22 Nisan 2014 Salı

Boğaziçi Köprüsünün Binbir Çeşit Hali



İstanbul'un incisidir Boğaziçi Köprüsü. Gece ayrı güzel , gündüzü ayrı güzel..Gün doğumu ayrı güzel , gün batımı ayrı güzel..Hele bir de yaz olunca pırıl pırıl denizin üstünde ki  teknelerin , gemilerin geçişini izlemek , havaii fişeklerin gökte ki şölenini izlemek , hayaller kurmak o kadar güzel oluyor ki..

29 Ekim Cumhuriyet Bayramında ki  Köprü üzerinde yapılan ışıklandırma ve havaii fişek gösterisini izlemek o kadar mutlu etmişti ki beni " İyi ki İstanbulda yaşıyorum " dedim.


Bir tanecik sevgilimi özlediğimde Boğaz'a bakarım.. Hayaller kurarım.."Keşke yanımda olsa şu manzaraya birlikte baksak " derim..Hele bir de yaz yaklaşınca insanın özlemi daha çok artıyor,nedendir bilinmez.Cıvıl cıvıl kuşların sesi , pırıl pırıl bir deniz , çiçeklerin açması , güneşin sıcaklığı bana sevgilimi daha çok özletir oldu..Kışın kasvetli havalarda veyaYağmurlu havalarda Boğazı sevemiyorum..Aslında Boğazın yaptığı birşey yok havanın kasveti benide etkiliyor, hiç dışarı bakasım gelmiyor, zaten kışın çoğu zaman sisli olduğu için köprü yok gibi oluyordu. Hele bu sene bir akşam aniden bastıran kar'ın etkisiyle köprünün yok olmasına ne demeli bilinmez :) Bir baktım iki dakika önce duran köprü yerini boş bir karanlığa bırakmıştı.Annemlere de " iyi ki de köprü varmış yoksa burası böyle bomboş hiçbir ifade etmezmiş " dedim :)








                           



Hemen hemen taşınmamızdan bir 10 gün sonra Sevgilimle arkadaşlarımızı bize davet ettik.Ramazan ayında olduğumuz için iftar sonrası çaya davet ettim. Ogün nedense çok heyecanlandım. Sanki Serhatımla evliyiz de ilk misafir ağırlaşıyımmış gibi hissettim :) İş çıkışı şirketin karşısında ki pastaneden eklermeyveli tartöletler aldım daha sonrasında Migrosa uğrayıp Paykek almıştım. O zamanlarda yeni çıkmıştı bu paykek , eh bir de oruç tutunca insan ister istemez önüne gelen herşeyi almak istiyordu :)Eve gittim bir güzel yemekleri yiyip, İftar sonrasını beklemeye başladım.Hazır hava güzel, ee manzarada 10 numara 5 yıldız olunca Balkona hazırladım.Ekleri , meyveli tartöletleri ve Paykeki güzel bir şekilde dizdim . Ayrıca çeşit çeşit kuruyemiş ve meyvelerde masada yerini aldı.Çay bardaklarını masaya koydum.Çaydanlığıda şöyle bir çözüm ürettim.Sürekli çayları tazelemek için mutfağa gitmektense, portatif , taşınabilir, küçük elektrikli ocağı balkona getirdim :) Hem çayımız sürekli sıcak kalacaktı hemde muhabbet ederken sürekli mutfağa gidip gelmeyecektim :) Hazırladığım masaya şöyle bir baktım..İyi hoş güzel olmuştu da sanki biraz karanlıktı ? Işığı açsam , ı ıhh bu seferde çok aydınlık oluyordu. Bende bir koşu odam da ki , salonda ki Mumları topladım, teker teker yaktım bu sefer evet istediğim gibi olmuştu ..! İçime sinmişti :) Artık hazırdım..Umarım beğenirler , acaba ne diyecekler diye düşünmeye başladım..Sevgilim birazdan geliyoruz diye mesaj attı. Çıktım Balkonda beklemeye başladım. Gelmişlerdi ve benim kalbim küt küt atıyordu. Diyorum ya , sanki ilk defa misafir çağırıyordum eve. Aslında onlar ilk defa geliyorlardı ama olsun yine de heyecanlıydım .. Eve girdiler, önce bir evi gezdirdim en sona Salonu sakladım asıl manzara ordaydı. Zaten salona girdiklerinde manzaraya falan hayran kaldılar :) Balkona geçtiğimizde de hepsi " Ellerine sağlık bu kadar hazırlık yapmana gerek yoktu " , " Çok güzel olmuş çok beğendim " dediler. Sevgilim bile yanımdan mesaj atıyordu." Aşkım teşekkür ederim çok güzel olmuş " diye :)Adam benden böyle bir performans beklemiyordu belli ki :) Oysa onada çok kez romantik masalar hazırladım ama sanırım bu arkadaşlarımızla olunca şaşırdı :) Herkes böyle bana iltifat yağdırınca , ben bir sevindim bir havalandım sormayın gitsin :) Gün boyuda Sevgilime "gelmeden önce söyleyin" , "çıkınca söyleyin" , "yaklaşınca söyleyin "diye mesaj atıyordum.Serhatımda" ne yapacaksın ki ya bu kadar " dedi. Bende " ee hazırlık " diyordum.Tüm gün onu sıkıştırmanın sebebini görünce anladı oda :)

Saygılar..

Şafak :49 / Muş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Share