuda yardımcı olmanızı istiyorum benim aklıma gelmeyenleri yazarsanız inanın çok mutlu olurum :)



Kına gününde yanımızda bulunması gerekenler;

* Kuaför için ; Taç (ben taç takacağım)
* Fotoğraf Makinası
* Telefon ve şarj aleti (hatta varsa taşınabilir şarj aleti o gün sürekli aranılabilirsiniz)
* Yedek ayakkabı
* Makyaj malzemeleri (tazelemek gerekirse)
* Ağrı kesici (benim başım tutar kesin)
* Ped (malum günün ne zaman geleceği belli olmaz)
* Kına malzemeleri (konuşma balonları,kına çerçevesi,halay mendilleri,zil,tef v.s.)
* Bindallı
* Kına ve özellikle tepsisi
* Hediyelik dağıtacaklarınız
* Deodorant - Roll on- Parfüm
* Eğer çorap giyecekseniz yanınıza yedek çorap bulundurmanız da fayda var.
* Yara bandı (Ayakkabınızın vurma ihtimali çok yüksek sonuçta yeni ayakkabı giyiyorsunuz)
* İğne-İplik (aman sökülür mökülür birşeyiniz Allah korusunda ne olacağı belli olmaz)
* Kuru ve Islak Mendil
* Saç spreyi,Jöle v.s.
* Tarak
* Yedek tel toka
* Törpü
* Oje-Aseton-Pamuk (Ojenizin çıkma ihtimaline karşın en azından aynı renkte oje alırsanız tazeleyebilirsiniz)
* El kremi
* İç çamaşırı (yani iç çamaşırının yedeği olur mu bende düşündüm ama giydiğinizden rahatsız olursanız en azından elinizin altında bir tane daha yedeği olsun )
* Çerez ve meyve suyu (Damat tarafına hatırlatmalı)
* Diş Fırçası -  Diş Macunu




Nikah/Düğün gününde yanımızda bulunması gerekenler;

* Kuaför için ; Duvak ve Taç
* Gelin Çiçeği
* Nüfus cüzdanları
*Nikah şahitleri nüfus cüzdanları
* Fotoğraf Makinası
* Telefon ve şarj aleti (hatta varsa taşınabilir şarj aleti o gün sürekli aranılabilirsiniz)
* Yedek ayakkabı
* Makyaj malzemeleri (tazelemek gerekirse)
* Ağrı kesici (benim başım tutar kesin)
* Ped (Ay malum günün ne zaman geleceği belli olmaz bu aralar çok duyuyorum o gün olanı)
* Deodorant - Roll on- Parfüm
* Nikah Şekerleri
* Fotoğraf çekimi için konuşma balonları ve düğün hatırası çerçevesi
* Takı Kurdelesi
* Takı takmak için iğne
* Zarflar içinde para :)  ( Malum önünüze çıkan çocuklara dağıtmak için )
* Eğer çorap giyecekseniz yanınıza yedek çorap bulundurmanız da fayda var.
* Yara bandı (Ayakkabınızın vurma ihtimali çok yüksek sonuçta yeni ayakkabı giyiyorsunuz)
* İğne-İplik (aman sökülür mökülür birşeyiniz Allah korusunda ne olacağı belli olmaz)
* Kuru ve Islak Mendil
* Saç spreyi,Jöle v.s.
* Yedek tel toka
* Törpü
* Tarak
* Oje-Aseton-Pamuk (Ojenizin çıkma ihtimaline karşın en azından aynı renkte oje alırsanız tazeleyebilirsiniz)
* El kremi
* İç çamaşırı (yani iç çamaşırının yedeği olur mu bende düşündüm ama giydiğinizden rahatsız olursanız en azından elinizin altında bir tane daha yedeği olsun )
* Diş Fırçası -  Diş Macunu
* Su
* Sandviç
* Meyve Suyu

Benim aklıma dahada fazlası gelmiyor düşün düşün internetten de baktım adam akıllı birşey bulamadım..Yardımcı olursanız hepsini teker teker hem buradan güncelleyeceğim hemde kişisel defterime yazacağım:)

Saygılar..

25 Mart 2016 Cuma

Tozlu Raflardan Çıkanlar..!

Hazır evdeyim,kafam rahat,bugün işimde yok diyerekten dün komple dolabımı indirdim. Giymediklerimi ayırdım,yazlıkları hurçlara koydum.Artık bu saatten sonra kar yağacak değil ya dedim bazı uzun kollu kalın kazaklarımı da yazlıklarımın yanına koydum.Ders kitapları,kitaplar,ıvır zıvır arkadaşlarımın verdiği hediyeler,kınalardan getirdiğim magnetler sabunlar v.s. bayağı bir zamanımı aldı diyebilirim.Malum 1 ay sonra evleniyorum yavaş yavaş eşyalarımı toplamam lazımdı.Toplarken de kötü hissettim kendimi ya bir yandan duygulanıyordum bir yandan seviniyor.Hem giderim hem ağlarım :)


Annem bana üç tane koli bırakmıştı bunlarada bak diye. Aman Allahım neler buldum taa 4.5. sınıfta ki anılarım,posterlerim, yaklaşık bir 6 yıl yazdığım günlüklerim, karnelerim,hatıra defterlerim ve Harry Potter yani Daniel Radcliffe'in yazdığı mektup :) Doğru duydunuz valla bana ondan mektup geldi..


Anket defterim bitmiş. En son Lisede ki bazı arkadaşlarıma da yazdırmışım..Hatıra defterini de yarılamışım neler yazmışlar kimisi sessiz demiş (ki bana sessiz diyen birini pek hatırlamıyorum) kimisi de deli dolu demiş. En çokta cana yakın diyen var :) Hatıra defterime bazıları sağolsun isim yazmamış bu kim acaba diyorum hatta öyle bir zaman oluyor ki isim yazmışlar herşey okey bu sefer ben hatırlamıyorum. Bu normal mi? Yoksa bende bir anormallik mi var bilemedim ?



Günlüklerim beni bitirdi. Yemin ederim okurken gülmekten gözlerimden yaşlar geliyordu. Bir düşünün 2001 senesi yani bundan 15 yıl önce 12 yıl yaşındayım.Öyle komik şeyler yazmışım ki ya kendime hayret ediyorum..Orta okul yıllarından Lise son hatta lise sondan sonra da yine biraz yazmışım sonra da dersane,öss en önemlisi internet ve vazgeçilmez MSN olduğu için tamamen bırakmışım.Lise yıllarında ki çılgınlıklarımı okuyunca " ya yok bu ben olamam"dedim. Kendimi çalışkan diyordum ama çokta çalışkan değilmişim =D daha doğrusu normal sınavlardan geçiyormuşum işte hatta öğlenci olduğum zamanlar kalkıp sabah çalışıyormuşum derslerimi.İnanın hatırlamıyorum :) Yani sene 2004-2005 işte...Hocalarıma eyvallahım yokmuş.Gerçi benim hala daha kimseye pek eyvallahım yok ama terbiyesizlikte yapmıyormuşum hani..Sadece birşey söylediklerinde altta kalmıyormuşum cevabını veriyormuşum.Bir de bazı isimleri hatırlamıyorum ya ayşe,fatma (gerçek isimlerini söylemiyimde:)) bunlar kimdi ya diyorum.Düşün düşün.Yıllık defterimi kaldırmıştım oradan bir bakıyım..
11 yıl önceki hallerim işte.Gençlik,ergenlik,ukalalık,şımarıklık herşeyi diyebilirsiniz haklısınız :) Ben Serhattan sonra değiştim:)

Dipnot : Okulda sigara içenleri görünce zıkkım içsinler diyormuşum şimdi o zıkkımı kendim içiyorum =D ki ben hiç bir zaman " ben sigara asla içmem demedim ki " diyordum. Büyük konuştuklarım başıma gelir diye.Büyük konuşmadım ama zıkkım içsinler demişim ya.


Karnelerim daha bir sürü varda hepsini sıralamayım dedim :) Tabii ki her zamanda takdirlik bir öğrenci değildim. Teşekkürüm de vardı.


Aha da işte Harry Potter'dan mektubum var :)

Lise 1 de Gizem diye bir arkadaşım vardı oda severdi Harry Potter'ı ama benim kadar değildi :) Posta adresini bulmuş çok iyi derecede ingilizcesi vardı.Ben Türkçe yazdım oda İngilizceye çevirdi. Gönderirken de yanlış birinin eline düşer falan soyadımı göndermiyim dedim. Bildiğiniz gönderen kısmında sadece Yağmur yazıyordu. Allahtan adresimi göndermişim neyse gönderdim ben aradan yanlış hatırlamıyorsam 1-2 ay geçti. Annem beni aradı bende o sırada Anneannemdeydim " Yağmur Harry Potter mektup göndermiş " diye ben " Anne dalga geçme" dedim. " Valla bak"dedi. Eve gittim nasıl heyecanlıyım anlatamam.Elbette herkese gönderdiğini göndermişler.Bana özel yazacak değil ya :) Ama yine de çok mutlu oldum.Yani taa yurtdışından dünyaca ünlü bir aktörden mektup alıyordum. Türkiye de bile bu ilgiyi göreceğimi pek sanmıyorum.Kendimi gerçekten şanslı hissettim :)
 O dönemler Türkiye çok rövaştaydı.2002'de Azra Akın Dünya Güzeli seçilmişti,yine aynı sene Türkiye FIFA DÜNYA KUPASI'nda 3. olmuştu.2003'de Sertap Erener'le Eurovision'da 1. olmuştuk..

Daha neler neler çıktı da birçoğunu attım ne yapacağım onları ben :) Ama bunları Allah ömür verdiği sürece saklayacağım..

Saygılar..

24 Mart 2016 Perşembe

Bir Kahvaltı Klasiği

12 Mart Cumartesi günü Nilüferciğime kahvaltıya gitmek için sözleştik. Daha doğrusu bizim bir planımız vardı o planı tesadüf eseri uygulamış olduk :) Kader..

Selda,Nuray,Elif,Nilüfer biz aynı işyerinden arkadaşız. Elif doğum izninde olduğu için Kurtköye hiç gelmedi hiç bilmiyor oralar nasıl:) Selda , Ben ve Nilüfer bu işten ayrılan kısımdayız daha doğrusu Selda iki ay önce gitti biz de o dönemler " bizi de bir haftaya gönderirler kahvaltı planı yapalım"falan diye Nilüferle konuşuyorduk ama ne oldu biz Selda'dan iki ay sonra çıktık üstüne üstlük Selda bu süre içinde gezdi,tozdu yeni işe bile girdi :) Şu anda sadece Nurayımız kaldı orada. Neyse kahvaltıya gideceğimiz haftanın başında Nuray geldi (bu arada biz daha işten  çıkarılacağımızı bilmiyorduk.İşle ilgili durum biraz karışık olduğu için detaylarına girmiyorum malum bulurlar,görürler falan)"Haftasonunuz düzene girdi bari Elif'e gidelim " dedi.Bende"  Benim cumartesi işim var Beykoza gelip gitmem iki saat olacak"dedim.Nilüferde " Bana kahvaltıya gelin" dedi. O zaman okeyleştik. Zaten Nilüfer bana yakın olduğu için sıkıntı yoktu :) 
Herşeyden bir haber cumartesi gününden konuşuyorduk. Gelirken şunu ben alıyım, sen şunu al falan diye konuşurken , bir an da bir baktık ki cuma günü iş çıkışımızla ilgili görüşüyor, pazartesi ise tamamen sonlandırıyor olarak buluyoruz kendimizi. Nilüferle ikimiz " demek ki bizim kahvaltı yapmamızı bekliyorlarmış hayallerimiz gerçek oldu hemde bilmeden yapılan bir planla " dedik :)


Ben ne kadar erken gitsem de Nilüfere bir baktım Nuray , kızı Ecrin , Elif ve güzeller güzelli 2 aylık bebeği Pırıl gelmişlerdi.Nilüferin hazırladığı kahvaltı sonrasında yok yoktu. Zaten çok becerikli , marifetli , pratik kız. Kekinden böreğine gerçekten çok lezzetli şeyler yapıyor. .Ben giderken simit ve ekmek aldım , nuraylarda poğaça almışlar. Uzun süredir iş stresi , evlilik stresi yaşarken en azında bir stresten kurtulmanın vermiş olduğu gazla o kadar çok yedim ki en basitinden 4 tane sırf börek yedim :)


Sağ baştan ; Elif,Nilüfer,Ben , Ecrin,Nuray,Selda 

O kadar çok yedik ki gerçekten masadan kalkamıyordum artık. Kahvaltı sonra bir güzel Türk Kahvesi bir de yanında Nilüferciğimin yaptığı çikolatalı Muffinler bir harikaydı.


 Bu da bizim Pırılımız daha 2.5 aylık aynı babası diyebilirim. Gözleri cam gibi masmavi. Değişeceğini pek sanmıyorum baba sarı mavi gözlü , anne açık kumral-sarı yeşil gözlü en fazla yeşile çalar gözleri :) Elif'e diyorum " Başarılı" diye. Aman Maşallah diyelim nazar değmesin daha çok fotoğrafı var da paylaşmadım onları. Güldüğü,sinir yaptığı bir sürü fotoğrafı var. Uyuyor uyanıyor meme emiyor ardından tekrar uyuyor. Uyumazsa durmuyor hepimiz teker teker kucağımıza alıp ayakta uyutmaya çalışıyoruz. Biraz canımızı okusa da Bebek sevmek çok güzel birşey ya :) İnsan varya huzur doluyor,mutlu oluyor. Biraz daha büyüsünde Teyzesi onu ısırıcak.

Saygılar..

22 Mart 2016 Salı

Spor Yapmak Lüks Değil, Bir Alışkanlık Olmalı!

Belki daha önce hiç spor yapmadınız, belki başlayıp bıraktınız… Belki de, sporun bir lüks olduğunu düşünüyorsunuz. Sizi rahatlatarak başlayayım: Spor, kesinlikle bir lüks değil. Doğru spor türünü seçerseniz, çok pahalı malzemeler almanıza gerek yok. Bütçenizin rahatça karşılayabileceği miktarlarla, dilediğiniz spora başlamak mümkün. Spor herkes için bir zorunluluk ve bu durum geliriniz ile sosyal statünüzden etkilenmiyor: Vücudunuz, egzersize ihtiyaç duyuyor. Peki, ilk defa başlayacak olanlar için en uygun sporlar hangileri? Bir soru daha: Zaten spor yapıyor ve başka bir spor türünü de denemek istiyorsanız, hangisini seçmelisiniz? Sizler için her iki sorunun cevabını da içeren bir liste hazırladım.



•    Outdoor Sporları    : Hem doğayla baş başa olmak ve hem de spor yapmak için en uygun çözüm, outdoor sporları. Doğa yürüyüşü yapmak için hiçbir malzemeye ihtiyacınız yok; doğanın kendisinden başka! Sadece rotanızı belirlemeniz yeterli, sonrasında her anı keyifli bir yürüyüş sizi bekliyor. Rahat edebilmek ve daha da uzun yürüyebilmek için, trekking ayakkabısı kullanmanızı tavsiye ederim. Bildiğiniz bölgelerde başlayıp, deneyim kazandıkça aynı sporu yapan gruplara katılmanızı öneririm. Outdoor sporları ve doğa yürüyüşü, aynı zamanda sosyalleşmenizi de sağlıyor.
 Kimlere Hitap Ediyor?       - Yeni Başlayanlara
 Malzeme İhtiyacı       - Outdoor Ayakkabı




•    Bisiklet        : Bisiklet modelleri sadece çocuklar için değil, büyüklere de hitap ediyor. En az koşu kadar kolay ve faydalı bir spor olan bisiklet, kalça ve bacaklarınızı başka hiçbir spor türünün yapamayacağı ölçüde çalıştırıyor ve biçime sokuyor. Üstelik farklı bisiklet modelleri sayesinde, istediğiniz her yerde bu sporu yapabilmeniz mümkün. İster bir dağ bisikleti alın ve kendinizi doğaya bırakın, isterseniz de işe gidip gelirken kullanın – bisiklet, sizi otomobillere ve toplu taşımaya mahkûm olmaktan kurtarıyor!
Kimlere Hitap Ediyor?       -Yeni Başlayanlara
     - Başka bir spor denemek isteyenlere
Malzeme İhtiyacı       Dağ Bisikleti



•    Koşu    : Koşmanın faydaları saymakla bitmiyor: Vücudunuzu forma sokuyor, kan basıncınızı düzenliyor, akciğer kapasitenizi artırıyor ve özellikle kalça bölgesindeki inatçı yağları kolayca eritiyor. Üstelik herkes kolayca yapabiliyor: Koşu, yediden yetmişe tüm yaş gruplarına hitap ediyor. İhtiyacınız olan tek malzeme sağlam bir ayakkabı ve mümkünse düz bir zemin – rahat edebilmeniz için, koşu ayakkabısı kullanmanızı öneririm. Yavaş bir tempoda başlayıp, zaman geçtikçe hem hızınızı ve hem de mesafenizi artırın, etkilerini görmeye hemen başlayacaksınız.
 Kimlere Hitap Ediyor?    - Yeni Başlayanlara
 Malzeme İhtiyacı     Koşu Ayakkabısı



•    Fitness        : Adını şimdiye kadar çokça duyduğunuz fitness, aslında hiç de karmaşık bir spor değil. Fit vücut sahibi olmak için en uygun spor olan fitness, sizden başka neredeyse hiçbir malzemeye ihtiyaç duymuyor! Rahat hissedilen bir şeyler giymek, Fitness hareketlerine başlamak için yeterli. Fitness hareketleri çeşitli ve diğer pek çok spor türünden esinleniyor; örneğin şınav çekip 100 metre koşmak, squat hareketleri yapmak ve hatta sadece basit bir yürüyüş dahi fitness içerisinde değerlendirilebiliyor. Kısacası, daha sağlıklı ve daha fit bir vücut için yapılabilecek tüm hareketler, fitness sporu bünyesine giriyor.
 Kimlere Hitap Ediyor?      - Yeni Başlayanlara
 Malzeme İhtiyacı       Fitness tişörtü 



•    Futbol    : Futbol sporunu tanıtmaya gerek yok, ülkemizde zaten yeterince tanınıyor ve seviliyor. Sanılanın aksine sadece bacakları çalıştıran bir spor değil bu; futbol sırasında vücudun tamamı çalışıyor ve şekle giriyor. Belki şaşıracaksınız ama, mekik çekerek bir türlü kurtulamadığınız göbeğinize futbol sayesinde elveda deyip, “six-pack” denen karın kaslarına bile sahip olabilirsiniz! Futbol, yapılması çok kolay bir spor, zira neredeyse hiçbir ön şart gerektirmiyor. İhtiyacınız olan futbol malzemeleri, sadece bir adet meşin toptan (ve biraz açık alandan) ibaret. Eşofmanlarınızı giymeyi de unutmayın! Ustalaştıkça, krampon, tekmelik ve baldırlık gibi diğer futbol malzemeleri de işin içine girecek elbette – ama başlamak için bir top dışında hiçbir şeye ihtiyacınız yok. (Halı sahada oynuyorsanız, krampon yerine halı saha ayakkabısı kullanmanızı tavsiye ederim.)
Kimlere Hitap Ediyor?                       - Yeni Başlayanlara  
    - Başka bir spor denemek isteyenler
Malzeme İhtiyacı     Top, Krampon

Peki, gerek bu sporlar, gerekse de diğerleri için ihtiyaç duyacağınız malzemeleri nereden almalı? Decathlon işte tam da bu noktada devreye giriyor. Avantajlı fiyatları ve uygun alışveriş koşulları, tüm mağazalarında ve web sitelerinde sizleri bekliyor!

Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Mart 2016 Pazartesi

Kına Gecesi Malzemeleri,Hazırlıkları ve Hediyeler Listesi

Kına gecesi hazırlıkları tam gaz devam ediyor diyebilirim.Nikah günümden çok Bekarlığa Veda ve Kına Gecesini daha çok düşünür oldum..Malzemelerimin bir çoğunu aldım bir kaç bir şey kaldı almadığım.Yapılan yorumlardan ve aldığım maillere istinaden en azından şu ana kadar neler aldıklarımı,neler yaptıklarımı sizinle paylaşayım dedim.Bunlar dışında aldıklarımı da ekleme yaparak güncelleyeceğim. Umarım evlenecek adaylara biraz da olsun katkım olur :)

O zamanlar çalıştığım için Eminönüne gidecek vaktimin olmadığını düşünerek malzemelerimin bir çoğunu Ümraniye Dantelux mağazından aldım.


Kına Gecesi Malzemeleri,Hazırlıkları ve Hediyelikler Listesi ;



Kına/Çerez Sepeti : Kına/Çerez sepetlerimin ikiside hediye diyebilirim.Kına gecemde dağıtmak için sabun yaptırmıştım 100 tane kadar.50 tane siparişte en üstte ki kırmızı küçük sepeti hediye ediyorlardı.Sabunlar bana geldiğinde 100 tane sipariş verdiğim için 2 tane göndermişlerdi :) Ben bir tanesinde sabunları , diğerinde ise kınayı dağıtmayı düşüyorum.
Bir altındaki sepeti de Teyzem hediye etti.O sepette de çerezleri dağıtmayı düşünüyoruz.Hem diğerlerine göre daha büyük hemde görsellik açısından daha güzel :) 

Sepetlere mağazalara baktığımda 10-15 TL den başlıyor gözüküyor benim almama gerek kalmadı :)


Kına El Mumu : Gelin hanımın etrafında dolanırken nedimelerinin hep bir ağızdan " yüksek yüksek tepelere" söylediği el mumlarını ben bir türlü sevemedim :) Nedeni ? Diğerlerini bilmiyorum ama hep eli yanar mı bir insanın :) Ya yakıyorsun hemen sönüyor yada akıyor elin yanıyor zaten ben pek kullanmıyorum sadece ilk çıkışta bir kere etrafında dönüyorum sonra ortaya geçip fotoğraf çekiyorum benim işim fotoğrafçılık :)

Fiyat : 10 tanesine 10 TL verdim. Ben hem kırmızı hemde pembe olmak üzere iki renk aldım toplam 20 TL vermiş oldum.


Kına Nedime Taçları : Kına taçlarının tül kısmını özellikle beyaz olanı tercih ettim. Bir kaç tane de daha önceki kınalardan arkadaşlarımdan getirdiklerim var onların tül kısmı kırmızı :) Ben bekarlığa veda partisi de yapacağım bu yüzden kırmızı tüllü olanları orada kullanmayı düşünüyorum.

Fiyat : 10 tanesi 15 TL.


Kına Halay Mendilleri : Çeşit çeşit rengarenk halay mendillerinden aldım aslında bu kadar fazla almayacaktım.Fakat paket halinde olduğu için tek tek almaktan daha uyguna gelecekti.Gerçi çokta halay çekilir mi bilmiyorum ben pek beceremiyorum en azından birkaç tanesi bekarlığa veda da eşlik eder :)

Fiyat : 10 tanesi 5 TL.


Kına Shakira Kemeri: Siz Shakiranın ilk çıktığı zamanları hatırlıyor musunuz :) İşte o zamanlar biz kuzenimle daha küçüktük bu kemerlere nasıl heves etmiştik sağolsun yengem bize almıştı da nasıl sevinmiştik :) Hangisi tahmin edin ? Zaten bellidir. Mavi olan. Hem kalitesine bakın, hemde üç kat sıralanışına.Yani düşünsenize Shakira 2000'li yılların başında çıktıysa bu kemer yaklaşık 16 senelik bir kemer. Gözüm gibi baktım. Hatta bunu kına gecem için değilde bekarlığa veda için kullanayım diyorum hazır evde olacağı için birinin alıp gitme olasılığı düşük :) Biri alır mı ? Alır tabi çünkü en üstteki kırmızıyı arkadaşımın kınasında belime takmıştım eve gitmek için düğün salonunun kapısından çıktım bir yerden şıkır şıkır ses geliyor belime bir baktım ki kemer kalmış. Çantama attım eve getirdim ne yapayım yani:) Ortadaki koyu pembeyi de yine Teyzem hediye etti.Yani ben hiç almamış oldum ama belki bir tane alırım ama fiyatın biraz daha uygun olması gerekiyor.

Fiyat : 1 tanesi 8.5 TL.


Kına Tarkan Zili : Tarkan zilleri bir poşette böyle dörtlü satılıyordu. Ben iki poşet aldım. Eve geldim denemede yaptım.Evde güzel ses çıkarıyor yalnız kına gecesinde o gürültüde pekte duyulacak gibi değil :) Ama görsellik açısından güzel bence hoşuma gitti.

Fiyat : 1 tane poşette 4 tane var 3.5 TL



Kına Konuşma Baloncukları : 16 tane aldım desem ne dersiniz :) Hatta doymadım gözüme kestirdikçe alasım var daha çok kına gecesi için aldım. Bekarlığa veda içinde farklı yazılar almak lazım.Bir de bu kadar çok aldım ki dağılıyor arkadaş önüne gelen almak istiyor biliyorum.Konuşma balonlarının fotoğraflarını da daha çok arkadaşların çekiyor. Sen pek fırsat bulmuyorsun çekinmek için.Neyse bunlarla bol bol fotoğraf çektirmeyi aklımın bir kenarına yazıyorum :)

Fiyat : 1 tanesi 1.00 TL.



Kına Hatırası Çerçeve : Bu çerçeve çok hoşuma gitti :)Elinde mum tutan kız bana ben benziyor dedim. Gerçekten çok büyük ya o gün evime götürememiştim . Kayınvalideme bırakmıştım.Arkasında da düğün hatırası var. Bunla da nikah günü(unutmazsak)fotoğraf çekeriz. Bir de Kırmızı eteği kabarık kız varya benim kınaların üzerine yapıştıracağım etiketteki kızla aynı ama tamamen tesadüf :)

Fiyat : 12 TL.


Kına Tefleri : Tefler yine dörtlü paket halindeydi. Rengarenk aldım bunları seviyorum. Teflerle oynaması zevkli oluyor :)

Fiyat : 4 tanesi 10 TL.


Kına Sticker : Stickerlar eniştem sağolsun onun hediyesi. Kına kutularının üstüne yapıştırmayı düşünüyorum. Bir 150 tane var içinde.İnternetten 50 tanesine 15-20 TL fiyat veriyorlar. Eğer yaptırmak isterseniz bence en yakın matbaalarla görüşün derim.İnternetten sipariş verdiğinizde kargo bedeli de ödemek zorunda kalıyorsunuz.



Hediyelik Kına : Kına gecesinde giyeceğim elbisem pudra rengi veya siz deyin uçuk pembe :) Giyeceğim kıyafete uygun kına paketi almak istedim.Kaftanlı alacaktım ama bir baktım bu elbise şeklinde olan kına kutusunu gördüm. Çok hoşuma gitti ya :) Üzerine stickerda yapıştırdım artık hazır hale geldi :)

Fiyat : 1 kutuda 50 tane var 12 TL biz 3 kutu aldık.


Hediyelik Magnet : Bu magnet daha çok bekarlığa veda magneti olarakta kullanılıyor ama benim çok hoşuma gitti.Farklı olsun istedim ve bu magneti yaptırdım :) Nasıl beğendiniz mi ?
Magnetleri GittiGidiyor'dan(Linki tıklayarak direkt satıcının sayfasına ulaşabilirsiniz.)yaptırdım farklı modelleri de araştırabilirsiniz. Bir de satıcıyla iletişime geçtiğimde çok ilgilendiler. Öncesinde görsel falan yolladılar.Tavsiye ederim buradan yaptırabilirsiniz.

Fiyat : 96 tanesi 83 TL.


Hediyelik Sabun : Hediyelik sabunlarımı da yine GittiGidiyor'dan(Linki tıklayarak direkt satıcının sayfasına ulaşabilirsiniz.) yaptrdım. Hatta buradan birkaç birşey daha aldım. Satıcıyla iletişimim biraz güç olsa da ürünler güzel :)

Fiyat : 100 tanesi 108 TL.İki tane de sepet hediyesi var.

                                                

Kına Konfeti : Tahminim gecenin sonlarına doğru bu konfetileri patlatırız.Bir tanesi düz sade kağıt şeklinde bir tanesi de gül şeklinde dökülüyormuş :)

Fiyat : 1 tanesi 3.5 TL

Toplam 127 civarında tuttu benden 120 TL aldılar .

Şimdilik yazacaklarım bu kadar :) Yazılarımın aralarında da belirttim bekarlığa veda partisinde de bazı malzemeler karşınıza çıkacaktır. Bekarlığa veda içinde yazı yazacağım aslında ona daha az kaldı ama onun için daha hazırlıklarımın yarısında bile değilim :)

Umarım gelin adaylarına birazda olsa faydam olur.

Saygılar..

18 Mart 2016 Cuma

Bekarlığa Veda-Kına Gecesi ve Nikah Tarihimiz

5 aydır içimde sakladığım , söylememek için zor tuttuğum hatta bir ara sadece ipuçu olarak "Nisanda evleniyorum"dediğim tarihleri açıklama sırası geldi.Artık açıklayayımda bende kurtulayım sizde :)

Yağmur'un Bekarlığa Veda Partisi;



Benimkisi aslında tam bekarlığa veda partisi gibi değil :) Öyle dışarda gidip bir kutlama yapmayacağım yerli yabacı alkol almayacağız benimkisi evde akşam gün yapar gibi olacak.Benim amacım kızları evde toplayıp yemek yiyip,danslar edip, dedikodu yapmak.Adını bekarlığa veda partisi koydum işte..10-11 kişi olacağız diye hesap ettim.

2 Nisan Cumartesi günü bizim evde bir 22 gün önce Allah'ın izniyle Bekarlığa Veda etmiş olacağım :)

Yağmur'un Kına gecesi;


Stickerlarda da yazıldığı gibi Kına Gecesi tarihim 21 Nisan Perşembe günü olacak. Normalde cuma günü olmasını istiyordum ama fiyat iki katına çıkıyordu bu yüzden en iyisi Perşembe olsun dedim.Salonu Ekim ayında tuttum.650 TL dediler biz 600 TL 'ye anlaştık. Müzik işini de Nişanlıcığım yapacağı için herhangi bir organizasyon şirketiyle anlaşma gereğide duymadım. Nişanlıcığıma güveniyorum. Kına için aldıklarımı , yaptığım hazırlıkları daha tamamlamadım. Tamamladığımda detayları burada başlayacağım :) 


Yağmur ve Serhat'ın Nikah Tarihi;


İyi günde kötü günde , hastalıkta sağlıkta, birbirimizi sonsuza kadar seveceğimize " EVET " diyeceğimiz tarihimiz 24 Nisan Pazar  günü..
Whatsapp da 181 şafakla başladım her gün sayıyorum biliyor musunuz.Arkadaşlarım bile artık ezberledi gelip söylüyorlardı bana şu kadar kaldı değil mi diye :)

24 Nisanı saymıyorum o gün şafak doğan güneş bugüne de saymazsak 36 günümüz kaldı ve ben inanılmaz heyecanlıyım. Yazarken bile ellerim buz kesti..

Allah'ım kaza bela vermesin şu günleri de bir atlatalım.


Heyecanla kalın..
Saygılar..

17 Mart 2016 Perşembe

Blog'umun Doğum günü ! /2.Yaş

Biraz gecikmiş bir doğum günü kutlaması oldu :) Normalde Pazartesi günü blogcağızım 2.yaşına bastı fakat iş çıkış işlemlerim üzüntü falan filan derken anca yazmaya fırsat bulabildim :)


Tekrar aynı şeyleri yazmak istemiyorum 1.yaş gününde detayları yazmıştım buyrun okumak isteyenler için :) TIK TIK

Blog yazmayı seviyorum. Gerçekten içimi buraya dökebiliyorum.Bir de yorumlar alınca daha çok mutlu oluyorum yardımcı olabiliyorsam size ne mutlu bana :)

Blogumu açtığım zamanlar da gezi,seyahat,mekan ağırlıklı yazıyordum sonra diyet,ev ziyaretleri,alışveriş, çeyiz derken anam bir baktım her telden bir blog oluvermiş :)

Fotoğrafıda 2015 de kutlanan doğum günümden aldım daha doğrusu öğle arasında arkadaşlarla gittiğimizde kutlanan doğum günümde :) Çengelköydeydik o zamanlar.. Vay be ne günlerdi. Çengelköydeydik diyorum da sanki hala çalışıyormuşum gibi hissediyorum:) İşsizliğimin üçüncü günündeyim hala daha bir boşluk var ama mutluyumda yalan yok işlerimi rahatlıkla halledebiliyorum.Erken yatmak erken kalkmak yok.Yorgun uyanmak,sürekli düşünmek yok.Yeme alışkanlığım bile düzene girdi ya eskiden aklıma geldikçe karın ağrıları yaşıyordum şimdi çok şükür en azından gelinlik üstümden düşmeyecek :)

İyi ki varsın blogum:)
İyi ki varsın blogger arkadaşlarım..

Beni takip eden , yorumda bulunan , bloguma renk katan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler :)

Saygılar..

15 Mart 2016 Salı

İŞ'e Veda..!


Evet evlilik koşturmacalarımın yanı sıra iki aydır uğraştığım bir diğer mevzu da çalıştığım yerle ilgiliydi.Çok detay vermiyorum ama Allah gönlüme göre verdi..

18 yaşında başladığım çok güzel dostluklar kurduğum hatta hayatımın aşkıyla bile aynı iş yerinde tanıştığım bu güzel yerden 26 yaşında koskoca bir kız olarak ayrıldım ..

7 yıl 7 aylık bu süreçte hem sağlam bir iş tecrübesi yaşadım hemde sağlam dostluklar.. Giderken " güle oynaya gideceğim ama duygulanırım da " desem de işler benim istediğim gibi olmadı istemdışı bir ağlama yaşadım diyorum ya 7 yıllık neredeyse 8 yıla yakın bir geçmişim var. Kimler geldi kimler gitti. Ne çok arkadaşlarımın arkasından ağladım ne çok arkadaşımın "kendi adına " çok sevindim. Şimdi kendim böyle bir veda edince kötü oldum bağlanmışım buraya ister istemez..

Evlilik sürecindeyken hazırlık açısından gerçekten ettiğim tüm dualar kabul oldu. Rabbim yüzüme güldü..Kurtköye gidip gelmek haftasonları sürekli koşturmak. Beynimin artık sağ tarafıyla sol tarafına sürekli düşünmekten baskı kurmak ardından sürekli baş ağrıları. Geceleri ve gündüzleri inanılmaz diş sıkmak.Eskiden tek geceleri dişlerimi sıkardım bir baktım gündüzleri bile dişlerimi sıkmaya başlamışım.Artık gündüzleri sakız çiğneyerek çözüm buluyordum..Blogumu bir nevi boşlama sebebimde buydu. Çünkü hem evlilik koşturmacaları hem sürekli işle ilgili birşeyler düşünmek hiçbirşey yazmak gelmiyordu içimden.

 Bugünden itibaren işsizler kervanına bende katıldım.İlk günün nasıl geçiyor derseniz valla hem mutlu hemde üzgün ruh hali karışık :)Sabahın 6 sında alarmla uyanmamak kesinlikle harika bir duygu.Rahat rahat kahvaltımı yaptım şimdi nescafemi içiyorum bir yandan müzik dinliyorum.1 saatte yazacağım postu artık 3-4 saatte yazmamış olacağım :) Ama tabi yıllardır çalışan bir insana göre şu an sanki izinliymişim gibi gelmiyorda değil hani Kafamda bir sürü şey var yapmam gereken ama hala daha iş yerinden haber bekliyorum daha ilişiğim kesilmedi .

Bundan sonra Allah herşeyin hayırlısını versin. Herkes diyor, evlilik arefesinde iyi oldu diye. Kesinlikle öyle . Bu arada hem iş hem evlilik derken daha sabah tartıldım 49.7'yim :/ yok olmama az kaldı :)

Saygılar..

10 Mart 2016 Perşembe

Çeyiz Alışverişi / 5 " Perde, Stor ve Televizyon"

Bu aralar sizi çeyiz alışverişlerimle boğuyorum farkındayım.Gezi yazıları yazmak için açtığım blogum ne hallere geldi :) Zamanla her telden bir blog oluverdi ne yapalım kısmet böyleymiş diyelim :) Bu aralar çeyiz alışverişlerinden gezecek fırsat bulamıyorum ki. Hatta aldığım bir çok şeyi yazmıyorum bile yoksa burası çeyiz dükkanına dönerdi :)

28 Şubat Pazar günü hiç şaşırmayacaksınız biliyorum ama Sevdiceğim ben ve kayınvalidem Ümraniyede buluştuk. Şaşırmayacaksınız dediğim nokta Gelinlikçim , kına elbisecim,kına malzemeleri aldığım yer,beyaz eşyalar,perdeler hatta oturacağım yer bile Ümraniyede :) Ümraniye dışına şu evlilik aşamasına girdiğimden beri sadece bir keresinde Annemle Kadıköye kına elbisesi bakmaya gitmiştim ama sonunda yine dönüp dolaşıp Ümraniyeden aldım :) Bu yüzden bazı yerlerde daha uygun alabileceğim şeyleri birazcık daha pahalıya almış oluyorum.Ama şu da var bazı yerler daha pahalıyken ben söylediğimde daha ucuza almışta oluyorum. Bazı şeyler için mesela perdeler,kına malzemeleri gibi Eminönüne gitmek lazımdı ama kader kısmet zamanımız yoktu..



Ümraniyede bilmem bilir misiniz. Kumaşçılar sokağı var.Hatta oturacağımız evde orada :) Bayağı bir döndük dolaştık yani Ümraniyenin içindeyiz çokta uzağa gitmiyoruz belki bir iki sokak aşağı bir iki sokak yukarı ona rağmen 4 saat sonunda içimize sinen perde modelini bulduk hemde yine ilk girdiğimiz yer olan ARAS PERDE'den bulduk :) 

Şimdi bana kalsa dümdüz tül insin altında biraz işlemeler olsun yeterdi sevmiyordum öyle cafcaflı şeyleri.Hatta altı uzun olmasın kısa olsun istiyordum ama gelin görün ki beğendiğimiz model buna engel oldu..Aras Perde'de ki Serkan bey bize yukarıdaki Osmanlı Motifli bu perdeyi gösterdi. Benden çok Serhat'ın içine sindi diyebilirim :) Bende beğendim de yine de ilk gördüğümüz yerdekini alacak değildik başka yerlere de bakalım belki daha güzelini daha sadesini buluruz diye düşündüm :) Bırakın daha sadesini ya bulduk fiyat biraz pahalı oldu ya bulduk istediğimiz gibi olmadı. Neyse tekrar tilki misali aynı yere geri geldik.


3 odanın perdeleri,güneşlikleri ,salona iki tane fon ve mutfağa da iki tane stor toplam bize maliyeti 1625 TL oldu.Fonun fotoğrafı yok yeni dikilecek..Başka yerlerden aldığımız fiyatla neredeyse 700-800 tl oynuyordu. Neymiş bu desen biraz maliyetliymiş,yok herkes yapamazmış falan filan deyip 2.000 TL'den aşağı fiyat vermiyorlardı ki biz sadece perdeler ve fon fiyatı istiyorduk güneşlikleri storları daha söylemiyorduk.




 4 saatin sonunda perdeleri halletmiş bir halde çıktık. Hem karnım acıkmıştı hemde hasta olacak gibiydim kendimi yorgun hissediyordum ama pes etmek yoktu daha televizyon bakacaktık.Mobilyalar, perdeler bir hafta sonra geliyordu hazır onlar gelecekken Televizyonu da halledelim dedik daha doğrusu ben değil Nişanlıcığım halledelim dedi :) 

Yine Ümraniyede ki Vatan Bilgisayar'a gittik.Aslında buraya 1 hafta önce gelmiştik Serhat baktı etti soru falan sordu oradakilere sonra döndü bana " hangisini beğendin "dedi bende taa en başta 6.000 tl'lik olanı gösterdim yüreğine iniyordu =) şaka bir yana 3 tane model baktık benim içime en çok sinen bu model oldu "PHILIPS 49PUK7150/12" nitekim Serhatın da öyle ki ikinci kez geldik. Ama Serhatı görmeniz lazım o kadar çok soru soruyor ki gören mağazayı satın alacak sanacak.Satış danışmanı Abdullah diye bir çocuk vardı bayağı yardımcı oldu yani hiç sıkılmadan,yılmadan bütün sorulara cevap verdi tekrar tekrar televizyon da birşeyleri gösterdi.Serhat sordukça ben sıkıldım valla ne yalan söyleyeyim :) Ama ne yapsın onlarında işi bu..

Fiyatı:3000 TL yani o üstünde ki fiyat değil.Mağazaya özel bir indirimmiş. Hatta fiyattan bir 50 TL daha düştüler de biz o 50 TL'yi Akım Koruyuculu 5'li priz ve HDMI kablo alarak değerlendirdik :)

Valla evlilik zor iş.Ben bazı şeyleri 1 sene öncesinden almama rağmen hala daha o kadar sıkışık durumdayım ki anlatılmaz yaşanır..Siz siz olun evleneceğiniz zamanı bırakın baktı ki iş ciddiyete gidiyor başlayın yavaştan birşeyler almaya yoksa son günlerde cebinizde ki 10 TL'nin bile hesabını yapıyor olursunuz benden söylemesi :)

Saygılar...

8 Mart 2016 Salı

8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun

Birinin kadını olmak istiyor canım;
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak,konuşulmamak,bakılmamak hatta!
Biraz korunmak biraz şımarmak...
Birkaç çeşit yemek yapmak,
İstiklal Caddesi’nde sıkı sıkı elini tutmak,
Belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek bi yerlerde,
Çay içmek,
Pazar sabahı kahvaltısı etmek,
Uzun uzun sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz..
Herkesle film seyredilmez..
Herkesle çekirdek çitlenmez..
Herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, DNA’larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa kafa da hiç karışmaz ya olsun!
Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara..!
Sabahları uyandığımda “günaydın sevgilim” mesajları görmek istiyorum telefonumda.
Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum.
Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum.
Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken düşünmek istiyorum sonra onu..!
Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara...
Gülümsediğim için daha çok çalışmak...
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum “neredesin” diye “Hımm kim aradı bakayım” diye! Ben sormam ama korkmasın. O sorsun!
“Biliyor musun ne oldu?” ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur.
Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya dinlesin işte. “Ya evet çok mühim bir şeyler olmuş” falan desin bi de sonunda...
Şimdi ben istesem İstiklal Caddesi’nde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem yalnız olur ve bunları da yazıyor olur muydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla birinin elini sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal Caddesi’ne gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak biraz şımarmak...
Çekirdek mutlaka olsun!

4 Mart 2016 Cuma

Çeyiz Alışverişi / 4 " Yemek Takımı-Çatal Bıçak Kaşık Seti-Tencere Takımı"

Bilmem siz duydunuz mu ama ben yemek takımı alacağım zaman Royal Victoria markasını ilk defa duydum.

Karaca'dan sonra dilim yanmıştı bu yüzden yoğurdu üfleyerek yiyordum .Çok bakındım ama içime en çok sineni bu takım oldu.



Annemle Evkur'a gittik çok cafcaflı şeyler vardı ama ben her zaman sadelikten yanaydım gösterişi sevmiyordum.Beyaz sade bir model gördüm.Kenarları gri , fotoğrafta belli olmasa da tabakların iç kısımlarında işlemeler var .Tam misafirlerimi ağırlayabileceğim bir takımdı.





Çatal bıçak kaşık setim :) Bir bıçağın şekli çok aman aman değil ama diğerlerine bakınca içlerinden en iyisi buydu bir de güya bir şey kesiyormuş gibi canlandırma yapıyordum :)


Aynada ki ekran görüntümü bir kenara atın :) Onu görmeyin siz.
Çeyiz paketinin içinde tencere takımı da vardı marka olarak Emsan'ın olması beni sevindirdi bizim evdekiler de Emsan'dı ve gayet kullanışlıydı. Bu setin içinde düdüklü tencere,çaydanlık,cezve falan da vardı.Güzel bir takımdı içime sinerek aldım hepsini. 

Toplam : 2087 TL 

Çok değil 2 aydan kısa bir süre sonrasında bu takımlarla iç içe olacağım :) Aman Allahım evleniyorum çok az kaldı :O

Saygılar..



Share