27 Ocak 2019 Pazar

İşte geldim burdayım :)

Selamlar :)
Nasılsınız bakalım uzun zamandır yoktum buralarda , valla özledim , bari hazır vakit bulmuşken iki lafın belini kıralım..

Sürekli ders çalışmaktan dolayı buralara uğrayamaz oldum.
Bir hafta önce finallere girdim o yüzden üzerimde ders çalışma yükü şu anlık yok :) İngilizceden kaldım onu biliyorum zaten ikinci sınavına girmedim =D çoğu dersim iyi belki bir dersten daha kalmış olabilirim emin değilim olsun zaten bütlere çok ders bırakmayayım çalışması zor olur diyordum ingilizceyi saymazsak bir dersi bırakmak hiçte fena sayılmaz. İşin ilginci ise beklemediğim derslerden geçecek olmam =D hatta belki kaldım dediğim dersten de geçmişimdir onu da bu hafta sonuçlar açıklanınca artık bakacaz.


Buralara uğramadığım sürelerde hayatımda ne gibi değişiklikler oldu mesela (bunu daha önceden bir postta da bahsetmiştim) Serhat'ın işe girmesi oldu. Zorlu bir süreç geçirdik ama sonunda buldu Allah'a bin şükür. Piyasa çok kötü valla , hele bir dönem şu doların yükselmesinden sonra her şeyin iki katına çıkması ve hala daha düşmemesi !
Halimize binlerce kez şükürler olsun , ALLAH herkesin gönlüne göre versin.



Mesela yeni yıl öncesinde kendimde büyük değişikliklere gittim yine saçımı kestirdim =D yine diyorum çünkü 2018'in Mayısında kestirip boyattım , 2018'in Aralığında sadece kestirdim.Renge dokundurmadım , kesilince gider diye düşündüm ama gitmedi hatta kısa saçlıyken boya daha güzel durmaya başladı =D Kafamdan yük kalktı cidden , saçımda bu sene çok çabuk uzadı en son dayanamadım , kestirdiğim gün bayağı soğuktu hava ama umrumda olmadı , resmen rahatladım diyebilirim ve bu sefer bayağı kısa kestirdim bildiğiniz enseyi açtırmaya az kaldı o da üşürüm diye kestirmedim daha da =D

 Galiba ben artık saçımı uzatamıcam , belki şöyle olur ilerde çalışmazsam o zaman düşünebilirim ama kısa saçın rahatlığının vermiş olduğu hissi anlatamam. Bir de benim saçım kalın gür olduğundan zor kuruyordu şimdi şu soğuk havalarda bile çok rahatlıkla kurutabiliyorum :)


2018 ' de o kadar çok doğum haberi aldım ki anlatamam nereye yetişeceğimi şaşırdım. 
Canım arkadaşım Havva'nın ikinci yavrusu Gökalp :) (İlkinin adı da Göktürk)  Minnoş ya kucakta uyuyor. Yatırıyorsun ağlıyor kucağa alıyorsun bir sağ bir sol yapıyor kendine yer ediniyor bir bakmışsın ki uyumuş :) Biz gittiğimizde 40 günlüktü..

Çocukluk arkadaşım Ankara'da , onunda kızı oldu : Beren. Gökalp'le arasında tam 1 ay var..
En son Havva bana " Okeye 4. aranıyor " yazdı "yok canım kalsın " =D Çocuk güzel olsa da zor Allah ne zaman nasip ederse inşallah.

 Ankaraya'da gitmek istiyorum ama işlerden güçlerden vakit bulamıyorum hem biraz daha bahar aylarında gitmek daha avantajlı diye düşünüyorum , hava değişimi bir de Ankara olunca , ben kesin hasta olurum =D


Şu bir hafta 10 gündür işten yana sıkıntım yok ama servisten yana bayağı moralim bozuk durumda.Ben sabahları Ümraniye servisiyle gidip akşamları da o servis çok dolandığı için Libadiye servisiyle dönüyordum. Libadiye servisinde de iki arkadaşım var (daha bir kaç aydır varlar) birine X diyelim evlendi Eylülden itibaren o servisle gelmeye başladı. Diğeri de onla aynı yerde oturuyor o da arada sırada gelip gidiyor ona da Y diyelim.

 Özellikle X'in benim için yeri o kadar ayrıydı ki , orada tanıştığım ilk arkadaşlarımdan biriydi. Neyse servis dolu olunca bize söylenen şu : Dolarsa eğer kendi servisine geçerseniz dendi, bunu söyleyen idari işler ki ben idari işlere bağlı çalışıyorum. Neyse serviste bazen yer kalmıyordu biz Hasan abiyle inip kendi servisimize geçiyorduk bizim kızlara yazdığımda onlarla aramızda 15 dakika oynuyordu. Zaten ben Ümraniye servisine neden binmiyordum o kadar dolanıyor ki siz hayatınızda öyle bir servis göremezsiniz resmen ara sokaklardan gidiyoruz değil oraya Otobüs , taksi anca girer gerisini siz düşünün , ee benim zaten midem hassas hemen bulanıyor her o servisten indiğimde içim dışıma çıkıyordu resmen,  bende o yüzden o servisi kullanmayı tercih etmiyordum. 

Libadiye servisi de bizim için yan yola giriyordu ama yan yol dediğimiz yer aynı yere çıkıyor sadece Tem'den değil yandan giriyordu bu da en fazla onlara bir ışık var o zaman kaybettiriyordu o da sürse sürse 2dk yani . Neyse geçen gün aşırı yağmur ve trafik vardı o gün ben indiğimde bile saat 19.00'a geliyordu . Ertesi gün ben Hasan abiye " Ben artık o servise binmek istemiyorum kendi arkadaşım dediğim insan X bile rahatsız olduğunu hissettim " dedim ve biz hasan abiyle o günden itibaren binmeme kararı aldık o günün öğleninde bu X beni çağırdı ve dedi ki " ben çok kötü bir şey yaptım idari işlere mail attım 10 dakika kaybettiğimizi yazdım ben sizi savunuyordum hep ama benimde üstüme çok geldiler orada , sende benim arkadaşım olunca seni kolladığımı düşündüler " falan demez mi benim bildiğin başımdan aşağı kaynar sular indi düşünsenize arkadaşım dediğiniz insan sizi istemediğinden MAİL atıyor ve üzerine 10 DAKİKA diye abartıyor bende ona dedim " biz zaten bu konuyu konuştuk daha bu sabah Hasan abiyle , sıkıntı yok " dedim. Ama iki gün boyunca ağladım neye ağladım biliyor musunuz , ARKADAŞIM dediğim insanın beni sırtımdan vurmasına. Ben onun için asla yapmazdım , demek ki benim verdiğim değeri o vermiyormuş dedim o saatten sonra sadece denk geldikçe merhaba , merhaba ve farkına da vardı beni gördüğü her yerde napıyosun , hallettiniz mi servisi falan diyor vicdan azabı çekiyor ama yapacak bir şey yok , bir gün öyle bir trafikte kalmışlar ki normal saatten yarım saat 40dk geç gitmişler Allah biliyor ya kalbimi benim.Çok üzüldüm artık samimiyeti kestim dediğim gibi merhaba , merhaba çok konuşmuyorum bile.Kalbim çok acıdı resmen. Eğer ki ilk maili o atmasaydı gelip benle konuşsaydı o zaman daha başka olurdu , ama hem mail atıp hemde gelip konuşması bilmiyorum ben asla yapmazdım böyle bir şey..Yada "o benim arkadaşım siz mail atın ben onla yüz yüze konuşurum " derdim onunda öyle yapmasını tercih ederdim..

Anlayacağınız bu aralar böyle şeylerle uğraşıyorum.Allah biliyor ve görüyor ya daha da umursamıyorum herkes kendi kalbinin ekmeğini yer.Allah iyi insanlarla , sizi yarı yolda bırakmayacak insanlarla karşılaştırsın.


9 Ocak 2019 Çarşamba

İNCİLİ GASTRONOMİ REHBERİ RAFLARDA

                                    

Türkiye’de benzeri olmayan bir değerlendirme ve derecelendirme yöntemi kullanarak gastronomi rehberi hazırlamaya karar verişimizin üzerinden iki yıldan fazla süre geçti.
Artık dünya çapında restoranlarımız, şeflerimiz, tadı damaklarda yer eden lezzet duraklarımız olmasına karşın geçtiğimiz yıla kadar sektörü etik kurallar çerçevesinde değerlendirecek, işini iyi yapanları teşvik edecek, yeme-içme severlere yol gösterecek bir rehber yoktu.
Bu açık Hürriyet Gazetesi ve Karaca iş birliğiyle kapandı. Türkiye’nin en güçlü yeme- içme yazarları, kanaat önderleri ve gizli müfettişlerinin katkılarıyla İstanbul, Bodrum, Alaçatı ve Çeşme’deki restoranları değerlendiren ilk İncili Gastronomi Rehberi 2017 Kasım’ında yayımlandı.
İncili Gastronomi Rehberi’nin ikincisi ise 18 Aralık itibarı ile raflardaki yerini aldı. Ardında yoğun bir emek ve zorlu bir süreç olan rehberin bu yıl kapsamı da genişledi, İzmir ve Ankara’daki restoranlar da değerlendirmeye dahil edildi. 422 restoran ve 257 lezzet noktasının yer aldığı rehberimizin içeriği kadar tasarımında ve derecelendirme sisteminde de yenilikler var. İnci sayısı dörtten beşe çıktı. Ayrıca restoranlar kategorilerine ayrılarak aranan yerlerin daha kolay bulunacağı bir düzenleme de yapıldı.

İncili Gastronomi Rehberi’nin websitesine https://inciligastronomirehberi.hurriyet.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.

İLKELER
  • Gastronomi Rehberi projesinde görev alacak gizli müfettiş seçimleri yapılırken restoranlarla özel ya da maddi ilişki olmamasına dikkat edildi.
  • Yeme-içme tutkunları arasından seçilen müfettişlerden 'görevlerini', çevrelerinden ve puan verdikleri yerlerden kesinlikle gizli tutmaları istendi.
  • Şefler, restoran sahipleri ve işletmeciler etik olmayacağı düşüncesiyle müfettiş olarak seçilmedi.
  • Gönüllülük esasına göre katkıda bulunan 200’ün üzerinde gizli müfettiş son bir yıl içinde gittikleri restoranları değerlendirdi.
  • Listemizde olan her işletme en az üç müfettiş ve proje ekibinden bir kişi tarafından ziyaret edildi. 
  • Kurgulanan sisteme göre restoranlar malzeme, lezzet, servis, kimlik, sunum ve dekorasyon özellikleriyle puanlandırıldı.
  • Sistemin kapanmasının ardından çıkan sonuçlar proje ekibi ve danışma kurulunun kanaatlerinin de dikkate alınmasıyla nihai halini aldı.
  • İstanbul, Ankara, İzmir, Çeşme, Alaçatı ve Bodrum’daki restoranları kapsayan rehberde 5 İncili 3; 4 İncili 30; 3 incili 86, 2 incili 168 ve 1 incili 135 olmak üzere toplam 422 restoran ve 257 lezzet noktası bulunuyor.
  • Listeler hazırlanıp değerlendirmeler başladıktan sonra açılan mekanlara ‘Yeni Açılanlar’ bölümünde yer verdik.
  • Ayrıca yeni açılan ve kapanan restoranlar web sayfamızda güncellenecektir.

İnci Açılımları
  • 5 İnci: Olağanüstü deneyim
  • 4 İnci: Mükemmel
  • 3 İnci: Çok iyi 
  • 2 İnci: İyi 
  • 1 İnci: Gitmeye değer 

Restoranların fiyat aralığı;
  • ₺:        0-50 TL
  • ₺₺:     50 – 100 TL
  • ₺₺₺:  100 – 250 TL
  • ₺₺₺₺:            250 TL+
Bir boomads advertorial içeriğidir.

Share