29 Eylül 2015 Salı

Piramit Düğün Salonunda Kına Gecesi

Aynı iş yerinde uzun yıllardır tanıdığım hatta Haziran ayından beri yanyana çalıştığım Sevgili arkadaşım Nilüfer'in kına gecesini Piramit Düğün Salonunda gerçekleştirdik.


3 Eylül Perşembe günü çıkışta şirketteki kızlarla toplaştık , öncesinde birşeyler yedik sonra minibüse bindiğimiz gibi düğün salonunun oradaydık..Allahtan yakındı 5-6 dakika içinde varmıştık. O gün inanılmaz bir sıcak vardı. Salon büyüktü oyun oynama alanı da öyle fakat hem içerinin sıcaklığı hem dışarının sıcaklığı derken gün sonu hepimiz perttik :) Salon tipi klima hak getire..


Nilüferciğimin yanına uğradık. Elbiseyi Forewer New'den almıştı. Ben çok beğendim. Hatta hanımlar  aklınızda bulunsun bizim yaşlarımıza göre çok güzel elbiseler var. Biraz pahalı olabiliyor ama aldığınız tüm kıyafetler cuk diye oturuyor. 34 bedenseniz kısa boyluysanız da hiç üzülmeyin bende aynı durumdan muzdaribim ama Forewer New bu konuda küçük hanımları da düşünmüş.. Nişanım zamanımda ben denk gelmemiştim mağazasına her yerde de olmuyor zaten .


Komple şirket ekibimizle beklemedeyiz. Biraz geç başladı daha doğrusu Bayan Dj olacakmış . Oda kınadan iki gün önce netleşti. Bayan Dj unutmuş karşıya gitmiş. Onun yerine piyanist şantörü bekledik. Neyse geldi çok çabuk kurdu da eğlencemize başladık.
Yeşim Salkım'dan" Haydi kızlar kalkın göbek atmaya"ile giriş yaptı. Nilüfer'i ortaya aldık dans etmeye başladık. Bayağı bayağı eğleniyorduk. Bir yandan " şişelerrrr" çalıyor o bitiyor "misket havası " çalıyor falan eğlenceli geçiyordu. Çünkü ben böyle canlı müziği sevmiyorum canlı olunca ne pop çalınabiliyor ne başka birşey. Ankara havaları, misket , roman oda her yerde roman falan da çalmıyorlar yani..Ben mesela sadece dj olsun istiyorum hem pop çalsın , hem roman , hem halay..Yani hepsi karışık olsun. Diğer türlü inanın ellerim yoruluyor alkışlıyorum sadece :)


Nilüferciğim bizi odaya çağırdı taçları verdi , konuşma balonlarını verdi. Anam ben bizim masaya getirene kadar millet elimden alıyordu ki nilüfer özellikle biz de dursun istemişti. Hani onun bazı akrabalarını tanıyordum onlara bile kalmadan gelen geçen almış oldu.


Yorulmuştuk dinleniyorduk "Simge - Miş Miş "çaldı. Ben kalktım kızlar da arkamda sandım bir an bir döndüm tekim :) Tek başına hükümet kuruyordum. Bir yandan da " gelin gelin " diye bizimkilere sesleniyordum.


Shakira kemerleriyle fotoğraf çekelim dedik. Diğer kemerli arkadaşımız hamile :) Daha 5 aylık beklemedeyiz gelsin de sevelim diyoruz ..


Kına hazırlıkları başladı.Ben hemen kapıya doğru geçtim bol bol fotoğraf çektim.


Nilüfer çıktı ama ortada şarkı yok " siz söyleyeceksiniz " dedi piyanist şantör ama bizim sesler o kadar kötü ki kız hayatta ağlayamazdı =D zaten sonradan "Yüksek Yüksek tepelere " çaldı.Ben böyle günler de eğer fotoğraf çekeceksem sadece 1 kere turluyorum sonrasında duruyorum fotoğraf çekiyorum.



Normalde böyle anlarda hep çok duygulanırım ama bu sefer yine duygulandım da ağlamadım bilemedim çok kargaşa oldu. Ben ortaya geçtim başkaları da geldi. Ee zaten kızımızın ağlamaya niyeti yok bu sefer ağlamaktan çok güldük :)




Kına yakıldı. Bizim kız da gram gözyaşı yoktu :) Ben olsam ağlarım diyorum ama o an hiç belli olmuyor ya onu anladım normalde duygusalım ama mesela evlenme teklifi aldığımda , ne bileyim kız isteme de falan daha çok heyecan olduğu için hiç öyle ağlayamadım. Ay bakalım nasıl olacak ? :)


Bizim kızlar gittikten sonra bende oturdum artık. Bol bol fotoğraf çektim.


Gün sonu pertim çıkmıştı :)

Zaten şöyle söyleyeyim topuklu ayakkabıyla gittim.1 saat sonra babet'e döndüm ne yapayım rahat rahat oynayamıyordum :)


Darısı tüm bekarların başına .
Saygılar...

28 Eylül 2015 Pazartesi

Kadıköy Saray Muhallebicileri / Acıbadem

Yazacağım diğer postlara biraz ara verip Kurban Bayramında neler yaptığımı konaşalım..

 Ne yalan söyleyeyim 4 günlük Kurban Bayramını yedim bitirdim. O kadar dolu dolu geçti ki hiçbirşey anlamadım  :) Büyüklere ziyarete gidildi ( Nişanlıcığımın ailesi dahi ) , arkadaşlara yemeğe davet edildik , ben arkadaşlarımı eve çağırdım güzel bir özlem giderdik. Onlarla ilgili post yazmıyorum öyle kısa bir özet geçeyim dedim :)


25 Eylül Cuma günü ( Bayramın 2. günü ) Annem işten erken çıkıyordu. Bu sefer bir değişiklik yaptık evde duracağımıza gidip yemek yiyelim dedik. Hani daha önce de bir post yazmıştım.Anneler gününde gidelim demiştik Anneannemin rahatsızlığından gidememiştik. Yazın Ramazan bayramı sonrasında dışarda kahvaltıya gidelim demiştik." Ne gerek var " muhabbetiyle kahvaltı evde yapılmıştı. Bu sefer iptal miptal olmayacaktı herkes öğle yemeği için Kadıköy Saray Muhallebicileri'nde buluşacaktı. Hemen hemen herkese ortak nokta olabilecek Acıbadem şubesinde buluştuk.


 Acıbadem çok güzel yer bir kısmı Kadıköy'e , bir kısmı Üsküdar'a bağlı. Hem elit , hem gidilebilecek çok kafe ve restaurant'ı var. Ama biz arka bahçesi olduğu için rahat rahat takılırız , arayıp rezervasyon yaptırmamıza gerek yok , İstanbul zaten boştur dedik. Gerçekten de öyle İstanbul boştu. Anneannemler bizden önce gitmişlerdi bizde çok geçmeden yanlarındaydık.Arka bahçesinde garson olmadığı için açamadıklarını söylemişler. Aslında ilk başta açarız demişler sonradan açamadılara döndüler.Neyse bayram malum çalışan sayısı azdır diye ses çıkarmadık. Elif Teyzemlerin gelmesini bekledik. O sırada bir selfie yapalım dedik.


Elif Teyzemler geldiğinde ise dışarda ki masalar artık taşmıştı iki kişi ayrı oturacaktı "olur mu öyle şey " diyerekten hepimiz bu sefer içeri girdik. Bende sevmiyorum içerde oturmayı ama dışarısı da gerçekten bayağı bir sıcakmış..


Aramızda olmayan iki dayım , eşleri ve çocukları vardı. Şehirdışında oldukları için bize katılamadılar.


Karınlar iyice acıkmıştı. Herkes şunu mu yesem , bunu mu yesem derdindeydi. Annem son noktayı koydu ortaya karışık ızgara söyledi. İlk sefer de 4 tane söyledi yetmedi üzerine bir tane daha söyledi.Valla size birşey söyleyeyim mi gerçekten çok lezzetliydi. Öyle her yerde köfte , tavuk yenmez ama buradakinin lezzeti çok ayrıydı. Biraz pahalı ama hakkını veriyordu. Kaç tane yedim bilmiyorum ama silip süpürdük birşey kalmadı ortada. Bu taraflara yolunuz düşerse ve karnınız açsa yemenizi tavsiye ederim :)

Üzerine tatlı yemeye yer kalmadı. Hani bir zamanlar diyetteydim ya o diyette verdiğim 4 kilonun bir kilosunu kesin aldım.Ne yürüyebiliyordum ne yerimde durabiliyordum sadece çay içmeye yerim kalmıştı.Kimisi tatlı söyledi afiyetle de yedi ama ben eğer ki yeseydim kesin hastanelik olurdum.

Saygılar..

23 Eylül 2015 Çarşamba

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun




Sevgili Günlükcüm / 28 " Yaz Biterken "

                                                           23.o9.2o15  /  Çarşamba

Sevgili Günlükcüm ;

Şu an yatağında mışıl mışıl uyuyan , bir kaç saat sonra uyanıp güzel bir kahvaltı yapacak olanlardan mısınız ? yada 9 günlük tatile çıkanlardan mısınız ? Yoksa sizde benim gibi Arefe gününde çalışanlardan mısınız :) ? 

Bugün Sonbahar'ın ilk günü.. Koca yaz nasıl geçti anlamadım bile..Bende Sonbahar'da doğdum ama nedense bu mevsimi pek sevmiyorum. 

Fotoğraf Kaynağı : Wikipedia

Ağaçların yapraklarını dökmesinden çok çiçek açmasını seviyorum. Kuşların göç etmesinden çok cıvıl cıvıl ötmesini seviyorum, kış'ın gelişi sonbahar'ın gelişinden belli olduğundan bu mevsimi pek sevemiyorum.Ben yaz'ı seviyorum arkadaş.İlkbahar olur , Yaz olur. Çok sıcaklarda bunalıp başına güneş geçicek diye akşamları dışarı çıkmayı tercih ediyorsun ,nem'den yapış yapış olup " çook sıcak uyuyamıyorum " diye isyan ediyorsun , sürekli yıkanıyorsun ama çıktığında aynı hissi tekrar yaşıyorsun , " of şimdi Bodrum da, Çeşme de olmak vardı " diye güzel bir iç geçiriyorsun.Tatile gidenlerin fotoğrafını görünce " ben niye gidemiyorum ya"diye üzülüyorsun, etrafına sarıyorsun. Bütün bunlara rağmen yine de yazı çok seviyorum. 

Bu sene neler yaptım neler planladım ama yapamadım..Şöyle bir film şeridi gibi geçirelim gözümüzün önünden ;

                           

Boğaz'a nazır , bol oksijenli Miharabat korusu gerçekten görülmeye değer.İçinde yemek yiyip çayınızı kahvenizi içeceğiniz cafesi ve restaurant'ı var.. Ayrıca çok güzel bir kır düğünü alanı var :)  He bu arada dönerken Kanlıca Yoğurdu yemeği de unutmadık :) Detaylar için : TIK TIK


Haziran'ın başı itibariyle Sevgili arkadaşlarımız Pakize ve Emrullah'ı evlendirdik. Zaten bu sene gittiğim kınanın , düğünün haddi hesabı yok. Daha bunlarla ilgili yazacağım bir çok post var :) Düğün yazımızın detayı için : Kasr-ı Lena Pakize ve Emrullah Düğün


Ramazan ayında Sevdiceğimin Ailesiyle benim Ailem daha bir kaynaştılar. İlk biz onlara sonra onlar bize iftar yemeğine geldiler.
Detaylar için : Bizim gittiğimiz : TIK TIK
                        Onların geldiği :  TIK TIK


Mübarek Ramazan ayı yaz ayında olunca insanın hiçbirşey yapası gelmiyor.  Sıcak bir yandan , halsizlik bir yandan. Biz bu sene daha çok yakın yerlerde yemek yemeyi veya evde yemek yemeği tercih ettik. Ama bir keresinde Ramazan'ın bitmesine yakın "Filizler Köftecisi'ne gitmiştik. 64 TL 'lik bir menüydü. Hatta biz bir menüyü iki kişi falan yeriz dedik. Ama ana yemek geldiğinde garsonun yanlış bir hareketi sonucunda Nişanlımın başından aşağı tavuk , pilav döküldü :) Ay hala gülüyorum.Yazının detayları için : TIK TIK


Bu sene gittiğimiz tek tatil Didim tatili oldu.Temmuz da bir denize girdim. Oda 3 güncük birşey oldu.Güzeldi. Tadı damağımda kaldı diyebilirim. Bence Didim'de görülmeye değer bir yer..
Detaylar için : Didim Part 1
                       Didim Part 2
                       Didim Part 3


Didim tatilinin ardından her iki yıllık iznimi de İstanbul'da geçirdim. Hava çok sıcak oluyordu. Eee herkeste çalışıyor hep bir ayağım Anneannemdeydi. Bir gün Teyzoşlarla birlikte Bowling oynamaya gittik. Uzun zamandır oynamıyordum iyi geldi :)


Yeni evli çiflerimiz Pakize ve Emrullah'ın evine kahvaltıya gittik ve ardından Lunapark'a :)
Detaylar için : TIK TIK

Bu yazımı orada tatil yaptım burada tatil yaptım diye yazmak inanın çok isterdim ama maalesef ki öyle tatil yerlerine gidemedim. Bırakın tatil yerlerini , Adalar'a , Şileye , Riva'ya bile gidip ayaklarımı denize sokamadım.Malum Serhat'ın hafta sonu djlik işleri oldu. Biz bile hafta da 1 görüşüyor olmuştuk hatta bazen sadece iki saat. Bir yandan kızıyorum vakit geçiremiyoruz bir yerlere gidip eğlenemiyoruz diye bir yandan da para lazım evlenicez diyorum bu yüzden ona birşey diyemiyorum. Hayat şartları zor , evliliğe adım adım ilerlerken bile kafamda bir tirilyon şey var.. Evi nerede tutucaz , düğünümüz nerede olacak, eşyalarımızı alıp tamamiyle borçsuz evlenebilecek miyiz falan filan kafamda bir sürü soru var.Zor bir süreç önümüzde daha uzun zaman var desem de şunun şurasında 8 ay var. En azından biz Mayısta istiyoruz sonrası ne olur bilmiyorum..
Bir diğer mevzu ise şirketimizin taşınması.Çengelköy'den Kurtköy'e gidicez hemde 2-3 hafta içerisinde. 15 ekim'de orada oluruz dediklerinde " ya ama 16'sı doğumgünüm " diyorum. O günün stresiyle , o günün koşturmacasıyla bir de yoğun dönem üstüne ekleneceğinden nasıl bir doğumgünü olacak orası şu an için bilinmiyor..

Bu Yaz'ı da böylece bitirmiş olduk. Çok yer gezmek istedim. Pierre Loti , Miniatürk , Yoros Kalesi , Yüşa v.s  ama maalesef dj'lik işi hep engel oldu :( Kışın'da soğuktan çıkamıyorsun özel aracımız yok ki sadece motorumuz var.Bakalım seneye inşallah.

Yaza Veda Kışa Merhaba

Saygılar..

21 Eylül 2015 Pazartesi

Düğün Tarihi ?

Bir önce ki yazımı Nikah mı ? Nikah sonrası eğlence mi ? Düğün mü ? olarak yazmıştım.. Şimdi ise bir diğer konumuz Düğün tarihi.


Şunu belirtmek istiyorum ki öncesinde nikahı yapıp sonrasında düğün yapmayı şu an için düşünmüyorum. Ben istiyorum ki düğünümün olduğu gün Nikahımızda kıyılsın. Malum Nikaha herkes gelemiyor . Düğün günü daha çok kişi oluyorsun , daha çok kişinin önünde " Evet" diye bağırıyorsun daha bir güzel geliyor bana . Arkadaşım da aynısı yaptı. O kadar güzel oldu ki gerçi benim için biraz da üzücü oldu neyse onunla ilgili farklı bir post yazacağım için şimdilik atlıyorum..

Yine maddeler halinde düşünelim , sizinde fikirlerinizi beklerim ;

Kır düğünü düşündüğümüz için havanın ne olacağı her daim muallakta oluyor. Mesela mayısta yaparsın günlük gülistanlık olur temmuz ağustosta yaparsın o günün yağışlı olacağı tutar. Allah'ın işine karışılmaz bol bol dua etmekten başka çaremiz yok bu durumda.Benim düşüncem 14 Mayıs Cumartesi veya 21 Mayıs Cumartesi günü akşamı yapmak. Neden Cumartesi ? Pazar günü akşam yapamazsın yapsanda gelen kişiler takıyı takar gider ertesi gün iş var, okul var malum. Pazar günü gündüz yapabilirsin ama yine ertesi gün iş derdi,okul derdi olacağı için ee bir de üstüne yorgunluk olacağından o gün de olması riskli. Her zaman için cumartesi gününe niyetlendim. Kınayı perşembe yapıp , cumartesi düğünü yapma gibi bir niyetim var ama sonrası ne olur meçhul şu an için hep bu tarihlere odakladım kendimi. 
Önümüzdeki sene Ramazan 6 haziranda başlayacak.Benim en geç 21 Mayısta evlenip balayına gidip dönmem lazım. Yoksa Eylül'e kadar kalacak.Malum Temmuz da Ağustosta kimse olmuyor ki millet tatile gidiyor. Artık o kadar da beklemek istemiyorum.Mayıs öncesi yine biraz daha soğukları hissediyorsun biz bu sene Nisan'ın ortasına kadar hala daha kombileri yakıyorduk. Mayıs ayı ise ne sıcak ne soğuk. Allah yüzümüze güler de yağmursuz , soğuksuz bir gün olur.

Düğün salonunda yapmayı pek tercih etmiyorum bir önceki yazımda da belirtmiştim. Ama baktık ki kır düğünü fiyatları bizi bayağı bi yoracak ee her iki aile de " illa ki düğün olsun " diyor o zaman son çare düğün salonunda düğün yapmak olacak.Durum böyle olursa yine de düğünüm de kıydırmak istiyorum Nikahımı. Arkadaşım öyle yaptı gerçekten çok farklı bir duygu oluyor. Nikahı önceden kıydırmamız için ya istediğimiz tarihte gün bulamıcaz ya da iş durumlarından dolayı (biraz karışık buralar)  anca erkene aldırma gibi bir durum olacak.

Sadece Nikah yapacaksam ( ki pek tercih etmiyorum ama ) kasmama gerek yok Nisan'ın sonu veya Mayıs'ın başında yaparım.Zaten balayını da ona göre ayarlayacağız.

Fikir vermek isteyenleri can kulağıyla dinliyorum :) Malum ben daha önce ya yemekli düğünlere gittim (kapalı alanda ) ya da normal düğün salonlarına. Bir kez kır düğününde şans eseri bulundum o da eylül ayıydı ve hava ne öyle ne böyleydi.. Nedense Mayıs ayını ve Eylül ayını da hiç sevmiyorum hayır bir nedeni yok inanın. Hani Eylül okul döneminden kalma diyelim ama mayısa kastım niye ? Ki Anneler günü de mayısta. Bilemedim valla :)

Saygılar..

16 Eylül 2015 Çarşamba

Nikah mı ? Nikah sonrası eğlence mi ? Düğün mü ?


Bu konu bana sorarsanız çok derin bir konu. İki kişinin maddi manevi bu konuda uzlaşması bence çok önemli.. İnsan hayatında bir kere evleniyor değil mi ? Sonrasında " keşke şöyle olsaydı" demek istemiyor.. Mesela Nişanımda herşey istediğim gibi gitti aksilikler oldu olmadı değil ama yine de herşey gönlüme göre oldu..Ama şunu isterdim en azından o güne dair dış çekim fotoğraflarımızın olmasını.Şubat ayındaydık İstanbul'da kar bile yağıyordu her ne kadar nişanımın olduğu gün yağmasa da bir hafta öncesinde de sonrasında da hep kar yağdı.Yani bahsetmek istediğim çook soğuktu bu yüzden fotoğraf çektirme gibi bir girişimimiz olmadı. Yine de çok takılmadım :) İşte bu yüzden düğünümün çok güzel olmasını istiyorum.

Üsküdar Evlendirme Dairesi (fotoğraf kaynağı kentur)
  • Nikah kıydırmak: Sade bir nikaha nedense karşıyım. Herkesin görüşüne de saygım sonsuz lütfen yanlış anlaşılmasın. Ama Nişan'ı evde yapıp , sade bir nikah kıydırmak bana mantıklı gelmiyor. Şöyle olsa okeyim. Nişanı düğün gibi yaparsın , istediğin yer de istediğin şekilde yaparsın ," Nişan 'da eğleneceğimiz kadar eğlendik" dersin o zaman sade bir nikah yaparsın buna karşı değilim. Etrafımda ki bir çok kişi  " siz anlamıyorsunuz ki millet eğleniyor sizde milleti eğlendirmek için yapmış oluyorsunuz düğünü " diyorlar bende  "ne alakası var bir evin tek çocuğuyum telli duvaklı bir şekilde , eğlenmeyelim mi yani " diyorum..Bu yüzden büyük konuşmayayım ama sade bir nikah bana göre değil..
                                 Yakamoz Restaurant (fotoğraf kaynağı yakamozbalik resmi sitesi)

  • Nikah sonrası eğlence Şimdi nikahımızı kıydık , nikah sonrası'nda önceden tuttuğumuz eğlence mekanına gelinlik ve damatlıkla gittik.Arkadaşlarımızı veya genç kuşağı yemeğe davet ettik. Gelen kişiler fix menü olarak en az 50 tl'yi gözden çıkararak geliyor. Maksat ne ? Hep beraber yemek yemek , sohbet muhabbet edip eğlenmek. Açıkçası ben bu duruma da karşıyım. Yani bizim Türk geleneklerine pek uygun görmüyorum. Nedeni mi ; Alkol veya alkolsuz o durumu pek araya katmıyorum. Zaten ben ve nişanlıcığım pek alkol kullanan insanlar değiliz.Yılda bir kere tatile falan gittiğimiz de denk gelirsek öyle aramayız yani.. 
           Neyse şimdi biz oraya sadece genç kuşağı davet ettikten sonra ne anlamı var böyle bir eğlence yapmanın ? Zaten genç kuşakla istersen çalgılı çengili düğün sonrasında bile yemek yemeğe gidebilirsin. (Nitekim arkadaşlarımın birçoğu da böyle yapıyor ) Hemde daha uygun fiyatla.He bi de tamam sen herkesi davet ediyorsun gelecek olan insanın parasını gelin damat değil kişinin kendisi ödüyor peki gelmek isteyip de maddi durumu sıkışık olan varsa ve bunu söyleyemiyorsa ? Eee gelecek olan insanların parasını gelin damat ödeyecekse o zaman düğün yapmamanın amacı ne ? Hadi yine her şeyi bir kenara attım. Ya senin bir ailen var. Ailen de o gün yanında olmak ister ? Ben geçip de Anneannemi öyle bir mekana nasıl getireceğim veya Serhat'ın Dedesi ve Anneannesini nasıl öyle bir mekana götüreceğiz :) Yaşlı başlı insanlar.. Hem biz eğlenirken onlar bizi uzaktan uzağa mı seyredecek..Bunu illa bir restaurant olarak algılamayın , boğaz turu da yapılabiliyor böyle bir durumda. Eee ailenden biri yanında olsa ve geri dönmek istese ne olacak kaldın denizin ortasında :) ki ben bile öyle belli bir yerde durmayı sevmiyorum. Yani benim ayağım yere basacak. Öyle pikniğe gittiğinde veya tekneğe bindiğinde sanki orada kalıcaz bir daha çıkamıcaz gibi bir his oluyor bende , boğuluyorum.. İstediğim zaman istediğim yere ulaşmam gerekiyor benim.. Arkadaşlarım da "kınanı tekne de yap " diyorlar.Şimdi hem hava şartı var hemde insanları 23.00-00.00'a kadar tekne de tutmak zorunda kalıcam yine yaşlı başlı insanların veya çoluklu çocuklu insanların dönüşüne engel olmak istemem.Çünkü ben dahi çok çok çok yakınım olmadığı sürece kına yakıldıktan sonra gidiyorum. Ee özel aracım yok o saatten sonra ya Sevdiceğim alıyor yada taksiyle dönmek zorunda kalıyorum.
                                             Üsküdar Evlendirme Dairesi Kır Bahçesi (fotoğraf kaynağı kentur)

  • Düğün : Elbette küçükken hepimizin hayali vardır nasıl bir düğün istediğimize dair.. Ben küçükken de ya" kır düğünü " olsun yada " havuz başı düğünü " olsun istiyordum.. Lakin büyüdükçe anladım ki bu tarz düğünlerin maliyetleri bir hayli fazla oluyor. Şimdi normal bir düğün salonunda düğün yapacaksam eğer sevmediğim halde Nikah yapmaya bile razıyım. Zaten kına gecemi dışarıda yapacağım için kasmam. Ama bir kır düğünü olursa neden olmasın ki ? :) Bu aralar Sevdiceğime " şu Üsküdar'ı bir ara belki tanıdık çıkar ", " bak yer bulamıcaz daha şimdiden yerler doluyor " diye her gün başına ekşiyordum . En sonunda dayanamadı geçen gün aramış da bayramdan sonra demişler..

        Üsküdar Evlendirme Dairesinde eskiden Sevdiceğim dj 'lik yapıyordu. Bir kere kır düğünü olduğu zaman yanında bende gitmiştim o kadar çok beğenmiştim ki anlatamam. Görsellerde ki fotoğraflar neyse aynı öyle. Sağ tarafta da deniz var..Bu yüzden püfür püfür esiyor. Kır düğününde yağmur yağma ihtimali yüksek bir ihtimal. Bir bakarsın Mayısta yapar günlük gülistanlık olur , bir bakarsın Temmuz'da yapar hava yağışlı olur. Allah'ın işine karışılmaz. Yalnız nasıl ki hemen hemen her yıl doğum günüm de Yağmur yağıyorsa ( ki adım bu yüzden Yağmur ) düğünümün olduğu günde yağmur yağar şüphem yok bu yüzden kendimi hep kötüye hazırlıyorum.Ama yinede Kır düğününden vazgeçemiyorum. 


Kır düğününde kokteyl konsepti düşünüyorum.Yemekli olmasa da olur.Yemekli olunca maliyet daha yüksek hemde nedense verilen yemekler çok aman aman olmuyor.. Ama kokteyl düğünü olunca hem maliyet daha düşük hemde verilen aparatifler 'de doyurucu olabiliyor. Küçük pizzalar, tatlı tuzlu kurabiyeler,patlamış mısırlar v.s.Normal düğün salonunda ne yiyorsun ki ? Kurabiye , susamlı çubuk krakerler ve pasta. Ayrıca kokteyl 'de anlaştığın fiyata göre de içinde düğün pastasını da veriyorlar.Nikahımızı da yine düğün günü kıydırmak istiyoruz bakalım umarım bir aksilik çıkmaz.

Kır düğününün Yağmur yağmasından sonra ki bir kötü özelliği de kişi sayısı. Gerçi bu havuz başı , tekne , kır düğünü hepsi için geçerli belli bir sayı vermen gerekiyor şimdi eskiden 250 kişi yeter diyordum fakat bir liste yaptım sırf ben 200 kişi çıkarttım :) Hadi bu 200 kişiden düşsün 150 kişiye ama şunu anladım ki en az 300 kişilik yert ayırtmamız gerekiyor . Hatta 350 kişilik bile olabilir. Şimdi sırf benim bulunduğum bölüm 100-150 kişilik (çalıştığım yer ) birine davetiye verince diğerine davetiye vermemezlik yapamazsın. Elbette bu kadar kişi de gelmez. Ama yinede ayıp olur diye düşünüyorsun.

14 şubatta söz yapıp Haziran da nişan yapacaktım.Sevgilime de "Aman sadece nikah yapalım onun yerine Maldivlere balayına gideriz " demiştim. Çünkü son zamanlarda yer bulma konusunda problem yaşadım , yer bulupta çok saçma sapan fiyat verilmesine kızdım . Yüzüne hiç bakılmayacak yerler bile 3.000 tl'den aşağı değildi o kadar bunalmıştım ki en sonunda böyle birşey söyledim nişanlıma. O da " hayır ben çok güzel bir kır düğünü istiyorum " dedi. Bende" dışarda masraf yapmayalım , sözle nişanı 14 şubatta yapalım aradan çıkartalım " dedim.Bu yüzden Kır düğünü yapmayı düşünüyoruz.Benim fikrim Üsküdar'da yapmak. Diğer yerleri de araştırdım . Mihrabat Korusu , O ağacın altı fakat fiyatlar bizi bayağı bir yoruyor. Bakalım Üsküdarla umarım anlaşırız :)

Nişan mekanları, düğün mekanları ve diğer düğün firmalarına DüğünBuketi.com'dan ulaşabilirsiniz.

Saygılar..

14 Eylül 2015 Pazartesi

Küçük Ada'nın Doğum günü

Her ne kadar 11 yaşına basmış olsa da o benim için hala daha küçük ada :)


Bu fotoğrafta 3 yaşında minik kuzum.Benim tipi es geçin lütfen  :) Kuzum benim ya valla bazı kuzenlerim için keşke küçülselerde onları mıncık mıncık sevsem diyorum. Onlar büyüdükçe bende yaşlandığımı düşünüyorum. Hepsi elimde büyüdü. Hele Ada en başlı başına elimde büyüyen.. Elif Teyzem'in işi olurdu beni çağırırdı (ki onlar Mecidiyeköyde Avrupa yakasında oturuyorlar ) bende zevkle bakardım. Zaten o dönemler çalışmadığım için sürekli gidip gelirdim. Her hafta sonu orada olurdum.Çalışmaya başlayınca tabi biraz zor oldu. Bir de eskiden vardiyalı sistemle çalışıyordum..
Ada soğuk bir çocuk oldu. Yani öyle kimseye gitmezdi şimdi ki halinden çok daha ters. Şimdi herkese gider. Kapıya kadar uğurlar görüşürüz diye öper. O zaman evden " diittt " diye kovdukları bile oluyordu :) Kimsenin yıldızı Aday'la barışmamıştı.1 yaşında falan ben arkadaşımla teyzem e gitmiştim . Arkadaşım " gel " demişti. "ı ıh mamu " demişti benim yanıma gelmişti :)Annesinden , babasından , ablasından sonra tek geldiği insan bendim.Bir de düşünsenize o zaman gothic falan takılıyorum . Piercing takıyorum , saçlar mavi siyah , makyaj simsiyah iyi ki de korkmuyormuş :)


24 Ağustos Pazartesi günü ben yıllık izne çıkmıştım.Hatta bir gün öncesinden gidip Annemle birlikte Anneannem de kalmıştık. Teyzemler de tatilden dönüp direkt Anneanneme geldiler.Ada 'nın haberi yoktu. Biz de akşamı bekliyorduk bu sırada kısır, makarna salatası , börekler, havuçlu mezeler,poğaçalar hazırlandı.


Ada çocuk yorgun düşmüş ki uyumuştu. Teyzem Ada'yı uyandırdı.Masaya oturttu. Ablası da pastayı getirdi.


Ada pastayı görünce şaşırdı :) Biz hep beraber başladık " İyi ki doğdun Ada " 


Dileğini tuttu , pastayı üfledi.


Ailenin fotoğrafçısı olarak ben fotoğraf çekme işiyle meşguldum . Herkesin fotoğrafını çektim de bir Adoşla kendi fotoğrafımı çektirmemişim..

Neyse yemek faslı geldi. Diyette olan ben iki kaşık makarna salatası , bir kaşık kısır bir tane de börek yedim. Pasta hiç yemedim. Zaten ben meyveli pastayı da sevmiyordum. Bu arada yengem de etimek tatlısı yapmıştı. Ama yine de nefsime hakim oldum :) Bana kalsa ben iki kaşık değil iki tabak makarna salatası yerdim de neyse.

Hediye faslı geldi ben en son vermek istedim. Çünkü gerçekten çok sevineceğini biliyordum.

Annemin hediyesi. Lcw 'dan aldık. O kadar komik bir durum oldu ki. Ada hediyeleri açıyor önce yengeminkini açtı " Aa bizim aldığımız tayt daha farklıydı sanki ya" dedim içimden.Bir baktım ki yengem de bizim tayt'a benzeyen bir tayt almış. Bizimkisi pembe bacakların üst kısmından başlıyor , yengemin ki Allahtan daha aşağıdan başlıyor yırtık kısmı ve biraz daha yavru ağızına kaçıyor rengi..

En son benim hediyeye geldi sıra. Heyecanlı heyecanlı açıyor ama korkuyor da içinden korkunç birşey çıkacak diye. Videosu vardı da şimdi paylaşmıyım arkadaki fon çok sesli :)


Şok ! kesinlikle şok geçirdi diyebilirim. Eli ağzında nutku tutuldu :) İlk başta kendi fotoğrafını gördü "arkayı çevir " dedim arkasında da Selena Gomez'i görünce iyice şok geçirdi.! "çok teşekkür ederim "diye geldi sarıldı öptü..Siparişi pazar günü vermeme rağmen salı günü elime ulaştı ben çarşambaya gelir diyordum. Çok hızlılar bu yüzden Adresinize Teslim. 'e teşekkür. Şimdi neden böyle bir hediye . Küçük olsa bebek al oynasın, ee genç kız olsa kıyafet , bileklik , kolye falan al ama bu yaşta ki bir çocuğa hayranı olduğu birşeyi almak en mantıklısıydı.Selena Gomez'i çok seviyor. Gerçekten aşırı derece de. Bende evde düşünürken farklı olarak ne alabilirim diye aklıma bardak yaptırmak geldi. Bir tarafa kendi fotoğrafını koydurdum , ortasına yazı yazdırdım , diğer tarafa da Selena Gomez'i koydurttum. Elime ulaştığında ben de çok beğendim :) ne yalan söyleyeyim sevdiceğimle beraber fotoğrafımızı yaptırabilirim belki :) Fotoğrafta her ne kadar parça parça gözükse de bir bardakta. Fotoğrafını çekmek zor olduğu için hepsini tek tek çektim :) Düşünceniz varsa yaptırabilirsiniz ..

Ah Ah çocukluk işte. Nerede bizim zamanımızda böyle şeyler ? O günün teknolojisiyle bugünün teknolojisi bir mi.. Hatırlıyorum da gazete mi yoksa coca cola mı ne kapak karşılığında  Harry Potter bardakları veriyordu.Eee biz de zamanında ona hayrandık :) Bu yüzden ne yapar ne eder alırdık.. Dergilerde görürdük röportajlarını , posterlerini ve o dergileri almak için ailemize binbir takla atardık  :) Oysa şimdi aç google amcaya binbir türlü fotoğrafını bul ister bilgisayarda sakla ister çıktı al :)  Ah ah ne günlermiş be ama olsun yine de o günler bugünlere göre daha güzeldi..

Saygılar..

10 Eylül 2015 Perşembe

Diyet Günlüğüm

Evet bugün diyete başlayalı tam 1 oldu :) Bense bu süre içerisinde 3 kilo 400 gram verdim.54.5 ile başladım şu an içerisinde 51.1 'im :) Şunu da belirtmek istiyorum ki hayatım da ilk defa bu rakamı gördüm..


Hedefim 1 ayda 4 kilo vermekti fakat şu son hafta yok takım liderleriyle yemeğe çık , yok arkadaşın kınası var öncesinde birşeyler ye , arkadaşlarla buluş birşeyler ye derken kilo veriş oranım düştü :)

Hani kilo vermek için herhangi bir diyet uygulamadım sadece neler yediğimi , neler yemediğimi paylaşacağım sizlerle ;


* Öncelikle kesinlikle beyaz ekmekten uzak durdum. Genel anlamda da ekmekle aram iyi değildir bir sabah kahvaltısı bir de öğlen zeytinyağlı yiyorsam o da baymasın diye yerim. Akşamları normal hayatım da (diyetsiz hayatımda ) ekmek yemediğim için çok sıkıntı yaşamadım. Beyaz ekmek yerine Uno denge light ekmek yedim. 1 dilimi 40 kalori. Bir de çok fazla tok tutuyor. Eskiden sabahları 2 dilim beyaz ekmek yerdim şimdi bir tane yesem doyuyorum.

* Çalışan insanların öğle yemeği derdi çok fazla var. Ben evden zeytinyağlı yemek getiyorum. Getirmediğim zamanlarda da dışarda salata yiyorum . Burada ki yemek yerleri de kısıtlı.Her yerde de salata olmuyor.. Bol yeşilliklerin arasında ızgara tavuk parçaları da eklettiriyorum valla gayet doyurucu oluyor.. Haftaiçi öğleden sonra acıkırsam bir kaç tane Etiform yiyorum , Haftasonları ise sıkı bir kahvaltı yapıyorum 3 öğün yemeyip 2 öğün yiyorum olur da arada acıkırsam bir dilim kızarmış ekmek üzerine peynir yada salata yada meyve tüketiyorum.

* En önemli kısım bence akşam yemekleri. Mümkün olduğunca saat 19.00'a kadar yemeğimi yemeye çalışıyorum..Etli yemek ve makarna (pilav ) varsa eğer iki veya üç kaşık tabağıma koyuyorum.Zaten unutmayın bir porsiyon yemek 4 yemek kaşığına eş değermiş. Az değil mi :( ? Ama yapacak birşey yok.

* Yazın ortasında diyet yapmak bence en kötüsü nedeni ise o sıcaklarda açıp şöyle bir kola veya sprite içesin geliyor valla onları da içtim ama yarım bardak şeklinde. Abartmadım. Diyet kola veya zero falan var ama onları da içince hiçbirşey anlamıyorum :)

* Spor açısından ; Açıkcası pek spor yapmadım. Arada sırada youtube aracılığıyla Zumba yapmaya çalıştım o kadar. Bir de zaten izin zamanımda çok koşturduğum için spor yapmaya gereksinim duymadım..

* Özellikle çekirdek ve cipsten uzak durdum. Zaten bu kadar kilo çok almamım sebebi cips ve çekirdek oldu. Hatta özellikle cips oldu ! her hafta sonu film izle cips kola cips kola şiştim. Nişanımdan bu yana (14 şubattan ) resmen 6 ayda 6 kilo aldım. Zaten artık mümkün olduğunca cips'ten uzak durucam.. Diyetim zaten bayrama kadardı hatta bayram haftası da son bulabilir :) Sonrasında şöyle bir aylık bir ara vericem. Ama o arada da özellikle cips yemeyi kesicem. Hayatımda ilk defa bacaklarımın bile kalınlaştığını gördüm.O derece fena birşey. Zaten zararlı..Kasıma kadar ara vermeyi düşünüyorum kasımdan sonra da tekrar kilomu sabit tutmaya çalışıcam . Neden mi ? Malum sonrasında artık gelinlik provaları başlar.. Ocak Şubat gibi başlarım herhalde :)

* Su , zaten yaşam kaynağımız. Genel anlamda da çok su içen biri olmadığım için su içme oranımı yükseltmekle bayağı bir uğraştım. En azından bari 1 LT içiyim diyordum. Bu sefer de çok içince midem bulanıyordu. Bir de iş yerinde mola süresiyle çalıştığımdan sürekli tuvalet ihtiyacı oluyordu :) Bu da mola'nın geçmesine kadar ilerliyordu..Siz yine de 1.5 - 2 LT su içmeye bakın :)


* En önemlisi de tatlı ! Ah ah şu tatlıyı da bir keseydim iyiydi :) Ama ona da çare buldum. Diyet yapmadan da önce çayı 1 şekerli içerdim. Şimdi ise şeker kullanmıyorum belki bazen hafta sonu ailecek kahvaltı yaptığımız zaman yarım şeker atıyorum. Bakmayın masum görünüyor ama 20 Kalori.Günde 4-5 bardak içince 80-100 kalori cepte. Bende şeker kullanmayıp akşamları kendime bir tane kurabiye hakkı veriyordum. Çayın yanında güzel gidiyor diye.Tabi her akşam da değil. İki günde bir yada üç günde bir.. Banane o kadar da olsun artık değil mi ya :)

Benim anlatacaklarım bu kadar :)
Sağlıkla kalın ..

Saygılar..

Share