Şaka maka mart ayı da bitiyor . Ne ara yeni bir
aya girdik , ne ara yeni bir bitiyor anlam veremiyorum çok çabuk zaman geçiyor
ya :)
Anca vakit buldum bende yazmak için , daha doğrusu
yazacaklarımı toparlamak için. Pek fazla giremediğim için yazacaklar birikiyor
bu sefer de toparlaması uzun sürüyor :)
“Hoş geldin bahar “ :)
Yaşasın artık yaz
geliyor ve ben çok mutluyum. Her ne kadar tatil gibi bir planım olmasa da yazın
daha çok huzurlu oluyorum , mutlu oluyorum kısacası :) Bu sene de bize tatil
yok gibi . Bakalım Serhat’ın iş durumuna bağlı. Bir şeyi çok istersen olurmuş
ya ben de tatil çok istiyorum , olsun :)
Taşınmayı istedim
oldu , telefon istedim oldu , aslında bana kalsa bu şehirden gidip sahil
kasabasına yerleşmek çok istiyorum ama kader kısmet bunu da çok isteyeyim Allah
hayırlısını versin , en kötü gidemiyorsam farklı şehre ,
bari tatil yapayım değil mi ya :(
Üniversite sınavına başvuru yaptım , Ramazan Bayramı’ndan sonra ki hafta sınav var.
Yeniden açıköğretime kayıt olacağım ve bu sefer istediğim bölümü seçeceğim.
Bari iş yerinde vakit buldukça test çözeyim dedim ama onda da pek fazla vakit
bulamıyorum. Kafada eskisi gibi çabuk kavrayamıyor ya , çok dolu anlaşılan :)
Allah utandırmasın
diyelim.
La casa de papel |
Duydum ki izlemeyeni dövüyorlarmış :) diziyi üç hafta önce bitirdik bile , hatta akşamdan akşama izlememize rağmen 4-5 gün içinde bitti.Ben değil de eşim bittiğine epey üzüldü , bende diyorum ki “ bu kadar çok bölüm art arda izlersek çabucak biter tabi “ diye :) hayır bir de insanı cidden sarıyor , bir bölüm bir bölüm diye diye günde 4-5 bölüm izliyorduk .
İzlemeyen kaldı
mı bilinmez , sosyal medyada o kadar çok reklamı oldu ki izlemeyenler bile sırf
meraktan başlamıştır diye düşünüyorum. Hala izlemediyseniz cidden tavsiye
ederim :)
8
Mart Dünya Kadınlar Günün’de bizim firma tarafından bize hayat ağacı broş hediye ettiler. Anam insan bir şeker , bir çikolata ikram etmez mi ? Ama yok
nerdeeee :)
Bir değişiklik
yapalım dedik ve 11 Mart Pazar günü
erken de kalkmıştık , baktım hava da güzel Ümraniye’de ki Aslı Börek’e kahvaltıya gittik. Ben kahvaltı tabağı , Serhat ise su
böreği söyledi toplam 35 tl verdik. Hem doyurucu oldu , hem de bir
değişiklik yapmış olduk . Gayet de iyi geldi :)
Bunlar da bizim yavru
kuşlarımız . Çakıl ve Çiko’nun yavruları yeni almadık yani :)
Mavi olan en
büyükleri , mavinin solunda duran 2 numara aralarında 4 gün var , mavinin
sağında ki ise 3 numara onla da arasında 1 hafta var. Biz mavi olanı artık bir
ayı geçmişti yuvadan ayırdık , salona getirdik ama mutsuz ne ötüyor ne adam
akıllı yemek yiyor sonra bu ikisini salona getirdim ay o kadar mutlu oldu ki
hemen yanlarına gitti , onlara yem kustu , onları kaşıdı , çok anaç ya ( Bu
arada üçü de dişi ) sonra da bir baktım ki böyle uyumuşlar. Maşallah çok tatlı
değiller mi ?
Sabahları artık
hava erken aydınlanmaya başlıyor. Bende köprüden geçerken bir fotoğraflayım
dedim.Şimdiler de daha erken aydınlanmaya başladı bile.
Ohh be ! Valla en
azından güne aydınlanmış bir havayla başlamak kadar güzel bir şey var mı ? Bir
de ben ilk defa bu sene gördüm bu kadar karardığını evet 2,5 sene önce
Kurtköy’e gittiğimde de evden çıktığımda hava karanlıktı ama 7’de
aydınlanıyordu şu saatlerin ileri-geri alınmama olayından sonra ilk defa şahit
oldum havanın resmen 8’de aydınlandığına. Evde olduğum zamanlar da Serhat’ı işe
gönderirdim ama yine de az biraz bir ışık olurdu , insan işin içine girince
daha iyi anlıyor valla ve evet sevmiyorum bu karanlık olayını ama yine de akşam
çıktığında eskiye göre bir tık daha aydınlık oluyor o zaman güzel oluyor tabii.
Kurtköy’deyken sabah karanlıkta evden çıkıyorduk , akşam karanlıkta işten
çıkıyorduk insanın psikolojisi bozuluyordu.
Bizim firma’da
yemekhane var ve biz burada yemek yiyoruz. Her ayın ilk günü’de bir aylık yemek
listesi geliyor.
16
Mart Cuma gününe baktık ki “ Özel gün” yazmışlar ne verecekler acaba diye konuştuk
durduk. Bir gün öncesinde yemekhaneye afiş asmışlar , ’ sokak lezzetlerini
tatmaya var mısınız ?’ gibisinden. Afişte de hamburger , sosisli ve nohutlu
pilav vardı , içimden “ bu mudur yani “
dedim. Neyse ertesi gün molaya çıkıyordum bir baktım Pop Corn ve Pamuk şeker
arabası gördüm “ öğlen ikram edecekler herhalde “ dedim kendimce. Öğlen gittik
, gördüğünüz gibi yemekler dediğim yemeklerdi. Sosisliyi yiyemedim , hamburgeri
yedim. Çorbadan iki kaşık almıştım. Biraz da Amerikan salatası yedim. Tatlı çok
kurumuştu bir parça yedim sadece ..
Yemekhaneden çıktım. Osmanlı şerbeti ,
patlamış mısır , pamuk şeker , macun veriyorlardı hem de adamlar yöresel
giyinmişlerdi : ) Ben patlamış mısır aldım masam da yerim diye , bir de ayak
üstü yiyeyim diye macun ama macunu beğenmedim patlamış mısır güzeldi : ) Farklı
bir konsept olmuştu anlayacağınız. Ama bir daha çıtayı yükseltmicem ben neler
verirler diye düşünürken , yemek biraz hayal kırıklığına uğrattı. Olsun buna da
şükür , bunu bulamayanlar da var..!
17
Mart Cumartesi sabah kahvaltısı için Fırında Kremalı Patates
yaptım : )
Fatoş teyzem bir
gün misafirliğe gittiğimiz de yapmıştı , Serhat çok beğenmişti bende hazır
vaktim var deneyeyim dedim ilk kez yaptım ama tuttu. Çokta basit. Bazı
yemekleri ben gözümde boşuna büyütüyormuşum : ) Annem bile şaşırıyor bu halime
evlenmeden önce bir şey yapmadığım için. Ama elim yatkınmış , Annem’e çekmişim
:) Ben yemek yapmayı pek sevmiyorum ama el mahkum yapıyorum ben böyle pratik ,
farklı , börek , tatlı türü şeyler yapmayı seviyorum. Mesela
evde bakarım bir hafta önceden yufka almışım bir tanesi kalmış bununla pratik
ve farklı ne yapabilirim diye internetten bakarım ona göre bir şeyler yaparım.
Biri bana kahvaltıya gelse önüne binbir çeşit şey sunarım .
Şimdilik bu kadar :)
Hoşça kalın.
daldan dala daldan dala :) yıllaaar yıllaaar önce çocuğum olunca adını Çakıl koycam demiştim sevgilime de bana deliymişim gibi bakmıştı :D
YanıtlaSilHadi kedi , köpek , kuşa anlarım da çocuğa Çakıl ismini koymayı düşünmek olay yani 😁yazacaklar birikiyor , iki haftayı anca toparlıyorum . Valla iş yerinde bloga girmek çok güzel bir duyguymuş eski iş yerinde öyleydi . Ama maalesef anca vakit bulunca akşam yazıyorum , planlıyorum sabaha yayınlanıyor . Özlüyorum da buraları ya 😀
SilTam ilkbahar yazısı olmuş, keyifli daldan dala. Ben de yazı sevenlerdenim, tabii ki tatili de. Uzun süre sonra ilk defa yazı yazmaya zaman ayıranlardan biri de benim.
YanıtlaSilÇalışmasam veya iş yerindeki internetim bloga erişim sağlasa her biri için ayrı post yazardım eskiden öyle yapıyordum . Ama buralara zar zor uğradığım için hepsini toparlayıp yazıyorum bu yüzden biraz daldan dala oluyor :) .. umarım yazmaya devam edersiniz .
Sil