Nurayla ikimiz daha Serhatım askerdeyken konuşup bir program yapmaya çalışıyorduk. "Serhatla Bir gün sizin oraya gelelim , bizi gezdirirsiniz " dedim.Nurayda " tamam önce Beykoz Merkezden yemekleri alıp , sonra Anadolu Kavağına gideriz " dedi. Bende daha önce hiç gitmemiştim iyi oldu yeni yerler görmeyi seviyorum.
Yıllık izne çıkacağım için ertesi gün rahatlık olması adına 13 Haziran Cuma günü iş çıkışı gitmeye karar verdik.Sevgilim iş çıkışıma gelmişti.Şirketin direkt Beykoz'a servisi olduğundan ve Nurayda Beykozda oturduğundan gönül rahatlığıyla Beykoz servisine bindik. Yollar bana bitmiyor gibi geliyordu. Alışmışım ya işten eve yürüyerek gitmeye , 15 dakika da evde olmaya..Bir de acıktım..Velhasıl kelam Beykoz ' a geldik.
Servisteyken yemek siparişi vermiştik. Ben , Nuray, Serhat İskender (burnumda tütüyordu) Nuray'ın eşi Ömer abi ( Beyti . Ömer abi bu arada bizi Beykoz'dan alacaktı)
Servisten indik.Baktım önden Nuray hızlı adımlarla yürüyor bende peşinden koşturuyorum. Nuray Paşa Sofrasının içine girdi ardından hızlı adımlarla bende girdim. beni dışarı çıkartıyor " Ya dur kızım hepsini sen ödeme " diyorum . " Yok sen buraya geldin sen misafirsin " diyor ben ise " kızım biz istedik diye geldiniz zaten " derken Nuray kazandı. Bizde dışarıda beklerken Selfie fotoğrafı çekmeye çalışıyorduk ( Bu arada telefondan değil , fotoğraf makinasından çekmeye çalışıyorduk ) Bir bayan geldi " aaa isterseniz ben sizin fotoğrafınızı çekebilirim " dedi. Bizde Serhatla birbirimize bakıp " olur teşekkür ederiz " dedik. Yukarıda ki fotoğrafımız kızın karesinden :) Serhatla teşekkür edip fotoğrafa bakmaya çalışıyorduk ki Nuray" Yağmurrr Ömer gelmiş korna çalıyor bak orda, duymuyormusunuz " diyor . Bende " Hadi ya hiç farketmedik fotoğraf çekme derdine düştük " dedim :) Bir hışımla arabaya bindik Merhaba Merhaba muhabbetinden sonra kızları Ecrinle konuşmaya başladım. Serhat " Ecrin " diyor bizimkisi " hıh" yapıyor ama benle konuşuyor :) Seviyor beni bende onu seviyorum tabi bilmiş cimcime :) Anadolu kavağına doğru yol alıyoruz. Yüşa Tepesini görüyoruz(detaylı bilgi vermiyorum başka birgün gideriz diye) aslında gitmek istiyoruz ama vakit kısıtlı olduğundan başka bir gün gitmek için söz alıyoruz ve Anadolu Kavağına ilerliyoruz. Ecrinle konuştuğum için yollara pek hakim olamıyorum.
Dere tepe düz gittik derken baktık Muhteşem bir manzarayla Anadolu Kavağı bize gülümsüyor. Beykoz'un incisinden biri olan Anadolu Kavağı görülmeye değer bir yer.Sahilde insanlar mangal yapıyor , çekirdek çitliyor , parkta çocuklar oyun oynuyor hatta öyle ki denize girenler bile var :) İstanbul'da yaşıyorum diye geçiniyorum ama burası farklı bir yer. Sanki İstanbul dışında bir yere gitmişsin gibi hissettiriyor kendini.Şiddetle tavsiye edilir. Manzara 10 numara 5 yıldız, hava desen ılık.İnsan huzur buluyor. Ben hemen fotoğraf çektirme derdine düşüyorum.
Ecrin hanım
Bu arada ben misafirim dedim ama misafir de böyle olmaz =D sonuçta eve gitmiyoruz dışarıda yiyecektik. Nurayların açılıp kapanabilen masası ve sandalyesine öncelikle söylemem gerekiyor ki bayıldımmm. Çok portatif ve ciddiyim her yere taşınabilir.Aynısından bende almayı düşünüyorum. Ayrıca Meşhur Semaverimizde vardı. Serhatım ve Ömer abi çay yapmak için Semaveri ayarlarken Nurayda masayı hazırlıyordu. Ben ise Ecrinle konuşuyor , fotoğraf çekiyordum. Serhatım " Aşkım yardım etsene " deyince bir an fark ettim =D Valla çocuk doğru söylüyordu ben Ecrinle oynamaya , manzaraya , bol oksijene fazlasıyla kendimi kaptırdığım için bir an içimden hiçbirşey yapmak gelmedi.Daha doğrusu birşeyler yapmak aklımın ucundan bile geçmedi.Serhatım söyledikten sonra şöyle bir silkelendim ve Paşa Sofrasından aldığımız yiyecek ve içecekleri çıkartıp masaya yerleştirdim. Yemekler de sıcacıktı " beni yeee, beni yeee " diye bana bakıyorlardı :) bu arada Nuray hanım gitmiş bir de Paşa Sofrasının yanında gene kendilerine ait olan Paşalılar marketten cips ve çekirdek almış bu kız beni öldürecek :)
Güneşin batışı , deniz , en bir sevdiğimden İskender, yanımda canım Aşkım ve çok sevdiğim arkadaşlarım,küçük kızları Ecrin bu mutluluk paha biçilemezdi. Ramazan da gelip , iftarımızı burada yapalım diye de düşündük .
Yemeğimizi küçük dostlarımızla paylaşmayı da unutmadık.. Unutmayın onlar da bir canlı ve yardıma ihtiyaçları var..
Orda duran bizim semaverimiz :)
Pozlara bak pozlara :)
Çaylar içildi , cipsler yenildi , çekirdek çitlendi .Hatta Sevgilimle Ömer abi tavla ,bizde Ecrinle telefonla oyun oynadık derken Sevgilime bir telefon geldi." İnşaallah evden aramıyorlardır " diyorum bende :) Eee Sevgilim sonuçta askerden geldi,geleni gideni eksik olmuyor ki.. Kuzeni Mert aradı.Hararetli bir konuşmanın ardından Sevgilim "Aşkım bizim işimiz kaçta " biter dedi.Bende "bilmiyorum noldu " dedim. "Mertler görüşmek istiyorlarmışta Çengelköyde oturalım falan dediler sen ne dersin " dedi. "Aşkım buraya yakınlarsa gelsinler " dedim.Sanki ev sahibi benim =D Nurayda " gelsinler gelsinler " dedi.Zaten bulunduğumuz yeri de Mert avucunun içi gibi biliyordu. Nişanlısı Hülya ile de tanışma fırsatını bu sayede bulduk :) Eskiden bizim Şirkette çalışan Arzu diye bir arkadaşımız vardı evlendi ve Beykozda oturuyor. Onu da eşiyle birlikte çağırdık ama müsait olamadıkları için gelememişlerdi.Nurayda ne olur ne olmaz diye iki tane yedek sandalye almış ve bu sayede kime niyet kime kısmet dedik ve onların da bize eşlik etmesini sağladık :)
Bugün için Nuray ve Ömer abiye sonsuz teşekkürler.
İyiki varsınız :)
- Bulunduğumuz alanda kurulu masalar var ama hepsi dolu olduğu için giderseniz yer bulmak zor olabilir.Bu yüzden sizde portatif açılabilir kapanabilir masalardan alabilirsiniz. Nitekim yer bulursanız şanslısınız demektir :) Olurda " aman onla mı uğraşcam , hem benim arabam da yok , otobüste taşımakta zor olur " diyorsanız çimlerde veya kayalıklarda oturup bu güzel manzaranın keyfini çıkabilirsiniz
- Çoluk çocuk gitmek isterseniz eğer çocuklar için park alanı mevcuttur.
- " Ay çok yedim ya , bu kalorileri nasıl vericem " diye dert etmeyin yetişkinler için spor aletleri mevcuttur.
- Yemek işini bizim gibi dışarıdan alabilirsiniz . Hatta dilerseniz mangal bile yapabilirsiniz.Bizim oturduğumuz yerin biraz ilerisinde yemek yenilecek yerlerde varmış ben görmediğim için Nuraydan aldığım bilgiyi size iletiyorum :)
-Akşam üzeri veya bizim gibi saat 20.00 ve sonrası gidiyorsanız muhakkak yanınıza hırka alın derim. Ne kadar sıcak olsa da deniz kenarı olduğu için esebiliyor benden söylemesi.
-Anadolu Kavağına gelmeden önce Yüşa Tepe'sine ve Anadolu Kavağı merkezi geçtikten sonra Yoros Kalesine gitmeyi unutmayın.(Biz Nuray ve Ömer abiden söz aldık. Kıyamam, onlarda nereye gitmek istersek " tamam " diyorlar. )
- Ulaşım :Üsküdardan veya Kadıköyden Kavacık'a direkt olarak gidebilir oradan da 15A otobüsüne binip direkt önünde inebilirsiniz..Avrupa yakasından gelecekler için bildiğim kadarıyla Sarıyerden vapur'a binip Anadolu Kavağı merkezine gelebiliyorsunuz.
Saygılar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder