1 gün önce Sarayburnu , Gülhane , Beyazıt gezisinden sonra Bayramın 3.gününü evde dinlenerek geçirmek istedim. En fazla Sevgiliyle birlikte Çengelköy'e iner birer çay içer eve geri dönerdik diye düşündüm.Ertesi gün iş vardı bu yüzden insan ister istemez " sendrom" yaşıyordu.Ogün Sevgili beni gecenin 3'ü mü diyim gecenin 4'ü mü diyim beni aradı " Aşkım, uyandığında Nuraylara mesaj atarmısın müsaitlerse onların oraya gidelim."dedi bende uyku sersemi " he he tamam " deyip kapattım. Saat 11.00'a doğru uyandığımda " Gece rüyamı gördüm yoksa Sevgilim gerçekten beni aradı da Nurayların oraya mı gidelim" dedi diye düşünüyorken en son Sevgilimin beni aradığı saate baktım :) Hemen Nuray'a mesaj attım" Canım müsaitmisiniz sizin oraya gelmek istiyoruz " diye.Vakit çok geçmeden " gelin gelin,Ömer denize girecek,Serhatta şortunu alsın gelsin "dedi.İstanbul yanıyorken yapılabilecek en güzel şey : denize girmek :(
Sevgilimi hemen aradım uyandırdım. Anlattım böyle böyle diye . Serhatta , Ömer abiyle konuşup okeyleştiler ve sevgilim evden çıktı.Çengelköy'de buluştuk otobüs beklemeye başladık. "Aşkım sen o denize nasıl gireceksin soğuktur " dedim, " Aşkım yaa deme şöyle ben giremiyorum biliyorsun " dedi."Gir aşkım.Ne olur ne olmaz belki işin çıkar Arsuz'a gelemezsin en azından denize girmiş ol" dedim. Bak Sevgili seni düşünüyorum görüyorsun değil mi :)
Sevgilim bir Arsuz'un denizine sıcak dedi onun haricinde Antalyaya'da soğuk dediği için Serhatıma diyecek sözüm yok :) Bu adam Çeşmeye gittiğinde ne yapar bilemiyorum hele bir de diyor ki " Çanakkaleye gidelim orada tanıdık var " diye."He oldu denize ayağını sokmadan geri döneriz "diyorum bende :) Benlik sıkıntı yok ben Altınoluk'un buz gibi suyuna alışkın olduğum için..
Çengelköyde o kadar trafik vardı ki hani trafik nerede başlıyor nerede son buluyor anlayamadık.Yaklaşık yarım saat kırk dakikaya yakın otobüs bekledik.Otobüs geldikten sonra da neyse ki çok trafik sorunu yaşamadan yarım saatte Beykoz Merkezde indik.Nuraylar bizi aldı. Doğru Anadolu Kavağına gittik :)
Allahımmm nasıl bir kalabaalık anlatamam. Resmen halk plajı olmuş :) Araba için zar zor park yeri bulduk.Tasımızı tarağımız aldık sahil kısmına gittik.O kadar kalabalık ki yer yok.Saat 4 falandı hala daha o kadar yakıcı bir güneş vardı ki.Masamızı açtık,bizim beyler semaverde çay yapmakla uğraştılar.
Bizde gölge bir yere yerleştik hemen. Baktık Serhatla Ömer abi denize girmek için hazırlanıyorlardı =(
He bana sorun ' bu kadar için gidiyor neden sende girmedin 'diye? Sevgilim birazcık kıskanç olduğundan dolayı beni İstanbul'da denize sokmuyor :) Şile,Büyükada falan olsa bir nebzede burada sokmazdı.Zaten etraf hep erkek dolu çok nadir bayan vardı.Bende burada girmezdim zaten.Öyle bikinili bayanda bir iki tane gördüm.Hele bir tanesi bikini mi giymişti yoksa affedersiniz iç çamaşırımıydı neydi anlayamadım inanın ki öylece kayalıklarda duruyordu.Hadi bari suya gir de ferahla madem üstünü başını çıkarmışsın. Serhatıma da " kızın öz güvenine hayran kaldım " dedim :)
Ömer abi denize ayağına soktu ve bir an da daldı gitti. Sevgilim en az 10 dakika bekledi girmek için.Abartısız söylüyorum.Ömer abi ıslatıyor bizim ki hala girmiyor.Ben olsam ohoo girmiştim de çoktan çıkmıştım bile :) Biz de kenarda Nurayla birlikte onları izliyor sıcağın altında pişiyorduk.Bir yandan da Sevgilime bağırıyordum " Hadi Aşkım sen girersin , sen yaparsın , adamsın sen" diye gaz veriyordum. Bir yandan ben bir yandan Ömer abi derken 10 dakikanın sonunda Serhatım denizde :)
Oh bizimkilerin keyfine diyecek yoktu :)
Yaramaz minnoş Ecrin iş başındaydı.Kumla oynuyordu bir baktım orada ki kömüre ellerini sürmüş üstüne üstlük bir de yüzüne sürmüş."Kız ne olmuş sana böyle "dedim gülüyor oda :) Saçını da benim eski saç modelim gibi kestirmişler.Önleri uzun arkaları kısa. Ahh ah onun saçlarını öyle görünce gidip kestirmek geldi içimden ama yok. Evlenene kadar bu saç uzayacak :) Sevgilim Ecrine bakarak" Aşkım senin çocukluğun gibi olmuş " dedi. Evet çocukluk fotoğraflarıma bakınca doğruya doğru benziyoruz.Maşallah Allah bana da böyle güzel bir çocuk nasip etsin.Amin..!
Bakın Deniz Selfie'si dediğin böyle olur :)
Benim fikrimdi. Yaratıcılığı seviyorum.Kahretsin =P
Şımarık,ukala smile olsa onu buraya yerleştiricem o derece havalar bin beş yüz bende =P
Şaka bir yana Ömer abi ısrarla benim çekmemi istedi ve fotoğrafa bayıldı :)
Bak Bak adamda ki pozlara bak :)
Sevgilim ve Ömer abi denizden çıktıktan sonra tavla oynamaya daldılar. Bizde bir yandan onlara destek veriyor bir yandan antep fıstıkları mideye götürüyorduk :) Sadece Antep fıstığı değil ki , kayınvalidem Şeker pare göndermiş ondan yedik, cips yedik :) Yani en son sabah kahvaltısıyla duruyordum ama o kadar tıka basa yiyorduk ki insan açlık hissetmiyordu bile .Saat 20.00'a geliyordu Sohbet muhabbet derken her güzel şeyin bir sonu vardı toparlanmaya başladık. Malum ertesi günü iş vardı =(
Dönüşte Ömer abiler bizi Beykoz merkeze bırakacaklardı. Bende Ecrini kucağıma aldım "seni 1 ay sonra anca görürüm gel biraz kucağıma" dedim.Dizilirden bahsettik,reklamlardan bahsettik.Dedim ki " Bir reklam var Aslıııı o dondurma babanın " diye.Ecrin" Biliyoyum.Senin baban benim yavyuuum " diyor. "Ne diyor ne diyor "dedim. " Aslııı o donduyma babanın,senin baban benim yavyuuum" diyor.O kadar komik yavyum diyor ki hepimiz araba da başladık gülmeye.Bir de reklamın diğerlerini de ezberlemiş" sen duy buyda fıstık sen gel buyaya fıstık" dedi..Ben tabi tam repliği hatırlamıyorum ama o hepsini biliyor Maşallah. Bu zamanın çocukları Akıl Küpü :)
Sevgiler..
çok eğlenilmiş belli ;)
YanıtlaSilEvet gerçekten çok eğlendik :) yorum için teşekkürler
SilOyyy ne guzel dolu dolu bi gun gecmis oyle şeker pareli bi gun gibi ;)
YanıtlaSilEvet canım dolu dolu bir gün geçirdik güzeldi :)
SilŞeker parede en sevdiğim tatlıların başında gelir :)
Merhaba,
YanıtlaSilİadeyi ziyarete geldim ben de takipteyim:=)
Sevgilerle...
Merhaba ,
SilHoşgeldiniz teşekkürler =)
Sevgiler ..
çok eylenceli ve güzel bir tatil olmuş takibe aldım sevgiyle kalın mutlulugunuz daim ve abedi olsun
YanıtlaSilBeğendiğinize çok sevindim , yorumunuz için teşekkürler :)
SilSevgiler.