o6.o5.2o14 / Salı
Sevgili Günlükcüm ,
Cumartesi günü (o3.o5) Sevgiliyle bir ilki daha gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Sevgilim , sabah bana güzel bir mesaj atıp beni uyandırdı ben de güzelce bir kahvaltı yaptıktan sonra Sevgilimle Skype da konuşmaya başladık. Başlayış o başlayış sabah saat 10.00 gibi başladık saat 16.00 a kadar (= Artık konuşacak birşey de kalmamıştı :) Bir ara yemek yemek için dışarı çıktı , bende o sırada kendime miss gibi salçalı, bol baharatlı makarna yaptım :) He yemek konusunda pek kabiliyetim olduğu söylenemez. Daha doğrusu , zeytinyağlı Fasülye, Barbunya, Kereviz, Kabak falan yapabiliyorum. Ama etli yemeklere daha geçemedim :) daha doğrusu , Bezelye ve Kapuskadan başka herhangi bir yemek yapmadım :) İlerde evlenince korktuğum tek nokta yemek konusunda olacak. Sevgilim ne kadar zayıf olsa da , yemek yemeyi çok sever. Her iki üç saatte bir acıkır. Bu konuda ciddiyim.. Beraber yemek yeriz aradan iki üç saat geçer evde tekrar yemek yer. Şimdi yemeği bu kadar çok seven adamı aç asla ama asla bırakamam :) Eee sürekli kendi anneme veya kayınvalideme gidemeyeceğimize göre ne yapmam gerektiği konusunda fikrim yok.Cumartesi günü de bu konu üzerinde konuştuk . Bir keresinde Sevgilime Muzlu Rulo Pasta yaptım. İnsan Kek sever, Kurabiye sever hadi Cheescake bile sevmesine razıyım onu da yaptım ama bizimki Muzlu Rulo Pasta seviyor :) Eh onu yapmakta kolay değil ki. Arsuzdayken Sevdiceğim iş için İstanbul'a gelmişti. Tekrar gelcekti , geldiğinde ise ona sürpriz olarak Muzlu Rulo Pasta yaptım.Aslında tadı ne çok güzel ne çok kötüydü orta halliydi fakat ben Muz'u sevmediğim için bana çok aman aman gelmedi , ama kreması , şekli şemaitine bakılırsa kötü de olmamıştı. Teyzem " Güzel olmuş , eline sağlık " dedi. Bense " Aşkım beğendin mi nasıl olmuş ?" dedim Sevgilim ne dese beğenirsiniz " Anneminki gibi olmasada yinede fena değil " :) Şimdi güldüğüme bakmayın o zaman çıldırmıştım. " Sana bir daha ne yemek hazırlıcam , ne pasta yapıcam , bana sakın laf etme bir daha , benden su bile isteme " diye bir kızdım. Sevgilimde " tamam hayatım.kızma " demekle yetindi :) Cumartesi günü de , "bak aşkım ilerde yemek yaparım , belki çok güzel olmaz , belki yemeği yakarım oturup ağlarım , bana anlayış göster olurmu. Yoksa bana ' anneme gidelim ' dersen , sen hep annende yersin , bende kendime yemek yapar yerim " dedim :) Sonuçta haksız sayılmam.Annem maşallah çok hızlıdır 1 saat içerisinde evin yemeğini yapar , işyerine götürmek için zeytinyağlı yemeğimi hazırlar , üzerine poğaçayı yapar , kısırı yapar , çayı koyar.Ama benim öyle olmam için biraz tecrübe kazanmam lazım. Hiç kimse annesinin karnında öğrenmiyor yemek yapmayı , birşeyi zaman geçtikce , tecrübe kazana kazana öğrenebilirsin. Yarın bir gün evlendiğimde Allahın izniyle usta bir aşçı olcam işte bu kadar (= Çok fena gaza geldim..
Sevgiliyle bütün gün konuştuktan sonra " benim gitme vaktim geldi " demez mi ? "Yaa banane gitmesen " dedim. Bende nankörlükte bir numarayım . Sevdiceğim bütün gününü bana ayırdı üstüne üstlük hala daha gitme diyorum. Tüh sana Yağmur..! Kendime kızıyorum bencillik yaptım diye ama ne yapayım daha önce ki çarşı izinlerinde bu kadar uzun süre durmuyordu ki .. Hem özlüyorum , yanına da gidemiyorum. Sevgilimde beni düşünüyor , " gelme aşkım hem yoruluyorsun , hemde az kaldı sayılır ben gelicem artık " dese de ı ıh olmuyor ya . Elini tutamamak ona sarılamamak o kadar kötü bir duygu ki..Keşke yanımda olsa da , beraber film izlesek , gidip tavla oynasak ben yenilsem sonra da kızsam , bazen öyle zamanlar oluyor ki insan kavga etmeyi bile özler oluyor..! ='(
Bugün Hıdrellez .
4-5 yıl öncesine kadar , istediğim şeylerin resmini çizer , gül ağacının altına gömerdim :) Son 4-5 yılda ne değişti derseniz ; Hafızam değişti derim :) artık hafızam eskisi gibi kuvvetli değil her sene , "Hıdrellizi bu yıl unutmıcam "diyorum ve ne hikmetse ayın 5 inde değil 6 sında bir yerlerden görüp hatırlıyorum bu yılda olduğu gibi :) Aslında dün aklımdaydı ama yoğun bir iş temposunda olduğum için unuttum gitti.
Hatırlıyorum da en son sanırım kutladığımda 5 yıl önce falandı o zamanlar Suadiyede oturuyordum.Ben , Annem , Halam ve Kuzenim önce dileklerimizi yazıp , gül ağacının altına gömdük sonra da Suadiye sahiline indik.Sonrasında ne mi yaptık ? İşimiz gücümüz yok ateş yakıp üstünden atlamıştık :) He ertesi günde gül'ün altına gömdüğümüz kağıtları alıp , hiç konuşmadan Sahile kadar inip denize atmıştık :) İşte insan neye inanmak istiyorsa ona inanıyor =D Nasıl bir inançsa bizimkide. Hiç konuşmadan sahile inmek , dilek yazdığın kağıdı denize atmak ? Ya insan bir kere yolda gülesi geliyor ki =) İçimden de diyorum ki " Biri inşaallah yol tarifi sormaz yoksa saçma sapan hareketler yaparım " diye söylenip duruyordum. İnşaallah Allahın izniyle , tüm istediğiniz dilekleriniz gerçek olsun. Dün veya bugün tuttuğunuz veya tutacağınız dilekler için değil . Allah her zaman herşeyin hayırlısını nasip etsin..
Sevgiliyle bütün gün konuştuktan sonra " benim gitme vaktim geldi " demez mi ? "Yaa banane gitmesen " dedim. Bende nankörlükte bir numarayım . Sevdiceğim bütün gününü bana ayırdı üstüne üstlük hala daha gitme diyorum. Tüh sana Yağmur..! Kendime kızıyorum bencillik yaptım diye ama ne yapayım daha önce ki çarşı izinlerinde bu kadar uzun süre durmuyordu ki .. Hem özlüyorum , yanına da gidemiyorum. Sevgilimde beni düşünüyor , " gelme aşkım hem yoruluyorsun , hemde az kaldı sayılır ben gelicem artık " dese de ı ıh olmuyor ya . Elini tutamamak ona sarılamamak o kadar kötü bir duygu ki..Keşke yanımda olsa da , beraber film izlesek , gidip tavla oynasak ben yenilsem sonra da kızsam , bazen öyle zamanlar oluyor ki insan kavga etmeyi bile özler oluyor..! ='(
Bugün Hıdrellez .
4-5 yıl öncesine kadar , istediğim şeylerin resmini çizer , gül ağacının altına gömerdim :) Son 4-5 yılda ne değişti derseniz ; Hafızam değişti derim :) artık hafızam eskisi gibi kuvvetli değil her sene , "Hıdrellizi bu yıl unutmıcam "diyorum ve ne hikmetse ayın 5 inde değil 6 sında bir yerlerden görüp hatırlıyorum bu yılda olduğu gibi :) Aslında dün aklımdaydı ama yoğun bir iş temposunda olduğum için unuttum gitti.
Hatırlıyorum da en son sanırım kutladığımda 5 yıl önce falandı o zamanlar Suadiyede oturuyordum.Ben , Annem , Halam ve Kuzenim önce dileklerimizi yazıp , gül ağacının altına gömdük sonra da Suadiye sahiline indik.Sonrasında ne mi yaptık ? İşimiz gücümüz yok ateş yakıp üstünden atlamıştık :) He ertesi günde gül'ün altına gömdüğümüz kağıtları alıp , hiç konuşmadan Sahile kadar inip denize atmıştık :) İşte insan neye inanmak istiyorsa ona inanıyor =D Nasıl bir inançsa bizimkide. Hiç konuşmadan sahile inmek , dilek yazdığın kağıdı denize atmak ? Ya insan bir kere yolda gülesi geliyor ki =) İçimden de diyorum ki " Biri inşaallah yol tarifi sormaz yoksa saçma sapan hareketler yaparım " diye söylenip duruyordum. İnşaallah Allahın izniyle , tüm istediğiniz dilekleriniz gerçek olsun. Dün veya bugün tuttuğunuz veya tutacağınız dilekler için değil . Allah her zaman herşeyin hayırlısını nasip etsin..
11 Mayıs Anneler Günü ..!
Öncelikle kendi Annem olmak üzere Dünyanın en değerli varlıkları olan Tüm Annelerin , Anne adaylarının , Anne olmak isteyenlerin,Anneler gününü en içten dileklerimle kutlarım.
* Cennet Annelerin ayakları altındadır *
Şafak : 35 / İzmir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder