Eveeett ..! En yakın arkadaşlarımdan biri olan Havvayı da everdik gitti.
Bir yanım mutlu , bir yanım üzgün.. Tuhaf duygular içindeyim .
Arkadaşımın Kınası 6 Haziran Cuma günü Dudullu da yapılacaktı.Ben 18.30 iş çıkışı oradan geçebilecek en yakın servise bindim. Şimdi oradan geçebilecek diyorum çünkü ben oraları hiç bilmiyorum. Neyse ki servis beni tam yerinde indirmiş ; bir arka sokakta :) .. İndikten sonra birazcık yürüdüm ve Kına'nın olduğu Hafikliler Derneğine gelmiş bulundum :) Kına alanı çok büyük değil , orta halli bir yerdi ama bize yetti. Gittiğimde Havvanın daha gelmediğini gördüm baktım pek tanıdık kimsede yok derken köşelerde kalan Sevgiyi gördüm havada sudan biraz muhabbet edelim derken canım arkadaşım Havva geldi.
Çok güzel olmuştu. Yeşil bindallısı , makyajı , fönü ne çok abartı ne çok doğaldı herşey kararında ve uyumlu olmuştu. Birbirimize görür görmez hemen sarıldık ve bir an için duygusal anlar yaşadık . Havvanın da gözleri doldu benim de..Ama dakka bir gol bir daha şimdiden ağlamak olmazdı :)
Çok güzel olmuştu. Yeşil bindallısı , makyajı , fönü ne çok abartı ne çok doğaldı herşey kararında ve uyumlu olmuştu. Birbirimize görür görmez hemen sarıldık ve bir an için duygusal anlar yaşadık . Havvanın da gözleri doldu benim de..Ama dakka bir gol bir daha şimdiden ağlamak olmazdı :)
Bu üçlü içinde ilk önce everdiğimiz Havva oldu bakalım bir sonra ki benim ki mi yoksa Mehtap'ın ki orası seneye belli olacak :)
Havva gelmişti gelmesine ama Mehtap yoktu . Tam da Havvaya' Mehtap nerde kaldı ' dedim o sırada kapıdan içeri girdi :)
Halaylar çekildi , göbekler atıldı , bol bol fotoğraf çekildi...
Ahh eski günler. Zaman ne kadar çabuk geçiyor.. Eskiden bizim bu 3'lü grup toplandığın da , beraber oturup sohbet muhabbet eder hatta sohbet muhabbet etmekle kalmayıp eğer birbirimizde kalacaksak kalkar dans ederdik ve bir de şarkımız vardı daha doğrusu bu 3'lünün şarkısı..'Kınamızda muhakkak bu şarkıyı çaldırıcaz' derdik. Kınanın yapılacağı gün o şarkı öğleden sonra bir an da aklıma geldi ama maalesef bizim bilgisayarlarda o şarkıyı indirme ihtimalimiz yoktu.Daha doğrusu şarkı indirmeye erişimimiz yoktu. Kınadayken " Havva bizim şarkıyı nasıl buluruz " dedim. İnternet yok daha doğrusu internet var ama şifresi yok, kimseyede soramıyoruz. Havva , " benim telefonda var" dedi. Neyse telefondan bir şekilde bilgisayara yüklemeyi becerdik sonra 3 kez art arda aynı müziği dinleyip dans ettik . Buyrun o şarkıyı sizde dinleyin :) Seni Gidi Seni Gönlüme Girdin olurda evlenecekseniz Kınanızda bu şarkıyı çalmanızı tavsiye ederim..
O duygusal anlar başlıyordu artık..Ben zaten Sulugöz ağlamaya yer arıyor gibiydim.. O meşhur şarkı başladı "Kınayı getir aney" ben zaten ağladım ağlıcaktım üzerine birde " Yüksek Yüksek tepelere çalınca" yok arkadaş ben dayanamadım başladım ağlamaya. Ama gelin kızımız gülüyordu. Zaten ben anlamıyorum. Oraya oturan kim varsa birinin de geçip ağladığını hiç bir şekilde şahit olmadım :) Belki bir tanesine şahit olmuş olabilirim ama o da tam şarkılar söylendi kına yakıldı tam sarılma sahnesinde oldu. Kendimi düşünüyorum Sulugöz ben yerlere yatarım ağlamaktan herhalde. Sanırım insan o gün heyecan, stres , panik yaşadığı için ağlamaya fırsat mı bulamıyor veya Annesi üzülmesin diye mi içinde tutuyor anlamadım..
Resimde de görüldüğü gibi Havva gülüyor ben ağlıyorum :)
Kına'nın hatırası olarak hepimize dağıtılan bu kırmızı ojeye bayıldım :) Daha doğrusu çok iyi düşünülmüş o güne özel hatıra olarak ben saklarım kullanmam herhalde :)
o8.o6.2o14 Pazar günü .. Tam da 9 yıl önce onlar beraberliğinin ilk adımını bu tarihte atmışlardı. Ne kadar da şanslılar, çıkmaya başladıkları tarih ile evlendikleri tarih bir.. Allahım bir ömür boyu onları her zaman mutlu etsin..
Kadıköy Evlendirme Dairesinde nikah kıyılacaktı. Düğün yapılmayacaktı. Zaten Nişan da düğün gibi olmuştu :) Ben nikahtan bir 25 dakika önce gitmiştim bizimkileri bekliyordum onlar geldiğinde ise gözlerime inanamadım. Dantellerle süslenmiş gelinliğin için Havva, bir melek gibi duruyordu. Saçı , makyajıda yine çok uyumluydu. Yine birbirimizi gördüğümüzde duygulandık..
Gelin odasında bol bol fotoğraf çektik..Çıkış anı yaklaşmıştı ben hemen gidip koltukta yerimi aldım.
Gelin ve Damadımız çıkışını yaptılar.Resim çekmek yasak olduğu için bende telefondan videoya aldım.. Havva ve Serkan Nikah masasına oturdu oturur oturmaz da direkt Nikah defterini imzalamaya başladılar.Nasıl yani dedim ? Belki birinden biri hayır diyecek =) Ben böyle diyorum ama zaten nikah masasında ki espirilerde hava da uçuyordu.Nikah memuru " 1 Nisan tarihinde başvurduğunuz evlilik talebiniz " (Bakın tarihe dikkat 1 NİSAN )diye başladı sonunda Havvaya " Kabul ediyormusunuz " dedi Havva " Biraz düşüneyim "dedi Serkan ise " Tabii 1 nisan da başvuru yaptığımız için düşünmek istedi " dedi. Salon koptu gitti. Nikah Memuru bile " güzel espiriydi "dedi :) " Tamam bu kadar düşünmek yeter. EVETTTT" dedi Havva ve salon gümbür gümbür alkışladı.Serkana geldiğinde ise sıra" Yıllardır bu anı bekliyordum EVEET " dedi. O sırada yine bir alkış koptu gitti. Havvanın küçük kardeşi " Abla ayağına bassss " diye bir bağırdı. Salon tekrar bir koptu :) Nikaha mı gittik , eğlence programına mı inanın bende anlamadım :)
Evlilik cüzdanı alındı ve en sevmediğim olay takı merasimi başladı :) Benim için en sevmediğim kısım gelin ve damat için öyle değildir eminim :) Hem Gelin hemde Damat tarafı olduğum için ben her ikisine de ufak hediyemi taktım sonra fotoğraf çektirdim. Gelin çiçeği de o kadar büyük , evde kalmış bekarlar varken gitti Havvanın kız kardeşi tuttu :) Daha da ilkokula gidiyor ne diyeyim..
Eve dönerken bir hüzün vardı bende. Belki çok yakınım olduğu için , belki gençliğimiz beraber geçtiği için bilmiyorum ama tuhaftım. Ağlamamak için yine kendimi zor tuttum. Bilmiyorum aslına bakarsanız daha çok görüşebilecez. Mesela haftaya yıllık iznimde gitmeyi düşünüyorum ilk ev ziyaretimiz olacak =) Malum Sevgilim , Bitanem , Ömrüm de Çarşamba günü geleceği için beraber bol bol gideriz artık..
Ne derler ; Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine :)
Darısı biz Bekarların başına :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder