21 Ocak 2014 Salı

Antalya & Arsuz Tatilinden :)

Öncelikle 20 günlük bir tatilin ne kadar iyi geldiğini söylemeden edemeyeceğim.
Herkes muhakkak tatil yapmalı ve enerji depolamalı işte o kadar.

Evet gelelim tatil anılarımızı anlatmaya haydi başlayalım..

Arefe günü her ne kadar “ trafik vardır “ desemde hiçbir şekilde trafik yoktu iftar sonrası saat 21.00 gibi yola çıktık ve 21.30 da Sabiha Gökçen havaalanındaydık.

Bavulumun 25 kilo çıkması nedeniyle " :) " el bagajlarımızla birlikte bekledik havaalanında..

                              
                             
                                                           Sabiha Gökçen Havaalanı 

Uçağa bindik..tam zamanlı kalkış için öncelikle Pegasus’a teşekkürler. 50-55 dk içinde Antalya’ya vardık ah bavuluda 20 dk beklemeseydik iyiydi ama neyse ki sonunda bavula kavuştuk :)
Damla Abla ( Serhatımın kuzeni) ve İzzet abi (Damla ablanın eşi) bizi aldılar sonrada Kepez’e doğru gittik.
Eve varışımızla uyumamız saat 3 oldu.. 




Ertesi gün misler gibi bir kahvaltı yaptık .. Bir an önce denize girmek için sabırsızlanıyordum :) hemen hazırlandık ve çıktık..


Konyaaltı plajına gittik .. Dışarıdan yiyecek içecek çekirdek abur cubur v.s. yanımıza aldık . Şezlong ve Şemsiye içinse kişi başı 5.00 TL fiyatının olması benden tam puanı hak etti :)



Konyaaltı Plajı

Eh denize girme vaktiydi..
Ve kızgın taşlardan ılık sulara daldık :) Bana göre ılıktı ama Serhatıma göre soğuk girmekte zorlanıyordu..


Deniz maceraları ;

Antalyanın sahili taşlı ve denizinin bir anda derinleşmesi biraz kötü bir durum olsada yine (dalga gelmediği sürece) temizdi.. Dalgalar geldikce onlarla birlikte deniz biraz pisleniyordu  ama yapacak bir şey yoktu sonuçta bizde halk plajındaydık zaten yer bulmakta zorlanıyorduk.. En önde otursak öğleden sonra dalga vurunca durduğumuz yerde ıslanıyorduk arkada otursak bu sefer denize gitmek için o kızgın taşlara basmak zorunda kalıyorduk.. Sonra ki günlerde zaten hep erken kalktık..


Serhatıma tutturdum,parasailing veya muza binelim diye.Parasailing tek kişi 100 tl 2 kişi 160 tl di.Serhatım biraz mırın kırım etti ama ben kafayı koymuştum bari öncesinde muza binelim sonrasında parasailinge bineriz diye düşündüm..


Ama binmez olaydık..Bizimle birlikte toplam 6 kişi muzun üstünde gidiyoruz zaten serhatımla benim kilomuzun toplamı 100 kilo ederken orda birinin kilosu sadece 100 kiloydu..ve diğerleri de kızlı erkekli kalıplı insanlardı neyse ki en öne ben arkama Serhatım bindi.En öne de binmez olaydım kalkışta bütün suları öncesinden bir posta yutmuş oldum..her havaya doğru kalkışımızda da saçım başım ağzım yüzüm su oldu..Daha sonra muz bi dönüş yaptı kendimi bi anda can yeleği olmasına rağmen suyun içinde buldum ve üstüne üstlük üzerime biride düşmüş oldu zar zor çıktım.Çıkmasına çıktım suyun yüzüne ama nefes alamıyorum dedim ölüyorum ben. Hemen serhat geldi yanıma iyimisin aşkım nefes al ver dedi neyse ki düzeldim. Düzeldikten snr muza bi tırmanış yaptım ben yukardan tutunma yerlerine tutuyorum serhat aşağıdan beni ittiriyor tam çıktım oturcam aşağıdakilerin hepsi yüklenince muz ters döndü ben tekrar aşağıya düştüm ama serhat yok .. ! bağırıyorum nası bağırıyorum serhat,serhat diye baktım muzun diğer tarafında saç baş birbirine girmiş nefes almaya çalışıyor yanına gdiyorum git diyor birde.. nası korktum anlatamam.. adam ölcek diyorum bende..neyse ki muzu süren adam bizi motora aldı da dönüşte bizde motora binip geldik..Serhat tövbe etti bir daha asla bu tarz bir şeye binmem diye.. bide şanssızlık o ki fotoğrafta çekilmedi makine bozulmuş.!Eh bu durumda parasiling yalan oldu :)

                             




Evet şimdi gezdiğimiz yerleri anlatalım ;

Yine aynı günün akşamı , Antalyanın yanık dondurması meşhurmuş bende gittiğimde öğrendim.Bir dondurma yiyelim dedik tam dondurmamı ağzıma götürmüştüm ki pat die dondurma düştü elimden sadece külahı kaldı. Başladık gülmeye. tekrar dondurmacıya gittiğimizde adamlarında bize güldüğünü fark ettik :) tekrar dondurmamı alabildim  bu sefer iki külahla birlikte yemiş oldum ve adamlar müşteri memnuniyeti açısından dondurmayı ücretsiz verdiler :) Gudubet bir gündü yani :)



Muratpaşa / Güllük tarafını gezdik elimizde fotoğraf makinesi bol bol fotoğraf çektik.

                                

                    

                    

                    

          

        
                       

                                         Görüntü kaymış olsa da " Kale İçi "
          
                       
                                                                Aşk <3
                       
Daha sonra ki bir günde Mazı dağına gittik  Antalyanın o sıcağına nazaran (ki akşamları da çok sıcak ) orası esiyordu çaydanlıkta çay getiriyorlar yanında da çekirdek :) tabii bu bizim tercihimizdi.. İstanbul’un çamlıcası gibi manzarası vardı sadece tek fark Köprü yoktu :)
                                                           

Mazı Dağı

Damla Abla ve İzzet Abi




Veeeee Düden şelalerine gittik.Hep ismini duymuştum ve gitmek isterdim..Aman Allahım gittiğinde o şelalenin yanına indiğinde zaten üşümeye başlıyorsun hırka almıştım da onu giydim :) Serhat,damla abla,izzet abi Balık yediler ben her zaman ki gibi fix köfte yedim..Allahım oturduğumuz yer tam şelalenin üstü bir halat kopsa gitcez akıntıya kapılıp garsonlar ayak bastıkça hepimizi bir telaş alıyordu .. ama güzeldi valla yemek öncesi,kaşarlı mantar,sıcacık ekmek,salata,terayağ,peynir derken zaten doyuyorsun köfteyi yemesemde olurdu.. Bu arada Serhatın iştahına ne demeli bilmem bir dk boş durmuyordu ya :) Adam Muzlu pasta istedi onu bile yaptık :)


                                                     
                                                           Düden Şelalesi Merdivenleri

 Buna çok güldüm ya :)

                                     

  

                               Aslında burda şelale var ama belli olmuyor maalesef :( bi de profesyonelle çektik :(

Sıcacık ekmek :)

                                        

   Köfte Tabağım :)


Neyse Antalya maceramız bu şekilde bitti tam 14 saat yolculuk artı Arsuz'ada gitmeyi sayarsak 14.5 saat yolculuk çektikten sonra İskenderun /Arsuz daydık..

Bu arada Güney AKDENİZ diye bir firmayla geldik Aman böyle bir otobüs görmedim ben..
İETT gibi ya 2 saatte bir boşalan yerlere yeni yolcu alıyordu bu ne ya böyle isyan ettim resmen..

Tabi Antalyada erken kalkıyorduk ve gün boyu denizde olduğumuz için yorgun düşüp erkenden yatıyorduk ama Arsuzdayken uykunun dibine vurduk :) hatta sabah 5 lere kadar oturduk..Benim kuzenlerle tabu,sessiz sinema oynadık :)

                                   
      Ada-Ben-Serhat-Emre/ Arsuz

                                                          
    Asfur Künefeci

Eeee Hatay bölgesindesin Künefeyi her ne kadar ben sevmesemde aşkıma yedirmeden olmazdı :)

Bu da tatilimiz boyunca ilk canlı müziğimiz ve ilk içkilerimiz oldu..İlk ve son oldu..
Bir kere de içmedik demiyelim dedik =P





Aşkım bir ara iş için İstanbul'a dönecekti..Onu yolculamadan önce İskenderun PrimeMall alışveriş merkezine gittik.


 Sevgilim İstanbuldan geldikten sonra Plaj'a gittik...Halk plajı değil hem dalga kıran var hem de gidiyorsun gidiyorsun bitmeyen bir deniz var..Hemde herşeyden önemlisi çok temizzz... Aşkım buranın denizine bayıldı,sıcak ya :)

Buda aşkımın beni kaçıracağı kale :)



Akşam Leydi Dondurmacısına geldik.
Buranın dondurması gerçekten çok güzel :)


Cümbür Cemaat Bir Akşam yemeği :)
Ogün sevgilimin en sevdiği yemek vardı . Yaprak Sarma
Benimde en sevdiğim yemeklerden biri vardı. Makarna Salatası :)


Oyy Adacığım 9 yaşına girdi.
Onunda eğlenceli bir şekilde doğumgününü kutladık :)


Ve tatil huzurlu,mutlu biraz üzgün bir şekilde bitti..İstanbul'a gelceğimiz gün mangal yaptık ama tabi resim çekmeyi unuttuk..

Şimdi artık 1 yıl daha tatil için beklicez.. Eh bir de bu sene sevgilim askere de gidiyor :(
Seneye 3 hafta olcakta iznim neyse ki onun mutluluğunu yaşarım artık...

2014 yazının tatil planlarında görüşmek üzere :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Share